• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Çocuklarımız öldürüldükten sonra biz neyiz?(*)

31 Aralık 2018 Pazartesi - 02:30
Kategori: Manşet, Yazarlar

Roboski katliamında emir-komuta kademesinde bilindiği kadarıyla neler yaşandığını gazeteci Kemal Göktaş, diken.com.tr’deki (<http://www.diken.com.tr/7nci-yilindaroboski-katliami-yanitlanabilmis-teksoru-var/>) yazısında aktardı:

Bölgede görev yapan yetkili askerler, grubun “kaçakçı” olduğunda hemfikirdi. Ama nasıl olduysa bu bilgi, farklı kaynaklardan Genelkurmay’a iletilse de hava harekatı emri verildi. 34 vatandaşımız, 1 saate yakın süren hava bombardımanıyla öldürüldü.

Ve Roboski, dönemin başbakanı Erdoğan’ın deyimiyle “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde” kaybolmaya mahkum edildi.

Göktaş, “Yanıtlanabilmiş tek soru var” diyerek dönemin Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil’in “Sayın Kaçakçı” başlıklı, nefret söyleminin şahı yazısına atıfla bitiriyor yazısını.

Özdil şöyle demişti: “Sayın terörist’le sayın kaçakçı arasında katır tepmişe dönmek istemiyorsa, bi karar vermesi lazım artık devletin… Kişneyecek misin? Anıracak mısın?”

Bugün “Saray medyası”nın nefret dilinden, hedef göstermesinden ve gerçekleri çarpıtmasından şikayet edenler, acaba yedi yıl önce “yandaş sayılmayan” en etkin gazetede yayınlanan bu yazıyı hatırlar mı?

Hatırlayınca anırırlar mı, yoksa kişnerler mi?

Türkiye’nin en büyük çocuk katliamı

Özdil’in katırlı kişnemeli yazısını kimbilir kaç kişi okudu. Ya Roboskili annelerin şu sözlerini? “Oğlumun bedeni üzerinde katır vardı, alev alev yanıyordu katır.

Oğlum altındaydı. Ölmüştü.” (Toprağın Öptüğü Çocuklar-Adaleti Beklerken Roboski, Sibel Oral, Can Sanat Yayınları, 2015)

Belki sadece bu cümleyi okusalar, Roboski’nin yedinci yıl dönümünde farklı şeyler konuşabilirdik.

Tek bir kişi yargılanmadığı gibi toplum nezdinde vicdani bir hesaplaşma da yapılmadı.

Belki tersinden yazmalı: Sorumluluların hesap vermediği, medyanın ayrımcılığı körüklediği, toplumun 34 kişinin ölümü üzerine yas tutmadığı ve yılbaşı eğlencesine devam ettiği bir yerde, tek bir kişi yargılanmadı.

Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük çocuk katliamı olarak tarihe geçti Roboski.

Zira öldürülen 34 kişiden 22’si, 18 yaşın altındaydı…

“Gökyüzüne baktım, F-16’lar.. Birden ev sallanmaya başladı. Eşime telefon açtım, dedi, ‘Hepsini öldürdüler’. Ayağıma çorap bile giymeden terliklerimle fırladım. Arkamda çocuklarım, komşularımız. Koşmaya başladım. Askeri araç çıktı yola, biri tuttu kolumdan, ‘Ne yapıyorsun? Kendini öldürmek mi istiyorsun?’ dedi. Dedim ki ‘Çocuklarımız öldükten sonra biz neyiz?” (*Toprağın Öptüğü Çocuklar-Adaleti Beklerken Roboski)

Kutuplaşma ve vicdan

Bugün toplumun nasıl kutuplaştırıldığını, iktidar-muhalefet karşıtlığı üzerinden konuşuyoruz. Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Türkiye’de iki değil üç kutuptan bahseder.

Bir ucunda dinci-Türkçü ittifak, ikincisi laik-milliyetçi blok ve üçüncüsü, Kürtlerle liberter/demokrat azınlığın kesiştiği küme.

Birinci grubun içinde yıllarca yer alan Gülen cemaati, darbe girişimi sonrasında devletten tasfiye edilmiş gibi duruyor.

İkinci grup, Kürtler ve onlara destek verenlere yönelen şiddet ve baskı kadar olmasa da paralize edilmiş durumda. Kürtlerden, solculardan, HDP seçmeninden itinayla ayrı durmaya, yan yana gelmemeye çalıştıkça saldırı azalmıyor, artıyor.

Bu kutuplar, sivillerin, çocukların katli söz konusu olduğunda bile taşlaşan vicdanların ve korkunun esiri oluyor. Oysa mesele kimin çocuğu, nerede yaşıyor, hangi inancın veya etnik kökenin mensubu, karnını nasıl doyuruyor değil…

Temel soru, Roboskili annenin bağrından kopan şu cümlede saklı:

Çocuklarımız olmasa biz neyiz?

Bu soruyu herkes, kendi hayatı ve değer verdikleri üzerinden kolayca yanıtlayabilir. Bir de başkaları için de düşünmeye, cevap vermeye başlasa…

Kutuplaşmanın tehlikelerinde hemfikirsek yeni yıl temennimiz bu olsun mu?

Vicdanına kulak verenlerin artsın Türkiye.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Denklem değişti

Sonraki Haber

Minbic’de hassas denge

Sonraki Haber

Minbic’de hassas denge

SON HABERLER

10 Mart Mutabakatı’nda son durum ve temel engel

10 Mart Mutabakatı’nda son durum ve temel engel

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Önder Apo’ya özgürlük, Kürt halkının en temel talebidir

Önder Apo’ya özgürlük, Kürt halkının en temel talebidir

Yazar: Aziz Oruç
24 Aralık 2025

Muhalefet yol ayrımında

Zehirli dil, kardeşlik dili

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Traşın şiddeti

Barışın sosyolojisi

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır