Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’ye gitmeden önce 17 gün kaldığı ve tekrar ziyaret etmek istediğini ilettiği Qoser’in Izêr köyü sakinleri, ‘Izêr köyü bu denli büyük bir onura layık olmaya çalışıyor, ama ne yapsak yine eksik kalır. Bizim beklentimiz onu biran önce köyde görmek. Onu en iyi şekilde karşılamak için elimizden gelenin fazlasını yapacağız. O günü dört gözle bekliyoruz’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’ye gitmeden öne bir süre kaldığı köy olan Xurs aynı zamanda Ferhat Kurtay’ın da doğduğu yer olması açısından önemli bir yere sahip. Kürt Halk Önderi 7 Haziran’da yaptığı aile görüşmesinde bu köy ve anıları için, “Bir gün çıkarsam ziyaret etmek istediğim köylerden biride Xurs’taki köy” dedi.
Köy Abdullah Öcalan’ın Suriye’ye gitmeden önce 17 gün kaldığı yer olması ve Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’nde baskılara karşı Necmi Öner, Eşref Anyık ve Mahmut Zengin ile birlikte bedenini ateşe veren Ferhat Kurtay’ın doğduğu yer olmasından dolayı önemli bir yer. Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde, 13 köyün yer aldığı Xurs Vadisi’nde kurulan köylerden olan Izêr köyü, binlerce yıllık bir tarihi geçmişe sahip.
Her seferinde yeniden inşa oldu
120 haneden oluşan köy, 1937 ve 1993 yakıldı, Osmanlı döneminde ise tarihi ve nedeni bilinmemekle birlikte yıktırıldı. Her seferinde yeniden inşa edilen köyde, binlerce yıl tarihe sahip Şikafta Spî ve Elo Birhîma mağaralarının yanı sıra ne zaman inşa edildiği bilinmeyen birçok tarihi yapının (kilise-manastır) yer alıyor. Mezopotamya Ovası’na hakim bir yerde kurulmuş olan köyde, birçok uygarlığın izlerine rastlamak mümkün. Köy Abdullah Öcalan’a Suriye’ye geçmeden önce ev sahipliği yaptı. Abdullah Öcalan 2 Temmuz 1979’da Suriye’ye geçmeden önce 17 gün Izêr’de konuk edildi.
Birçok aileden katılım
Izêr’in sakinlerinden Ali Aslan, Abdullah Öcalan’ı köyde bir kez daha misafir etmek istediklerini söyledi. Köyün birçok inanç ve uyarlığına ev sahipliği yapan tarihi bir köy olduğunu söyleyen Ali Aslan, köylerinde birçok tarihi yapının, anıt mezarların yer aldığını, çocuğunun kaçak kazılar nedeniyle tahrip edildiğini ifade etti.
Yakın tarihte köyün 3 defa tamamen yakıldığını dile getiren Ali Aslan, PKK’nin ilk matbaasının köyde bulunan Zembêrûr alanında yakalandığını söyledi. Köyün sonra 1993’te tamamen yakıldığını belirten Ali Aslan, köyden 19 kişinin Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirdiği ve ailesinden 38 kişinin 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde tutsak kaldığını belirtti.
Kısa sürede etki etti
Abdullah Öcalan’ın köyde kaldığı sürede köyün jeopolitik konumu ve tarihi ile ilgili birçok çözümleme yaptığını belirten Ali Aslan, “Bizim köye gelmesi ile köyde yaşanan herkesin ideolojik bakış açısı yüzde 100 neredeyse değişti. Kısa süre kalmasına rağmen herkesi etkisi altına aldı. Köye gelmeden önce köyde ‘berberi’ denilen, kavgaların eksik olmadığı bir vaziyet hakimdi. Küçücük nedenlerden kaynaklı büyük kavgalar çıkardı. Ancak gelmesi ile birlikte bu zihniyet ortadan kalktı. Onunla birlikte köyün ahlaki değerleri yeniden şekillendi” diye konuştu.
Bir gün ülkeyi özgürleştirirsek
Ali Aslan, Abdullah Öcalan ile unutamadığı bir anısını şu şekilde anlattı: “Sayın Öcalan’ın yaşamı boyunca esir düşmesi dışında, en zorda kaldığı anlardan biriydi. Qoser’de halka zulüm eden bir Yozgatlı polis öldürüldü. Olayı benim yeğenim olan Mehmet Ali Aslan’ın (Sabri) yaptığını iddia ettiler. Onu yakaladılar ve bir tabur asker ile köye getirdiler. Ben ve Başkan oturmuş öğlen yemeği yiyorduk. Çocuklar, askerlerin köyü sardığı haberini verdiler. Ağabeyim köy muhtarıydı ve onları oyalamak için köy girişine karşılamaya gitti. O esnada ben, Başkan da köyün arka tarafından bulunan bir patikadan dağa çıktık. Köyden çıkıp ormanlık alana varmamız ile birlikte köy tamamen ablukaya alındı. Yüksek bir yere çıkarak köyü ve askerleri izlemeye başladık. Başkan, bir kayanın üzerine dama çizdi ve oynadık. Oyun esnasından Başkan, köye ve askerlere bakarak hayıflanıp ‘Bu güzel Xurs Vadisi, doğası tütüne terk edilmiş. Bir gün bu ülkeyi özgürleştirirsek bu tütünü ortadan kaldırıp buraların doğal güzelliklerini sergileyeceğiz, turizm merkezi yapacağız’ dedi. O zaman buralarda turizm adına hiçbir şey yoktu, ama şuan birçok turistik tesis kurulmuş durumda.”
‘Ona layık olmaya çalışacağız’
Abdullah Öcalan’ın 7 Haziran tarihinden İmralı’da ailesi ile yaptığı görüşmede köyde kaldığı günleri anlattığını hatırlatan Ali Aslan, “O günleri unutulmayan günler olarak kitaplarında yazmış. Veysi Aktaş arkadaş tahliye olduktan sonra onu ziyaret ettik, o da bahsetti. Gerçekten köy Başkan’ın hayatında izler bırakmış ve unutmamış. Özgür kaldığında ilk ziyaret etmek istediği köylerin başında bizim köyün geliyor olması, bizim için büyük bir onurdur. Izêr köyü bu denli büyük bir onura layık olmaya çalışıyor, ama ne yapsak yine eksik kalır. Bizim beklentimiz onu biran önce köyde görmek. Onu en iyi şekilde karşılamak için elimizden gelenin fazlasını yapacağız. O günü dört gözle bekliyoruz” ifadesinde bulundu.
Haber: Emrullah Acar / MA