‘15 Temmuz’u kim yaptı herkes biliyor, eniştesi dahil’ ve ‘Gazoz kapağı açılacak deyin reis ve avenesi hemen gelir. Tunceli’de tuvaleti resmi törenler açtılar’ paylaşımlarına beraat kararı verildi
İnsan hakları savunucusu Aydın Aydoğan, AKP’lilerin 13 Ekim 2021’de Dêrsim’de bir tuvaleti resmi törenle açmalarına dair fotoğrafı alıntılayarak, “Sonun Selahattin Demirtaş’ın dediği oldu. Gazoz kapağı açılacak deyin, reis ve avenesi hemen gelir. Tunceli’de tuvaleti resmi törenler açtılar” diye paylaşımda bulundu. Aydoğan, 4 Ağustos 2022’de de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan, dönemin Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar, darbe teşebbüsü şüphelisi Adil Öksüz ile üzerinde “15 Temmuz tiyatrosu” yazısı bulunan fotoğrafı, “#15TemmuzuKimYaptı herkes biliyor, eniştesi dahil” notuyla paylaştı.
Bu paylaşımlar nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatları “Cumhurbaşkanına hakaretten” Aydoğan’dan hakkında suç duyurusunda bulundu. Yürütülen soruşturma sonucunda aynı iddiadan Aydoğan hakkında 2023’te dava açıldı. İstanbul Bakırköy 36’ncı Asliye Ceza Mahkemesi, 2 Nisan 2024’te Aydoğan’a “Cumhurbaşkanına hakaretten” iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, cezanın gerekçesini “kullanılan ifadelerin devlet başkanlığı makamını temsil eden Cumhurbaşkanının şeref, onur, saygınlığını rencide edici boyutta olduğu eleştiri sınırlarını aştığı” yorumuna dayandırdı.
Anayasal güvence hatırlatması
Ancak, yerel mahkemenin cezan yorumuna katılmayan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, yapılan itirazı değerlendirerek, “suçun manevi unsurlarının oluşmadığı, paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu” sonucuna vardı. 11 Aralık 2024’te başvuruyu karara bağlayan İstinaf Mahkemesi, kararında, Anayasa’nın 25’nci Maddesi’ndeki “Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir” düzenlemesi ile yine 26’ncı Maddesi’ndeki “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar…” bağlayıcı hükümlerine atıfta bulundu. İstinaf Mahkemesi, kararında, söz konusu maddelerle düşünce ve ifade özgürlüğünün güvence altına alındığının altını çizdi.
AHİS’e atıf
İstinaf Mahkemesi, Türkiye’nin uymayı taahhüt ettiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) işaret ederek, AİHS’in “düşünce ve ifade özgürlüğünü düzenleyen 10’uncu Maddesi 1’inci Fıkrasına atıfta bulundu. Söz konusun düzenlemenin “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir” hükmüne işaret eden mahkeme, Aydoğan’ın “cumhurbaşkanını hedef almadığını” ve hakkında “kesin olmak üzere” beraat kararı verilmesi kararı verdi.
Yerel mahkeme beraat kararı verdi
İstinafın kararını gönderdiği Bakırköy 36’ncı Asliye Ceza Mahkemesi, Aydın Aydoğan hakkında beraat kararı verdi. Gerekçeli kararında mahkeme kararına yanlışlık olmadığını savunarak, İstinaf Mahkemesi’nin kararına karşı “direnme müessesi bulunmadığından” beraat kararı verildiğini belirtti. Mahkeme gerekçeli kararında, “Her ne kadar; sanık hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkememizce verilen mahkumiyet kararı bozulmuş olup, mahkememizin kararında bir yanlışlık olmadığı kanaatinde isek de, istinaf bozma kararlarına karşı direnme müessesesi bulunmadığından bozmaya uyulmak suretiyle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine (…)” denildi.
‘Yargı sindirme aygıtına dönüştü’
Kendisi hakkında verilen beraat kararını değerlendiren Aydın Aydoğan, bu tür davaların muhalif kesimi sindirmek için yapıldığını söyledi. Aydın Aydoğan, “Bu tür davalar kendilerinden olmayan taraf olmayan kitleyi sindirme ve hukuk eli ile caydırma ve mücadeleden el çektirme aygıtına dönmüştür. Yargı eli ile muhalif kesimi susturma gayretlerinden başka bir şey değil bu tür davalar. Hukukun üstünlüğü ilkesi sözde kalmamalı hukuk üstün olursa idarecilerde halkın gözünde üstün olur. Devletlerin güvenilirliği hukuka olan saygıları ile ölçülüdür. Beraatime sevindim, kaldı ki bu sözü sayın cumhurbaşkanı kendisi bizatihi darbeden hemen sonra söylemişti, darbeyi eniştesinden öğrendiğini. Ancak bana buradan dava açıldı. İlerde bunlara bu günleri yâd ederken güleceğimize eminim” ifadelerini kullandı.
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA