AİHM, Aysel Tuğluk’un tutukluluğuna ilişkin verdiği kararda, Türkiye AİHS’in en ağır ihlallerinden biri olan Madde 18 ihlalinden sorumlu bulundu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’nin Aysel Tuğluk’un Demokratik Toplum Kongresi (DTK) sürecinde yaptığı eşbaşkanlık ve yürüttüğü faaliyetlerden kaynaklı tutukluluğu nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/1, 5/3, 10 ve 18. maddelerini ihlal ettiğine hükmetti. AİHS 5/1 ve 5/3 ihlali: Mahkeme, Aysel Tuğluk’un tutukluluğunun “makul şüpheye” dayanmadığını belirtti. Yerel mahkemelerin “suçun niteliği”, “delil durumu” ve “kaçma riski” gibi soyut gerekçelerle bireyselleştirilmiş bir değerlendirme yapmadan tutuklama kararı verdiklerine hükmetti.
İfade özgürlüğü kapsamında
Aysel Tuğluk’un Demokratik Toplum Kongresi (DTK) kapsamındaki konuşmaları ve faaliyetlerinin AİHS 10. Maddeden ifade özgürlüğü çerçevesi değerlendirilmesi gerektiği belirtilirken, AİHM, bu konuşmalar nedeniyle 15 ay süren tutukluluk, ifade özgürlüğünün açık ihlali olduğunu kaydetti. AİHS 18. madde ihlalinden mahkeme, Aysel Tuğluk’un tutuklanmasının “siyasi muhalefeti bastırmak ve demokratik çoğulculuğu sınırlamak” gibi gizli bir amaç taşıdığını tespit etti. OHAL dönemindeki derogasyonun bu ihlalleri haklı çıkaramayacağına hükmetti.
Manevi tazminat
Dosya erişimi (5/4) şikayeti ise somut delil eksikliği nedeniyle kabul edilemez bulundu. AİHM, Aysel Tuğluk’a 16 bin Avro manevi tazminat, bin 500 Avro yargılama gideri ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, Aysel Tuğluk’un 2018’de “silahlı örgüt üyeliğinden” aldığı 10 yıllık hapis cezasının temyizle kesinleştiğini hatırlatarak, tutukluluğun siyasi amaçlarla yürütüldüğünü ve demokratik tartışma ortamını bastırdığını vurguladı. Bu kararla birlikte, Türkiye yeniden, AİHS’in en ağır ve en nadir ihlallerinden biri olan Madde 18 ihlalinden sorumlu bulundu.
‘Daha kaç ihlal gerekiyor’
Konuya dair Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş dijital medya hesabından ihlalle dair şu ifadeleri paylaştı:
“Aysel Tuğluk kararı, sadece bir kişi için değil; düşüncesi, kimliği ve sözü nedeniyle cezalandırılan herkes için verilmiş bir ‘adalet kararıdır.’ Ancak öte yandan bu karar, Aysel Tuğluk’un yaşamından çalınan yılları, yitirdiği sağlığını ve daha nicesini hatırlatmıştır! Geç gelen adaletin bir insanın nasıl büyük zararlara maruz kaldığını ortaya koymuştur! Adaletin tecelli etmesi için daha kaç ihlal gerekiyor! Ya da daha kaç insanın hayatının yok edilmesi bekleniyor! Aysel Tuğluk, bu ülkede Kürt sorununun, ayrımcılığın, hukuksuzluğun simgesi olmuştur! Eğer adaletten eğer barıştan söz edeceksek önce hukuka uyun.”
HABER MERKEZİ