• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Eylül 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Genel

ÖHD’li Akbaş: Sürecin ilk adımı tutsakların serbest bırakılması olmalı

17 Eylül 2025 Çarşamba - 10:29
Kategori: Genel
ÖHD’li Akbaş: Sürecin ilk adımı tutsakların serbest bırakılması olmalı

‘Barış ve çözüm’ söylemleri gelişirken tahliyelerin engellenmesinin sürecin samimiyetine zarar verdiğini kaydeden ÖHD Cezaevleri Komisyonu Eşsözcüsü Ezgi Akbaş, ‘Sürecin ilk adımı siyasi tutsakların serbest bırakılması olmalı’ dedi 

Antalya Manavgat S Tipi ve Alanya L Tipi cezaevlerinde tutsaklara yönelik insanlık dışı uygulamalar sistematik bir boyutta devam ediyor. Kadın tutsaklar, infazlarını tamamlamalarına rağmen İdare ve Gözlem Kurullarının (İGK) taraflı kararlarıyla tahliyeleri engellenirken, cezaevi yönetimi hasta tutsakların tedavi için hastaneye sevklerini gerçekleştirmiyor ya da bu sevklerde çift kelepçe dayatması yapıyor.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Cezaevi Komisyonu Eş Sözcüsü Ezgi Akbaş, Antalya ve çevre bölgelerdeki cezaevlerinde kadın tutsakların yaşadığı hak ihlallerini aktarırken, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ sürecinde cezaevlerinde bulunan tutsakların tahliyelerinin engellenmesini hukuki ve toplumsal vicdan açısından değerlendirdi.

Sistematik hak ihlalleri

Antalya ve çevresinde bulunan cezaevlerinde kadın tutsakların yaşadığı hak ihlallerinin sistematik bir hâl aldığını aktaran Ezgi Akbaş, sağlık hakkına erişim, hijyen koşulları, tecrit uygulamaları ve keyfi infaz uzatmaları ciddi sorun olarak devam ettiğini belirtti.

Hasta kadın tutsakların durumuna dikkat çeken Ezgi Akbaş, şunları kaydetti:

“Örneğin, Manavgat S Tipi hapishanesinde bulunan Neslihan Çetin düzenli fizyoterapi görmesi gerekirken, cezaevi hastaneye sevki zorlaştırmakta, hatta yapılmamakta; götürüldüğünde ise çift kelepçe dayatılmaktadır. Bu durum hem tedavi hakkını engellemekte hem de insan onurunu zedelemektedir. Tuba Sert, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olarak Manavgat S Tipi hapishanesinde sosyal tecrit koşullarına mahkûm edilmiştir. Yine Laleş Çeliker, dosyası üç kez bozulmuş olmasına rağmen 28 yıldır cezaevinde tutulmaktadır. Bu durum, uluslararası sözleşmelerle korunmuş adil yargılanma hakkının bir unsuru olan ‘makul sürede yargılanma’ ilkesinin açık ihlalidir”

3 tutsağın tahliyesine engel

Ezgi Akbaş, Alanya L Tipi Cezaevi’nde tutulan Zozan Cimo’nun, İdare ve Gözlem Kurulu’nun keyfi kararlarıyla tahliyesinin engellendiğini; aynı cezaevinde bulunan Hatice Çakmak’ın ise aldığı disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliye hakkının gasp edildiğini söyledi.

Elif Akbaş, “Yine Manavgat S Tipi’nde bulunan Nurşen Tekin’in yargılandığı bir dosyanın düşmesi ile müddetnamesi yeniden düzenlenmiş; koşullu salıverilme hakkı 2022 yılında doğmasına rağmen, bu hakkı temmuz ayında infazının 3 ay uzatılmasıyla engellendi. Bu ihlaller, İGK kararlarının ve ATK raporlarının tutsakların özgürlükleri üzerinde keyfi bir araç hâline getirildiğini göstermektedir” diye konuştu.

‘Adaletsizliğin derinleştiği mekanlar’  

İnfaz hukukunun temel amacının, cezanın yalnızca özgürlükten mahrum bırakma yönüyle sınırlı olmasına atıfta bulunan Ezgi Akbaş, tahliyelerin keyfi biçimde engellenmesiyle bu sınırın aşıldığını söyledi.

Ezgi Akbaş devamında şunları kaydetti: “Hukuk sınırları dışında uygulanan keyfi uygulamalar ceza değil, zulüm niteliği taşımaktadır. Kişinin cezasını tamamlamış olmasına rağmen içeride tutulması, ‘kanunsuz ceza olmaz’ ilkesine ve Anayasa’nın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına aykırıdır. Hasta tutsakların tedavi haklarının engellenmesi, doğrudan yaşam hakkının ihlali anlamına gelmektedir. AİHM bu tür vakaları defalarca kez ağır hak ihlali olarak değerlendirmiştir. Cezasını tamamlamış, özgürlüğüne kavuşması gereken bir insanın idari kararlarla içeride tutulması ya da ağır hasta bir insanın tedavisiz bırakılması, toplumda adalet duygusunu derinden sarsmaktadır. Cezaevlerini adaletsizliğin derinleştiği mekânlar hâline getirmektedir.”

‘Tutsakların özgürlüğü sağlanmalı’  

Müzakere sürecinin samimiyeti açısından atılması gereken temel adımın tutsakların özgürlüğünün sağlanması olduğunu kaydeden Ezgi Akbaş şunları kaydetti:

“Bir yandan ‘barış ve çözüm’ söylemleri dillendirilirken, diğer yandan İGK’nin keyfi kararlarıyla tahliyelerin engellenmesi ya da ATK raporlarının siyasallaşarak hasta tutsakların içeride tutulmasına devam edilmesi, sürecin inandırıcılığına ve samimiyetine zarar veriyor. Eğer gerçekten samimi bir müzakere süreci yürütülmek isteniyorsa, bu sürecin ilk adımı siyasi tutsakların serbest bırakılması ve ağır hasta tutsakların tahliye edilmesi gerekiyor” 

‘Hasta tutsaklar serbest bırakılmalı’

Türkiye’nin içinde bulunduğu sürecin yalnızca hukuki değil, toplumsal bir yeniden inşa ihtiyacını ortaya koyduğuna değinen Ezgi Akbaş şunları belirtti:

“Eğer siyasal iktidar gerçekten demokratikleşme, müzakere ve çözüm iradesi gösteriyorsa, bunu en net biçimde cezaevlerindeki siyasi tutsaklara olan yaklaşımıyla ortaya koyabilir. Tahliyelerin önündeki keyfi engellerin kaldırılması ve hasta tutsakların derhâl serbest bırakılması, hem toplumsal vicdanı rahatlatacak hem de müzakere sürecinin samimiyetine dair güçlü bir güvence sağlayacaktır.”

Haber: Ezgi Aktı / JINNEWS 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan Ortadoğu’daki barışın sembolüdür

Sonraki Haber

Av. Zilan Aydın: ‘Kent Uzlaşısı’ davası sürecin ruhuna aykırı

Sonraki Haber
Av. Zilan Aydın: ‘Kent Uzlaşısı’ davası sürecin ruhuna aykırı

Av. Zilan Aydın: 'Kent Uzlaşısı' davası sürecin ruhuna aykırı

SON HABERLER

AB’den İsrail’e ‘yaptırım’ teklifi: 15,5 milyon Euro dondurulacak

AB’den İsrail’e ‘yaptırım’ teklifi: 15,5 milyon Euro dondurulacak

Yazar: Özge Kar
17 Eylül 2025

Halep’te kaçırılan kadınlar Efrîn’e götürüldü, ailelerinden fidye istendi

Halep’te kaçırılan kadınlar Efrîn’e götürüldü, ailelerinden fidye istendi

Yazar: Bedri Adanır
17 Eylül 2025

Meclis komisyonu 8’inci kez toplandı

Meclis komisyonu toplandı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
17 Eylül 2025

Nijer’de silahlı saldırı: 22 kişi katledildi

Nijer’de silahlı saldırı: 22 kişi katledildi

Yazar: Bedri Adanır
17 Eylül 2025

Koçyiğit: 1 Ekime az kaldı, hızla ilerlemeliyiz

Koçyiğit: 1 Ekime az kaldı, hızla ilerlemeliyiz

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
17 Eylül 2025

Abdullah Öcalan’dan önemli açıklama: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi 

Abdullah Öcalan’dan önemli açıklama: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi 

Yazar: Aziz Oruç
17 Eylül 2025

Manisa’da palet fabrikasında yangın

Manisa’da palet fabrikasında yangın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
17 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır