Almanya’da 1993’ten beri sürdürülen PKK yasağına karşı Berlin İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuruya dair konuşan MAF-DAD Başkanı Heike Geisweid, Alman hükümetinin ‘Barış sürecini desteklemek gibi bir görevi var’ dedi
Geçen hafta, Almanya’da PKK yasağının kaldırılması için Berlin İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunuldu. Konuyla ilgili ANF’ye değerlendirmelerde bulunan MAF-DAD (Uluslararası Hukuk ve Demokrasi Derneği) Başkanı ve avukat Heike Geisweid, “Top artık Alman karar vericilerin sahasında” ifadelerini kullanarak Alman hükümetinin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Heike Geisweid, başvuruda PKK yasağının kaldırılması, yeniden gözden geçirilmesi ve ilgili yönetmeliğin iptal edilmesinin talep edildiğini belirterek, Alman solunun da bu sürece aktif olarak dahil olması gerektiğinin altını çizdi.
Almanya için tarihi bir olay
PKK’nin 12 Kongresi’nde aldığı “PKK adıyla faaliyetleri sonlandırma” kararının Almanya için tarihi bir olay olduğunu belirten Heike Geisweid şunları söyledi: “Bunca zaman sonra, bu ilk girişim değil ama bence gerçekten barışçıl bir çözüm bulmak için çok tarihi bir girişim. Alman hükümetinin de bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de yaşananlar Almanya’ya da yansıyor.
Dünyadaki en büyük Kürt diasporasına sahibiz ve bu, her zaman bir etkileşim olmuştur. Dolayısıyla, Türkiye’deki Kürt nüfusa yönelik baskı arttığında, bu, buraya da olumsuz yansıdı. Şimdi, PKK’nin bu adımı sonrasında Alman hükümetinin de barış sürecini desteklemek gibi bir görevi var.
PKK yasağı gözden geçirilmeli
PKK yasağının kaldırılması için mahkemeye yapılan başvuruya karşı Federal Adalet Bakanlığı ve Federal Bakanlık tarafından alınması gereken ve bekleyen iki kararın olduğunu belirten Heike Geisweid şunları anlattı: “Birincisi, Almanya’daki Kürt siyasetçilerin PKK üyeliğinden mahkûm edildiği 129b, yani ‘yabancı terör örgütü’ kapsamındaki kovuşturma izninin iptali. Diğeri ise, Almanya’da siyasi çalışmalar dışında hiçbir şey yapmayan Kürt siyasetçilerin, PKK üyeliğinden mahkûm edildiği 129b, yani ‘yabancı bir terör örgütü’ kapsamındaki kovuşturma izninin iptali.
Üç yıl önce PKK, onay yasağının kaldırılması ya da gözden geçirilmesi ve iptali için başvuruda bulundu. O zaman da belirtmiştik ve başvuruda durumun 93’ten tamamen farklı olduğuna işaret etmiştik.
‘PKK 93’tekinden farklı bir örgüt’
İkinci olarak, Almanya’daki Kürt siyasetçilerin PKK üyeliğinden mahkûm edildiği 129b, yani ‘yabancı bir terör örgütü’ kapsamında kovuşturma izninin iptali. PKK, 93’teki halinden tamamen farklı bir örgüttür ve o dönemde kanıt olarak alınan şey artık mevcut değildir, yani cezai suçlar vesaire.
Şimdi ise PKK, ‘Türkiye’de barışın sağlanması için dağılıyoruz, silahlarımızı bırakıyoruz’ diyor. Bu tamamen farklı bir durum. Ve bu durum, hiçbir şekilde, siyasi ve cezai baskıyı, adeta Demokles’in kılıcı gibi, 1,5 milyon Kürdün üzerinde sallandıran, Kürtlerin tamamını görmezden gelen mevcut onay yasağını haklı çıkarmaz.”
Alman solu sürece katılmalı
PKK yasağının kalkması için devam eden bir başvurunun olduğunu dile getiren Heike Geisweid, “Başvuru yapıldı ve bu başvuruda bulunanlar, tabii ki bu yasaktan etkilenen kişiler olabilir. Başvuru, İçişleri Bakanlığı tarafından reddedildi, ancak İdari Mahkeme’nin önünde ve orada görüşülmeye devam edecek.
Dolayısıyla prensipte yasal adımlar atıldı. Kürt nüfusu acı çekmeye devam ediyor ve bence Alman solunun da bu sürece dahil olmasının zamanı geldi. Desteğe ihtiyacımız var, barış sürecine eşlik etmemiz gerekiyor. Alman hükümetinin barış sürecini desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Top artık Kürt nüfusunun değil, onların, karar verebilenlerin sahasında” diye belirtti.
HABER MERKEZİ