MEBYA-DER üyesi Muhsine Aslan, devletin samimi ve net adımlar atması gerektiğini belirterek, ‘Barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız. Bu süreçte herkes ayağa kalksın, sesimizi yükseltelim’ dedi
Kürt Özgürlük Hareketi Yönetimi, yaptığı tarihi açıklamayla, güçlerin geri çekilmeye başladığı duyurdu. Bu adım, Amed başta olmak üzere Kürdistan kentlerinde ve uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı. Halk, sivil toplum örgütleri ve barış inisiyatifleri süreci umutla karşılarken, gözler devletin atacağı somut adımlara çevrildi.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) üyesi Muhsine Aslan, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Muhsine Aslan, “Ülkemiz Kürdistan’a, topraklarımıza güzel bir barışı ve özgürlüğü getirelim. Bizlerle birlikte yanımızda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı görelim. Artık huzur içinde, özgür ve demokratik bir yaşamda zindandaki tutsaklarımızı, dağlardaki gerillaları aramızda görelim. Gerillalar çok zor ve zahmetli bir süreci yürütüyorlar” ifadelerini kullandı.
‘En büyük yük Önderlik ve gerillaların omuzlarında’
Gerilla ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sorumluluğunun ağırlığına dikkat çeken Muhsine Aslan, “En büyük yük hep Önderliğimizin ve gerillaların omuzlarında oldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üstüne düşen görev ne ise her şeyi yaptı, hala da yapıyor. Aynı şekilde gerilla arkadaşlar da görevlerini yerine getiriyorlar” diye belirtti.
Sürece dair beklentisini dile getiren Muhsine Aslan, “Bugüne kadar hiçbir adım atılmadı ve iktidar hâlâ adım atmıyor. Barış için dürüst, net ve hızlı adımlar atılmalı. İktidar ‘barışı getireceğiz’ diyor ama her gün Rojava’ya saldırıyor, sivilleri ve gerillaları hedef alıyor. Bu saldırılar asla kabul edilemez; var olduğumuz sürece kabul etmeyeceğiz. Bu kirli savaşı istemiyoruz. Biz barış istiyoruz. Yaşamımızın sonuna kadar barışı savunacağız, barış barış diyoruz. Her daim şehitlerimizin ve Önderliğimizin izinde olacağız. Önderimiz ne derse odur ve bizler için en önemli olandır. Şehitlerimiz sadece topraklarda değil, yüreğimizdeler; sonuna kadar da yüreğimizde olacaklar” diye ekledi.
Meclisteki komisyon görüşmelerinde yaşananları hatırlatan Muhsine Aslan, anadile yönelik tutuma, “Orada dilimizi yasakladılar. Komisyondakiler sonrasında Amed’e gelip burada bizim dilimiz Kürtçeyi konuştular. Bu şekilde varlığımızla, dilimizle şaka yapıyorlar. Bizler asla kandırılamayız. Dilimiz hep var olacak” sözleriyle tepki gösterdi.
‘Komisyon Önderlikle görüşmeli’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la doğrudan temasın önemine dikkat çeken Muhsine Aslan, “Madem bir komisyon var, önceden ‘Önderlik Ankara’ya gelip konuşsun’ dediler. Eğer çok samimilerse komisyon Önderliğin yanına gidip görüşsün. Dağdaki gerillalar ve hapishanelerdeki yakınlarımız aramızda olsun. Onlar için demokratik ve hukuki bir komisyon kurulsun. Devlet çok hızlı bir şekilde gerillaya cevap vermeli” dedi.
Muhsine Aslan, “Bakıp göreceğiz, iktidar bu süreçte ne kadar net olacak? Barış gelir mi gelmez mi? Eğer onlar samimiyse biz de her zaman açık ve net oluruz. Biz savaşta da barışta da netiz, her hareketimizle her anda netiz. Fakat iktidar durmuyor; her gün dağlarımızı, ormanlarımızı bombalıyor, ağaçlarımızı kesiyor. Üstelik kesilen ağaçları çalıp satıyorlar. Sonra karakollar, yollar kuruyorlar” diye ekledi.
‘Ta ki barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız’
Muhsine Aslan, “Televizyonlardan izleyip görüyoruz; devlet tarafından savaş henüz durdurulmadı. Savaş devam ediyor. Biz hepimiz bunu biliyor ve görüyoruz. Kesinlikle bunu kabul etmiyoruz. Buna karşı başımızı kaldırıp sesimizi yükselteceğiz. Durmayacağız. Ta ki barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız. Çağrımız tüm annelere, kadınlara ve Kürt halkınadır. Bu süreçte herkes ayağa kalksın, sesimizi yükseltelim. Ülkemiz Kürdistan’a, topraklarımıza güzel bir barışı ve özgürlüğü getirelim” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: JINNEWS









