• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

FLC CGIL Genel Sekreteri: PKK’nin feshi son değil yeni bir başlangıçtır

30 Haziran 2025 Pazartesi - 08:58
Kategori: Güncel, Manşet
FLC CGIL Genel Sekreteri: PKK’nin feshi son değil yeni bir başlangıçtır

‘PKK’nin feshi son değil yeni bir başlangıçtır’ diyen FLC CGIL Genel Sekreteri Massimiliano De Conca, ‘Abdullah Öcalan ve PKK sınırları aşarak dünyada yaşanan demokrasi krizine çözüm sunuyor’ diye belirtti

İtalya Eğitim İşçileri Sendikası (FLC CGIL) Lombardiya Genel Sekreteri Massimiliano De Conca, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve devam eden sürece ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın Kürt sorununun demokratik çözümü için büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Massimiliano De Conca, sürecin başarısı için Türkiye’nin somut adımlar atması gerektiğini kaydetti. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün ve fikirlerinin önemini de işaret eden Massimiliano De Conca, “Öcalan’ın fikirleri içinde yaşadığımız demokrasi krizine çözüm sunuyor” dedi.

‘Yeni bir başlangıç’

PKK’nin feshinin bir son değil yeni bir başlangıç olduğunun altını çizen De Conca şunları belitti: “PKK’nin 12. Kongresi’nin ilkeleri ve nihai kararlarının olağanüstü olduğunu düşünüyorum. Şiddeti bırakmak, halklar arasında yakınlaşmayı sağlayacak bir diyalog perspektifini benimsemek, bugün en iyi çözümdür. Bu, bir dönemin ya da sadece bir partinin sonu değil, yeni bir siyasi yolun başlangıcıdır.

Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu, kongrenin sloganlarından, ifadelerinden biridir. Özellikle şiddeti ve sömürgeciliği uluslararası çatışmalarda tek çözüm olarak görenleri korkutabileceğini anlıyorum. Buna karşılık, Öcalan ortak bir ilerlemeye yol açabilecek bir diyalog açılmasını öneriyor, ki bu da tek çözümdür. 12. Kongre, daha geniş bir özgürlük hareketi başlatmayı hedefliyor; bunu anlıyor ve destekliyorum.

Demokratik konfederalizmin hayata geçirilmeli

PKK’nin yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadeleye temel strateji olarak bağlılığın bırakılması, Kürtlerin özgürlüğü ve demokratik bir toplum için verdikleri mücadeleye yeni bir yol açıyor. Bugün görülebilecek tek yol budur. Şu anda uzun vadeli bir sürecin temellerini atmak için gerekli koşullar mevcut. Bu, çok kolay bir şey değil, bunu anlıyoruz ancak Kürt halkının diğer halklarla birlikte yaşayabilmesini sağlayacak demokratik konfederalizmin gerçek anlamda hayata geçirilmesi açısından önemli bir süreçtir. Türkiye’de, ama aynı zamanda Suriye’de, İran’da da.”

‘Öcalan sınırları aşan çözüm sunuyor’

Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu fikirlerin dünyadaki bütün çatışmaları sona erdirecek bir güce sahip olduğunun altını çizen Massimiliano De Conca, “Öcalan’ın ve PKK kongresinde kabul edilen çağrısı, sadece Kürt halkı açısından değil, genel olarak bütünleşme politikası açısından önemli bir evrimi işaret ediyor. Kürt halkı, diğer ülkelere ihraç edilebilecek, gerçek ve demokratik bir yol sunan sosyal bir politika modeli hâline gelebilir; bu da dünyadaki tüm çatışmaların sona erdirilmesi için bir yoldur.

Avrupa bu fikirleri hayata geçirmeli

Bugün çatışma fikrinden vazgeçmenin, sınır fikrini sorgulamanın zor olduğunu anlıyorum; fakat kültürlerin, dinlerin, fikirlerin diyaloguyla ve kimliğe saygıyla bulunabilecek tek çözüm budur. Bugün daha çok ulusların kimliğine odaklanılıyor, kültürel kimliğe değil; bir halkın kimliğine ve kültürel alışverişe değil. Bu yüzden bunun devrimci bir fikir olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Avrupa’nın ve uluslararası toplumun bu fikri hayata geçirmesi gerekir. Çünkü bugün önemli bir eşik var: Öcalan’ın özgürlüğü. Çünkü Öcalan’la, onun arabuluculuğuyla bir diyalog yolunu bulabiliriz” diye belirtti.

‘Çözümden yana bir meydan okumadır’

PKK’nin 12. Kongre kararlarını çözümden yana bir meydan okuma olarak değerlendiren Massimiliano De Conca, sürecin başarısı için uluslararası topluma da büyük bir sorumluluk düştüğünü kaydetti. Massimiliano De Conca devamla şunları ekledi: “PKK büyük bir sorumluluk almıştır. Türk devleti bir karar vermelidir. Ya demokratik bir yöne evrilecek ya da mevcut rejimde kalacak. Bu kolay bir şey değil ve yalnızca Türk devletiyle gerçekleşemez. Uluslararası toplumun da uluslararası kurallara saygı göstermesi gerekir. Bu nedenle Avrupa’nın daha güçlü bir rol üstlenmesi, BM’nin daha etkin olması gereklidir ki, Türk devleti uluslararası kurallara uymaya yönlendirilsin. PKK ya da Öcalan’ın değişim yönünde açıklamalar yapması yeterli değildir. Bu süreç desteklenmelidir.”

‘İlk adım Öcalan’ın özgürlüğü olmalı’

Sürecin başarısı için Türk devletinin hukuki ve siyasi adımlar atmasının önemli olacağını işaret eden De Conca, ilk adım olarak Abdullah Öcalan’ın ve siyasi tutsakları özgür olması gerektiğini belirtti. Massimiliano De Conca, “Karşı tarafta yani Türk devletinde de değişiklikler olmalı. Yapılması gereken ilk şey, Öcalan’ın özgürlüğü ve siyasi tutukluların serbest bırakılmalı. Yani hep birlikte iki adım ileri atabilmek için bir adım geri atmayı kabul etmek gerekir. Süreç ortak bir kader anlayışıyla gelişmelidir, orman kanunlarıyla değil. Farklı fikirlere sahip olan herkesi hapse atarsak, güçlünün hukukunu, yani orman kanunlarını uygulamış oluruz. Oysa dayanışma içinde bir toplum, açık bir toplum gereklidir. Ve Türk devleti, Türk halkının bir kısmının da artık anlayamadığı bir pozisyonda sıkışıp kalamaz. Türk devletinin çok büyük bir sorumluluğu var. Adım Öcalan ve PKK tarafından atıldı, dolayısıyla artık diyalog zamanı gelmiştir. Eğer Türk devleti diyalog istemiyorsa, bu durum uluslararası bağlamda çok iyi bir şekilde analiz edilmesi gereken bir sorumluluktur. Türkiye’nin NATO üyesi, ama aynı zamanda Avrupa Birliği’ne de girmek istiyor. Dolayısıyla, başkalarıyla diyalog kurmak istemeyen bir devleti bu birliğe kabul etmek mümkün değil” diye anlattı.

‘Öcalan’ın fikirleri egemenleri korkutuyor’

Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin önemine de dikkat çeken Massimiliano De Conca, şunları ifade etti: “Bence bugün Ukrayna’da, Filistin’de ve Afrika’da yaşanan pek çok çatışma sınırlar ve devlet fikriyle doğrudan bağlantılı. Bu yüzden Öcalan sorunun özünü yakaladı. Siyasal ve ulusal sınırlar var oldukça, çatışmalar da var olacaktır. Çünkü siyasal ve ulusal bir sınır, aynı zamanda mülkiyetin de sınırlarını çizer. Buna karşılık, her şeyin ortaklaştığı bir toplum, engellerin ve sınırların olmadığı bir toplumdur. Bu nedenle, birlikte yaşamak için çok önemli olan kültürel bir federasyondan söz edebiliriz. Öcalan’ın bir diğer temel fikir ise her şeyden önce kadınlardan ve gençlerden yola çıkmasıdır. Bugün uluslararası tabloya baktığımızda, sadece erkekler ve silahlar var. Oysa farklı bir çözüm bulmak gerekir. Erkek egemen toplumun artık tıkandığı ve daha iyi bir gelecek sunamadığı ortadadır. Bunun yerine, geleceği temsil eden gençlerden ve toplumun kenarına itilen kadınlardan yola çıkmak gerekir. Öcalan’ın bu iki temel fikri — demokratik konfederalizm ve kadınlarla gençlerden başlayan bir toplum — egemenleri korkutan devrimci fikirlerdir.”

Öcalan’ın fikirleri önemli, desteklenmeli

Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin araştırılması ve desteklenmesi gerektiği çağrısında da bulunan Massimiliano De Conca, “Öcalan’ın fikirlerini araştırmak, yaymak ve sürdürmek gerekir. Öcalan’ın fikirleri sadece Kürt sorunuyla ilgili değil. Elbette ki, Kürt sorunu önemli bir sorun. Ama bugün temel sorun demokrasi sorunudur. Çünkü bugün demokrasiyi özelleştirdik, katılımı kaybettik, insanların demokrasiye katılım yollarını kaybettik. Oysa yeni bir çözüm bulmak gerekiyor ve bu çözüm Öcalan’ın düşüncelerinde, yazılarında, manifestolarında bulunuyor” dedi.

Haber: Serkan Demirel / ANF

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tozan Alkan’dan ‘ALHEAVY’ albümü

Sonraki Haber

İzmir’de yangınlar büyüyor: 10 mahalle boşaltıldı

Sonraki Haber
İzmir’de yangınlar büyüyor: 10 mahalle boşaltıldı

İzmir'de yangınlar büyüyor: 10 mahalle boşaltıldı

SON HABERLER

Sınıf yerine komün ve sınıfsızlaşma

Sınıf yerine komün ve sınıfsızlaşma

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Adıyaman’da sessiz bir çığlık: Mutenâ Dergisi

Adıyaman’da sessiz bir çığlık: Mutenâ Dergisi

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Yazarlar

Doğru söz eğri insanın kulağına girmez

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Yazarlar

Demokratik toplum; kadının toplumu ve sistemidir

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Halklar artık aldanmaz

Bir analiz denemesi

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Agirî’de Demokratik Toplum Buluşmaları sürüyor

Agirî’de Demokratik Toplum Buluşmaları sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Kadın festivali Xecê ve Beser Şahin konseriyle sona erdi

Kadın festivali Xecê ve Beser Şahin konseriyle sona erdi

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır