Abdullah Öcalan’ın mektup gönderdiği Arap aşiretlerinden Sebxa’nın lideri El Sûhan,’Abdullah Öcalan’ın mesajı halkın ve aşiretlerin tamamının QSD’ye desteğini pekiştiren bir çağrı niteliğindeydi. Arap aşiretleri QSD içindedir’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci, kapsamında birçok kesime mektup ve mesajlar gönderdi. Abdullah Öcalan’ın Arap-Kürt ittifakı kapsamında Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Arap aşiretlerine yakın zamanda bir mektup gönderdi. Mesajın ulaştırıldığı isimlerden olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesindeki Raqa kenti merkezli geniş bir alanda varlığını sürdüren Sebxa aşiretinin şeyhi Mihemed Tirkî El-Sûhan Özerk Yönetim çatısı altında halkların eşit bir şekilde yaşadıklarını dile getirdi.
Halkların yaşam ve sevinçlerinin ortaklaştığını dile getiren El-Sûhan, “Mesela Newroz Bayramı olduğunda biz Kürt kardeşlerimizle birlikte kutladık. Kimin Kürt ya da Arap olduğunu hiç önemsemedik. Kürtler ve Araplar arasında hiçbir farklılık ya da ayrım hissetmedik” ifadelerini kullandı.
‘Kültürler arasında ayrım yapılmıyor’
Arap halkının yoğunluklu olarak yaşadığı bir kent olan Raqa’da yöneticilerin yüzde 80 oranında Araplardan oluştuğunu ifade eden El-Sûhan, kent halklarının kültürleri arasında ayrım yapılmadığını belirtti.
El-Sûhan, “Kürtler Kürtçe, Araplar Arapça konuşur. Bir araya geldiklerinde ise tartışmalar ve konuşmalar çoğunlukla Arapça olur; çünkü Kürtçe bilmeyen çok kişi var. Kürt kültürü de Suriye kültürünün bir parçasıdır” dedi.
‘Adem-i merkeziyetçilikle yönetilmeli’
Ülkenin adem-i merkeziyetçilikle yönetilmesi ve yerelin inisiyatif sahibi olmasının sorunları çözme yeteneğini, 10 gün önce Kobanê’de katıldıkları kavgalı aileleri barıştırılması ziyareti üzerinden anlatan El-Sûhan, şöyle devam etti:
“Bu toplantı, birbirleriyle kavgalı Kürtler arasında bir barış içindi. Araplarla Kürtler arasında değil. Biz, Arap temsilciler de olarak orada bulunduk. Kuzey ve Doğu Suriye’den yaklaşık 60 şeyh ve ileri gelen bu toplantıya katıldı. Biz, aşiret şeyhleri olarak halkın huzur içinde yaşadığı, güvenlik ve istikrarın olduğu bir hayat istiyoruz. Bu nedenle merkeziyetçi olmayan bir hükümet talep ediyoruz.”
‘Hükümet tüm toplulukları kapsamalı’
Esad rejimi döneminde yöneticilerin farklı kentlerden getirildiğini, dolayısıyla bölgeyi tanımamaları sebebiyle sorun yaşandığını belirten El-Sûhan, “Bizim amacımız, her kentin Hesekê, Raqa, Dêra Zor gibi kendi halkı tarafından yönetilmesidir. Örneğin Raqa’da belediye başkanı oradan olmalıdır. Çünkü o kişi, mahalleri, köyleri ve insanları tanır. Yabancı birini atamak yerine, bölgeyi bilen bir yönetici olmalıdır” diye konuştu.
Suriye’de demokratik bir sistemin kurulmasını bazı gruplar ve devletlerce engellenmeye çalışıldığını söyleyen El-Sûhan, “Bizim amacımız hükümetin kimseyi dışlamaması, herkesin eşit haklara sahip olmasıdır. Çünkü Suriye, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Çerkesler, Türkmenler, Hristiyanlar ve daha birçok topluluktan oluşan bir devlettir. Biz, hükümetin bütün bu toplulukları kapsamasını talep ediyoruz” diye belirtti.
‘Öcalan barış mesajı gönderdi’
Abdullah Öcalan’ın Arap aşiret liderlerine gönderdiği mektuba işaret eden El-Sûhan, şöyle konuştu:
“Abdullah Öcalan Suriye’de 20 yıl yaşadı. Bu nedenle Suriye’deki aşiretleri ve tüm Arap topluluklarını iyi tanıyor. Abdullah Öcalan’ın Suriye’den ayrılmasının sebebi, Suriye halkını korumaktı. Çünkü kapitalist ve hegemon devletler Suriye üzerinde baskıyı artırmış, işgal ve savaş tehditleri oluşmuştu. Abdullah Öcalan bunu hissedince, 20 yıl aralarında yaşadığı Suriye halkını korumak için buradan ayrıldı. Gönderdiği mesaj da barış mesajıydı. Biz de bu mesajı memnuniyetle karşıladık. Çünkü onun barış istediğini biliyoruz. Biz de barışı seviyor ve barış istiyoruz. Umut ediyoruz ki barış herkes için geçerli olsun.”
Abdullah Öcalan’ın mesajında demokratik bir Suriye için Arap aşiretleri ve QSD birlikteliğine dikkat çektiğini belirten El-Sûhan, “Arap aşiretleri zaten Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) içindedir. Kuruluşundan bu yana her zaman QSD’yi desteklemişlerdir. Abdullah Öcalan’ın mesajı da halkın ve aşiretlerin tamamının QSD’ye desteğini pekiştiren bir çağrı niteliğindeydi. Biz de kendi toprağımızı korumak için bu desteği sürdürüyoruz” dedi.
‘Öcalan’a minnettarız’
Abdullah Öcalan ile Suriye’de tanıştığını kaydeden El-Sûhan, şunları söyledi: “Onu tanıyan çok kişi var. Örneğin kardeşim Şam’da kendisiyle karşılaştı. Ben de onu 2 dakika kadar gördüm, selamlaştım. Ancak Öcalan’a karşı düzenlenen komplo ve tutuklanmasının ardından asıl amacını ve düşüncelerini öğrendik. O zaman anladık ki Abdullah Öcalan barış, huzur ve halkların birliği için mücadele ediyor. Biz de bundan dolayı kendisine minnettarız. Mesajları bizim için bir güvence oldu. Çünkü BAAS rejimi döneminde aşiretler çok ihmal edilmişti. Abdullah Öcalan’ın özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’deki aşiret şeyhlerine gönderdiği mesaj, ‘Haklarınız elinizden alınmayacak, siz Özerk Yönetimin ve QSD’nin temel taşı olacaksınız’ anlamına geliyordu.”
Haber: Sema Bingöl / MA