Su kriziyle karşı karşıya kalan Tahran’ın taşınması tartışmalarını değerlendiren Prof. Dr. Nasser Karamî, rejimin krizi çözecek kapasitede olmadığını ifade etti
İran’ın başkenti Tahran, aşırı tüketim nedeniyle hem su krizi hem çekilen suların bir sonucu olarak zemin çökmeleriyle karşı karşıya. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, kısa bir süre önce söz konusu tartışmayı yeniden başlatmıştı.
9 milyona yakın insanın yaşadığı Tahran’ın taşınması tartışmalarını değerlendiren İranlı coğrafyacı ve iklim bilimci Prof. Dr. Nasser Karamî, su sorunun rejimin politikaları sonucu ortaya çıktığını ifade etti.
Sürdürülebilir bir başkent planlaması yapılmadığını söyleyen Nasser Karamî, hava kirliliği, su kaynakları, zemin çökmesi ve artan risklerin uygulanabilir eylem planlarıyla takip edilmediğini, yasal düzenlemelere rağmen bazı meselelere çözüm getirilmediğini söyledi. Hava kirliliğini azaltılmasına dair açık bir yükümlülük olmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını belirten Nasser Karamî, şehir olası bir depreme karşı daha güvenli hale getirmeyi amaçlayan yasal düzenlemelerle ilgili pratik adımların atılmadığına vurgu yaptı.
Çok boyutlu kentsel kriz
Kenttin su ihtiyacının 45-50 yıl önce su yüzeysel sulardan karşılandığını, ancak artan nüfusla birlikte bunun bu su kaynaklarının tükendiğini yeraltı sularına yönelme olduğunu anlatan Nasser Karamî, bunun da yer altı su seviyesini düşürdüğünü kaydetti. Yeraltı su kaynağı seviyesinin düşmesinin zemin çökmesi riskini artırdığını belirten Nasser Karamî, deprem riski taşıyan bir kentte zemin çökmesinin çok ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekerek, “Yapılar daha savunmasız hale gelir, depremin etkileri şiddetlenir ve çok boyutlu bir kentsel kriz ortaya çıkar” dedi.
Başkentin taşınması tartışması
Başkentin Umman Denizi kıyısına taşınması söylentilerine değinen Nasser Karamî, söz konusu yerine limanlara en az 300-400 km uzak olduğunu ve yerleşim için elverişli olmadığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Tahran’daki nüfus yoğunluğunu basit bir söylemle değiştirilemez. Nüfusun bir kısmının yönlendirilebileceği gelişim merkezleri oluşturulması daha makul bir yol olabilir. Bu kapsamda Silakhor Ovası’nın coğrafi avantajı var. Bu bölgenin hem merkezî nüfus bölgelerine yakın olduğunu hem de kalkınma çekirdekleri oluşturmak için uygun bir yapıya sahip.”
Başkentin taşınmasının yalnızca bir mekansal planlama değil, aynı zamanda su sürdürülebilirliğiyle de doğrudan ilgili olduğuna dikkat çeken Nasser Karamî, yeni bir metropolün su ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olması gerektiğini vurguladı. Nasser Karamî, İran’da yeni bir şehir için uygun birkaç bölge olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Umman Denizi kıyılarına taşınmayı gündeme getirilmesi ve bu alanların kalkınma ekseni olarak planlanabilir ancak bunun başkent taşımakla karıştırılmaması gerekiyor. Bu bölgelerde güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla deniz suyunun arıtılarak yaşam ve sanayi için sürdürülebilir su sağlanabilir bu da özel planlamalar ve yatırımlarla mümkün olabilir.”
Kaynak: MA