Sosyopolitik Saha Araştırmaları Merkezi, Kürdistan kentlerinde yaptığı araştırmaya göre toplumun yüzde 70’i sürecin sağlıklı yürümesi için ‘umut hakkı’na dair düzenleme yapılmasını istiyor
Sosyopolitik Saha Araştırmaları Merkezi, 10-15 Ekim 2025 tarihleri arasında Amed, Riha (Urfa), Êlih (Batman), Mêrdîn (Mardin), Şirnex (Şırnak), Sêrt, Bedlîs (Bitlis), Çewlig (Bingöl), Agirî, Dersîm, Mûş, Semsur (Adıyaman), Wan, Îdir (Iğdır), Colemêrg (Hakkari) ve Qers’ta (Kars) Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne ilişkin toplumsal algı, hükümet politikalarına yönelik değerlendirmeler ve mevcut siyasi gündeme dair eğilimleri tespit etmek amacıyla saha araştırması yaptı. Araştırma bin 543 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.
Araştırmanın amacı, “Türkiye kamuoyunda ekonomi merkezli kaygı, siyasal temsil eksikliği ve barış sürecine yönelik temkinli umut arasında salınan bir dengeyi ortaya koymaktadır” ifadeleriyle açıklandı. Araştırmaya göre, AKP ve MHP seçmenlerinde güvenlik ve istikrar temaları baskınken; CHP seçmenlerinde hukuk, adalet ve demokrasi vurgusu; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) seçmenlerinde eşitlik, diyalog ve yasal güvence beklentisi öne çıktığı vurgulandı.
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 59,7’si Türkiye’nin birincil önemli sorunu olarak ekonomik kriz ve işsizliği, yüzde 21,2’si Kürt sorununu, yüzde 6,4’ü hukuk sistemini yüzde 5,3’ü eğitim sistemini gördü.
Hükümetin söylemleri sürece uyumsuz bulunuyor
Katılımcıların yüzde 47,7’si hükümetin son bir yıldaki söylem ve uygulamalarını barış süreciyle uyumuz bulurken 25,6’sı ise olumlu buldu. Görüşmecilerin yüzde 23,3’ü sürecin olumlu sonuçlanabileceğini düşünürken, yüzde 24,8’i olumlu sonuçlanmayacağını yüzde 28’i kısmen, yüzde 17’si ise kararsız görüşünü bildirdi.
Umut hakkı talebi
Sürecin sağlıklı yürümesi için neler yapılması gerektiği yönündeki, sorulara katılımcıların yüzde 70’i, “İnfaz Kanun’da değişiklik yapılması”, “Kayyum uygulamalarına son verilmesi”, “Süreci yürütenlere yasal güvenceler sağlanması”, “Hasta ve süreci dolmuş mahpusların koşulsuz serbest bırakılması” ve “umut hakkına dair düzenlemenin yapılmasını” istedi.
Hükümet ve Meclis yetersiz bulunuyor
Öte yandan araştırmaya göre, barış sürecinde kurumların rollerine yönelik algılarda genel eğilim olumsuz olarak ele alındı. Katılımcıların yüzde 55’i hükümeti, yüzde 57,4’ü muhalefeti, yüzde 53,2’si Meclisi yetersiz buldu. Hükümeti yeterli görme oranı sadece yüzde 24,8’de kaldı. Buna karşın, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sürece katkısı/rolü yüzde 42,9, PKK’nin rolü yüzde 40,5 oranında yeterli olarak görüldü. Abdullah Öcalan’a yönelik yetersiz görme oranı da toplamda yüzde 23,4 olarak belirlendi.
Komisyonun etkisi
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun” çalışmalarının sürecin ilerlemesine katkına katılımcıların yüzde 29,4’ü komisyonun etki edeceğini, yüzde 30,1’i kararsız olduğunu, toplamda yüzde 40,5;’i ise etkisinin sınırlı olacağını düşündüklerini bildirdi. Araştırmada bu durum için “Meclis’te kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarının sürecin ilerlemesine dönük etkisi konusunda inanç zayıflığı bulunmaktadır” ifadeleriyle değerlendirildi.
DEM Parti oylarında artış
Oy eğiliminin de ölçüldüğü araştırmada, AKP’nin 1,8 puanlık bir düşüş, MHP’nin tabanını koruduğu, DEM Parti’nin 3,3 puanlık bir artış sağladığı, CHP’nin ise oylarında 3,1’lik bir düşüş olduğu kaydedildi.
Haber: Fetih Balaban / MA









