Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan tutsakların sağlık, iletişim, eğitim, kültürel haklar ve tahliye süreçlerine ilişkin sistematik ihlaller yaşanmaya devam ediyor. Hasta tutsakların birçoğu ilaçlarını dahi alamıyor
Adını sık sık hak ihalleriyle duyuran cezaevleri ise özellikle F Tipi Yüksek Güvenlikli cezaevleri oluyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde 423 ceza infaz kurumunda 329 bin 151 tutsak bulunurken, kapasite fazlası 33 bin 823 kişiye ulaşıyor.
Avrupa Konseyi’nin 2022 Hapishane Nüfus İstatistikleri’ne göre, her 100 bin kişiden 355 tutsak oranıyla Türkiye, Avrupa’da en yüksek seviyede. İhlaller, kelepçeli muayene dayatmasından telefon görüş yasaklarına, “bombacı statüsü” gibi ayrımcı uygulamalara kadar geniş bir yelpazede raporlanıyor.
Kelepçeli muayene dayatması
Hak ihlallerinin sık yaşandığı cezaevlerinden biri de Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi. Cezaevinde tutsakların sağlık hizmetine erişimi, kelepçeli muayene uygulamasıyla kısıtlanıyor. Siyasi tutsaklardan Tahir Aktan, 2023’ten beri sol elindeki rahatsızlıktan ameliyat edilemiyor, bu gecikme kalıcı hasar riski taşıyor. Bir diğer siyasi tutsak Süleyman Ucakan ise 26 Ağustos 2025’te şiddetli göğüs ağrısıyla hastaneye sevk edildi, ancak kelepçeli muayene dayatması nedeniyle tedavi göremeden geri döndü. Yine burada tutulan siyasi tutsak İbrahim Aşkan da 13 Ağustos ve yine siyasi tutsak Yılmaz Yıldız, 13 Ağustos ve 10 Eylül 2025 tarihlerinde diş tedavileri için sevk edilmesine rağmen aynı doktorun kelepçe talebiyle muayene olamadı.
Yine, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 25’inci maddesine göre, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri 15 günde bir 10 dakika telefon görüşü yapabiliyor. Ancak Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’nde, 6 Haziran 2025 Kurban Bayramı’nda ailesi telefonla görüşemeyen Ümit Akgümüş’ün telafi talebi, “aynı gün birden fazla kez çıkarıldığı” gerekçesiyle reddedildi.
Sosyal haklar askıya alındı
Yine Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’nde Ahmet Sürme, Erdal Özdoğan, Aligül Alkaya, Mikail Mungan ve Halil Kahraman’a uygulanan bu statü, spor, sohbet ve temasları yasaklıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) raporları, bu uygulamanın hukuki dayanağı olmayan yeni bir tecrit modeli yarattığını vurguluyor. Yine cezaevinde eğitim ve kültürel faaliyetlerin kısıtlandığı kaydedildi.
Yemekler yetersiz, ilaçlar verilmiyor
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi, iki bloka ayrılarak mahpusların ortak spor ve sohbet hakları kısıtlandı. 1 Nolu F Tipi’nde bu uygulama yok. Revire erişim, blok ayrımı nedeniyle haftaları aşıyor; kronik hastaların ilaçları temin edilmiyor. İHD raporları, hasta mahpusların revire günlerce beklediğini doğruluyor. Yemekler yetersiz, tek tip ve besleyicilikten uzak; şikayetler dikkate alınmıyor. Havalandırma kameraları mahrem alanlarını izliyor, bu durum taciz boyutuna varıyor. Sık baskın aramalarda kitap, dergi ve yazılı çalışmalara tutanaksız el konuluyor; üretim hakkı gasp ediliyor.
İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla infazını tamamlayan mahpuslar tahliye edilmiyor. Abdurrahim Çakar ve Mirza Aydın’a, infazlarını bitirmelerine rağmen 3 ay erteleme verildi.
Komisyona başvuru
Konuya ilişkin Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na (İHİK) başvuruda bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’ne ivedi ziyaret, kelepçeli muayeneye son, iletişim ve eğitim haklarının güvenceye alınması, “bombacı statüsü”nün kaldırılması, revire eşit erişim, beslenme iyileştirmesi, kamera ve arama uygulamalarının durdurulması talebinde bulundu.
Kaynak: MA