DEM Parti Riha Kadın Meclisi okulların açılmasıyla anadilde eğitim hakkı için yaptığı basın açıklamasında, ‘Barış toplumu her bir bireyini doğuştan gelen haklarıyla kucaklayan toplumdur. Barış toplumu reddetmez, inkâr etmez’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Kadın Meclisi, Hewag’da (Bozova) okulların bulunduğu alanda eğitim sistemine dönük yaptığı basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DEM Parti il ve ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri katıldı.
Çocuklar için yaşam oluşturulmalı
İlk önce söz alan DEM Parti Riha İl Eş Başkanı Ayşe Sürücü, “Yüzyıllardır genç ve çocuklarımız Türkiye metropollerinde kendi dillerinde eğitim göremiyorlar. En başta çocuklarında kendi dillerinde yaşayabileceği bir yaşam oluşturmalılar. Binlerce Rihalı çocuk mevsimlik işçi olarak dışarıda. Herran’da fındık toplamak için giden 4 kişi trafik kazasında yaşamını yitirdi ve 17’si yaralandı. 17 kişiden 2’si çocuktu. Bunlardan bir tanesi de Zeliha Yılmaz’dı. Yaşaydı 8’nci sınıfa gidecekti. Sisteme çağrımız; öğrencilerin talep ve istekleri yerine getirsinler ve parasız bir eğitim ve özgür ve Demokratik bir eğitim verilsin okullarda” diye konuştu.
Okullar ucuz iş gücü olamaz
Daha sonra basın açıklamasını Kadın Meclisi’nden Burçin Satıcı okudu. Burçin Satıcı, “AKP döneminde 4+4+4 formülüyle yürürlüğe giren 12 yıllık zorunlu eğitim, bugün iş çevrelerinin baskısıyla tartışmaya açılıyor. MÜSİAD başta olmak üzere sermaye gruplarının talepleri, çocukları erken yaşta işgücü piyasasına çekmeyi hedefliyor. Bu ise çocuk emeği sömürüsünü derinleştirmekten başka bir anlama gelmiyor. Oysa. Okullar sermayenin ucuz işgücü kaynağı haline getirilemez. Mevcut göstergeler, eğitimin ticarileştiğini gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.
Barış toplumu ret etmez
“Barış ve Demokratik Toplum çağrısı ile birlikte yeni dönemde en kritik başlıklardan biri anadilinde eğitim hakkıdır” diyen Burçin Satıcı, “Bugün milyonlarca Kürt çocuk, kendi anadilinde eğitim alma hakkından mahrum bırakılarak okula başlıyor. Anadilinde eğitim hakkının tanınmadığı bir sistem, çocukları eşitlikten ve özgürlükten uzaklaştırıyor, onları asimilasyoncu bir düzenin çarkları içine hapsediyor. Barış toplumu her bir bireyini doğuştan gelen haklarıyla kucaklayan toplumdur. Barış toplumu reddetmez, inkâr etmez. Demokratik kurallara dayalı eşitlik ve özgürlük sağlamayı birincil ilke kabul eder. Eğitim sistemini de buna göre biçimlendirir” şeklinde konuştu.
Burçin Satıcı son olarak, “Eğitimi siyasal iktidarların ve sermaye çevrelerinin ihtiyaçlarına göre değil, toplumun tüm çocuklarının özgür bugününe ve geleceğine göre yeniden inşa etmenin zorunlu olduğuna inanıyoruz ve bu yönde mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
RIHA