Amed’te düzenlenen panelde konuşan sağlıkçılar, savaşa karşı mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Amed Tabip Odası, “Sağlığın belirleyicisi olarak barış” konulu panel düzenledi. Çand Amed Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen panele sağlık emekçileri ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Moderatörlüğünü Pınar Saip ve Taner Gören’in yaptığı panele, Melek Göregenli, Raşit Tükel ve Kamiran Yıldırım konuşmacı olarak katıldı.
‘Başka bir Türkiye mümkün’
TTB Merkez Konseyi Başkanı Alpay Azap, sağlık emekçilerinin hakkını alabildiği, işlerini güven içerisinde şevkle yapabildiği bir sistemin olduğunu belirterek, “Barış olmadan sağlıklı bir yaşam sürdürülemez. Demokratik bir ortamda yaşanmadığı zaman sağlıklı olunamayacağı bugüne kadar gelen birikimlerden çok net bir şekilde biliyoruz. Bu yüzden bütün demokratik emek, meslek örgütleriyle birlikte ‘Başka bir Türkiye mümkünü’ tartışmak gerekiyor. Başka bir sağlık sistemini hayata geçirirsek bile eksik kalacak. İnsanların bu yaşadığımıza mahkûm olmadığını, başka bir Türkiye’yi hep birlikte kurabileceğimizi söylemek” dedi.
‘Hekimler barış inşasından sorumlu’
Amed Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, yıllardır barış mücadelesi yürüttüklerini kaydederek, “Bir yandan hekim olmanın sorumluluğu bir yandan da toplumsal sorumluluk denilerek birçok bedel verildi. O dönem birçok arkadaşımız işkence raporu verdiği için sürüldü, tutuklandı, faili meçhul cinayetlerde kaybedildi. Bir kişinin bir toplumda tek başına sağlıklı olması mümkün görünmüyor. Toplumsal bir yaşam sürülen bir sistemin içinde yaşıyoruz. Sistem ister istemez sizin ruh halinizi etkiliyor. Travmalara neden oluyor, fiziksel ve ruhsal olarak etkiliyor. Sağlık sistemlerini de etkiliyor yani bütünüyle bir sistem sorunu var. Son dönemlerde sağlığın tanımına siyasal olarak iyi olma hali de bu yüzden eklendi. Biz hekimler insanları bedenen ve ruhen etkileyen bu halden birinci dereceden sorumluyuz. Bu ülkede silahların bırakılması ve çatışmaların sonlanmasından bahsediliyorsa bu hekimlere için de bir fırsattır. Her yerde barışın olduğu bir toplumu savunabiliriz” diye konuştu.
Savaş ortamı
“Barışın anlamı ve zihinsel arka planı” başlığında konuşan Prof. Dr. Melek Göregenli, “Bu suça ortak olmayacağız” imzacısı olduğunu hatırlatarak, o dönemde imza kampanyasına katılanların büyük çoğunluğunun Türk olduğunu belirtti. Melek Göregenli, “Bu çok önemliydi. Doğrudan savaşa maruz kalmayan insanların karşı çıkması çok daha kıymetli. Şimdi de bir barış sürecindeyiz. Adı konulmasa da süreç demeseler bile adına barış denmesinin bir anlamı var” diye konuştu.
Melek Göregenli, yapmış olduğu araştırmaların sonuçları ve verileri panele katılanlara aktardı.
‘Savaşa karşı mücadele etmeliyiz’
“Savaş ve çatışma durumlarının ruh hali ve toplumsal iyilik için barışın inşası” hakkında konuşan Raşit Tükel, savaşın en önemli sonuçlarından bir tanesinin zorla yerinden edinme olduğunu söyleyerek, BM’nin verilerine göre dünya genelinde yaşanan olaylardan kaynaklı 117 milyon kişinin zorla yerinden edildiğini hatırlattı. Tükel, hekimlerin insanların fiziki ve ruhsal sağlıklarını etkileyen savaşa karşı mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
Mardin Tabip Odası Başkanı Kamiran Yıldırım, “Hekimlik, barış ve siyasal iyilik hali” konusunda sunum yaparak, hekimlerin her şartta toplum sağlığı için mücadele ettiğini ve bunun da toplumsal iyilik hali ile mümkün olabileceğini ifade etti.
Yapılan konuşmaların ardından panel “ Hekimler barışı konuşuyor” forumu ile devam etti.
Kaynak: MA
