Nobel Barış Ödülü sahibi Jody Williams, ‘Abdullah Öcalan’ın çağrısını gerçeğe dönüştürmek ve barış müzakerelerine tam olarak katılabilmesi için Türk hükümeti gerekli koşulları sağlamalıdır’ diye belirtti
88 Nobel ödüllü İsim 24 Temmuz’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na destek mektubu yayımladı. Farklı alanlardan 88 Nobel Ödülü sahibi mektupta, uluslararası kurumlara ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı’na hitaben, Abdullah Öcalan’ın barış çağrısı ve Kürt sorununun çözüm süreciyle ilgili desteği ile 26 yıllık tutukluluğu süresince içinde bulunduğu koşullara dair süregelen endişelerini dile getirmişti.
İmzacı isimler, dünya genelinde çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde, Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de barış ve demokrasi çağrısının, bölge halkları için bir umut ışığı olduğunu belirtmişti.
Nobel Barış Ödülü Jody Williams mektuba neden imza verdiklerini ve süreci değerlendirdi.
‘Öcalan ciddi bir çaba gösteriyor’
Barış çağrısını destekleyen mektubu birçok uluslararası kuruma yolladıklarını belirten Jody Williams, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderilen mektubu imzalayan Nobel Ödüllüler, Öcalan’ın haklarının korunması ve Türkiye ile Kürtler arasında barışın sağlanmasına yönelik çabaların desteklenmesi amacıyla Öcalan’ın davasıyla ilgilenen ya da ilgilenmesi gereken diğer kurumlara da mektuplar gönderdiler. Şahsen ben bu mektupları imzaladım çünkü Öcalan’ın Türkiye ile Kürtler arasında yıllardır süren mücadeleyi sona erdirmek için ciddi bir çaba gösterdiğine inanıyorum” sözlerini kullandı.
Gerekli koşullar oluşturulmalı
Başlatılan süreçte hala tecridin sürmesinin taraflar açısından eşit koşulları sağlamadığını söyleyen Jody Williams, “Öcalan’ın çağrısını gerçeğe dönüştürmek için Türk hükümeti Öcalan’ın barış müzakerelerine tam olarak katılabilmesini sağlayacak koşulları sağlamalıdır. İmralı Cezaevi’nde tecrit altında tutulması ve avukatlarıyla görüştürülmemesi bu koşulları sağlamamaktadır” dedi.
‘Ciddi müzakere süreçleriyle değiştirebiliriz’
Kürt halkının adım atarken, Türkiye’nin daha yavaş hareket etmesi ve süreci yaymasına ilişkin Jody Williams, “Dünya zor ve tehlikeli bir durumda ve bana göre bunu ancak ciddi müzakere süreçleriyle değiştirebiliriz. Öcalan barış çağrısında ve PKK’nin feshi edilmesi, silahlarını imha etmeleri ve Türkiye’ye demokrasi ve barış getirecek bir sürece girmesi çağrısında bulunarak cesaret göstermiştir. Açıktır ki Kürtler tek başlarına adımlar atarak müzakere edemezler. Türkiye de sürece katılmalı, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar da süreci desteklemelidir” diye konuştu.
‘Dürüst bir diplomasi gerek’
Avrupa kurumları ve BM’nin umut hakkına ilişkin ciddi ve yapıcı adımlar atmamasının nedenine ilişkin, “Bu sorunun cevabını bilseydim, Türk devleti ile Kürtler arasında barış ve eşitlik getirecek bir süreci destekleyebilirdik” diyen Jody Williams, savaşın durmasına ilişkin dürüst bir diplomasinin yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Jody Williams, “Ne tür bir diplomasi? Dürüst diplomasi. Kürtlerle nesiller boyu süren çatışmayı sona erdirmek için gerçek bir arzuya dayanan açık diplomasi gerekli. BM ve diğer ilgili bölgesel ve uluslararası güçler, daha fazla yıkım ve kriz yaşanmamasını sağlamak için sürece dahil olmalıdır” diye belirtti.
‘Değişime ortak olmalıyız’
Nobel Ödüllü yazar ve aktivistlerin çağrısının dünya kamuoyu üzerinde etkili olup olmadığına ilişkin ise Jody Williams şunu belirtti: “Nobelli yazarların eylemlerinin bir fark yaratmaya yardımcı olabileceğini düşünüyorum, ancak bizler mucize işçiler değiliz. Dünyada gerçekten olumlu bir değişim görmek isteyen diğerleriyle birlikte, değişim süreçlerine ortak olabiliriz. Açıkçası, bir sürece ne kadar çok devlet vs. dahil olursa o kadar karmaşık da olabilir. Ancak sürece dahil olanlar gerçekten değişim istediğinde her şey mümkün olabilir.”
‘Anlamlı bir barış için eşit muamele gerek’
Meclis’te kurulan çözüm komisyonuna etkili olup olmayacağına ve barışta kadının rolüne de değinen Jody Williams, “Eğer çatışmanın tarafları gerçek bir değişim arzusunu ortaya koyacak adımları atma cesaretini gösteremezlerse çatışmayı başka nasıl çözebiliriz ki? Ne yazık ki barış süreçlerinde kadınlar, kadınların barışın sağlanmasına anlamlı bir şekilde dahil edilmesinin barış çabalarını güçlendirdiği ve uzattığı kanıtlanmış olmasına rağmen, bu çabalarda arka planda kalmaktadır. Silahsızlanma barış sürecinin yalnızca bir parçasıdır, elbette gereklidir, ancak yeterli değildir. Anlamlı bir barışa ulaşmak için toplumun tüm üyelerine onurlu ve eşit bir şekilde muamele edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Öcalan ile görüşmek…
“Abdullah Öcalan ile görüşme fırsatınız olsaydı kendisiyle ne konuşmak isterdiniz” sorusuna ise Jody Williams, “Tüm üyelerinin haklarına saygı duyan demokratik bir toplum inşa etmeye yardımcı olmak için düşünceniz silahlı mücadeleden diyalog ve müzakereye nasıl evirildi? Bunu konuşmak ve tartışmak isterdim” yanıtını verdi.
Jody Williams hakkında
İnsan hakları ve barışın sembol isimlerinden biri olan imzacı Jody Williams özellikle antipersonel mayınların yasaklanması yönündeki kararlı mücadelesi, onu uluslararası alanda tanınan bir isim haline getirdi. Jody Williams, 1997 Nobel Barış Ödülü’nü Uluslararası Mayın Yasaklama Kampanyası (ICBL) ile aldı. Jody Williams’ın öncülük ettiği bu kampanya sayesinde, kara mayınlarının yasaklanması için küresel bir hareket yaratıldı ve barışa katkı sundu.
Haber: Melek Avcı / JINNEWS