ANTİFA’nın kökleri Avrupa’daki anti-faşist direnişe uzanıyor; bugün ise Donald Trump yönetiminin hedefinde yer alarak Amerikan siyasetindeki derin kutuplaşmanın simgesi haline geldi
ABD Başkanı Donald J. Trump, Çarşamba günü yaptığı açıklamada ANTİFA’yı (Anti faşizm) terör örgütü ilan ettiğini duyurdu. Bu karar, protesto hareketleri, siyasi özgürlükler ve başkanlık yetkilerinin sınırları konusunda tartışmaları alevlendirdi.
Kendi sanal medya platformu Truth Social’da paylaşım yapan Donald Trump, ANTİFA’yı “hasta, tehlikeli ve radikal bir sol felaket” diye tanımladı ve grubun finansman kaynaklarının kapsamlı biçimde soruşturulması gerektiğini söyledi. Açıklama, Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk’ün öldürülmesinin ardından geldi; Trump daha önce de ANTİFA gibi sol grupları “yerel terör örgütü” kapsamına alabileceğini belirtmişti.
ANTİFA bir örgüt müdür?
ANTİFA belirli ya da merkezi bir örgüt değil; dolayısıyla Donald Trump’ın “terör örgütü” tanımlamasının reelde bir karşılığı yok. Ancak Donald Trump’ın bu talebi ilk kez dile getirdiği 2020’den beri FBI’ın dikkati bu hareketin üzerindeydi. FBI’ın anti-faşizm ideolojisine göre soruşturma açmadığı, ancak ülke genelinde “ANTİFA ideolojisi” doğrultusunda şiddet eylemleri işlemeye motive olan kişilere yönelik soruşturmalar yürüttüğü biliniyor.
“Anti-faşist” kelimesinin kısaltması olan ANTİFA, örgütlü bir yapıdan ziyade, beyaz üstünlüğüne, aşırı sağcı gruplara ve ayrımcılığın farklı biçimlerine karşı eylemler düzenleyen dağınık bir aktivist ağını ifade ediyor. Ana akım sol partilerden farklı olarak seçimle güç kazanmayı hedeflemeyen ANTİFA, anarşist eğilimleriyle öne çıkıyor.
Amerikan sağında birçok kişi için ANTİFA, radikal sağ milisler kadar tehlikeli bir tehdit olarak görülüyor. Ancak araştırmacılar ve sivil özgürlük savunucuları, bir protesto hareketini “terör örgütü” olarak tanımlamanın ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı açısından ciddi sakıncalar doğurabileceği konusunda uyarıyor.
Naziler’e karşı örgütlenmişlerdi
Hareketin kökleri 1930’ların Avrupa’sına uzanıyor; Nazi Partisi’nin yükselişine karşı örgütlenen militan sol gruplardan esinleniyor. 1980’lerde Almanya’da neo-Nazilere karşı yeniden canlanan ANTİFA, ABD’de ise Trump’ın başkanlığı döneminde ve Black Lives Matter protestolarıyla birlikte daha görünür hale geldi.
ABD yasalarında yerel örgütleri yabancı terör örgütleri gibi tanımlamanın açık bir yolu bulunmasa da Trump’ın bu ilanı, ülkedeki derin kutuplaşmayı bir kez daha gözler önüne serdi. Başkan, solcu aktivistleri devletin düşmanları olarak konumlandıran söylemini daha da sertleştirmiş görünüyor.
DIŞ HABERLER