Fotoğraf sanatçısı Şilan Malek’in ‘Sessiz Yaralar’ sergisi, 1987’de Serdeşt’teki kimyasal saldırının izlerini siyah beyaz fotoğraflarla gözler önüne seriyor. Sergi, 38 yıl sonra savaşın sessiz tanıkları olan kadınların hikayelerini anlatıyor
Mahabad’da açılan “Sessiz Yaralar” fotoğraf sergisi, tarihin tozlu sayfalarında unutulmaya yüz tutmuş bir acıyı yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Fotoğraf sanatçısı Şilan Malek, 38 yıl önce Saddam Hüseyin’in kimyasal bombalarıyla yerle bir olan Serdeşt’in sessiz tanıklarını, siyah beyaz karelerle ölümsüzleştiriyor. Mahabad’daki Cava Sineması binasında 7-11 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayan sergi, kimyasal saldırılarda yaşamını yitiren kadınların yüzlerindeki derin izleri, bir ulusun bitmeyen yarasıyla buluşturuyor.
Hafıza mekanı gibi
Tahran Üniversitesi’nde fotoğrafçılık eğitimi alan Şilan Malek’in belgesele yakın bir titizlikle hazırladığı 21 fotoğraftan oluşan bu koleksiyon, hem kişisel bir tez çalışması hem de Kürt halkının acı dolu tarihine adanmış bir hafıza mekanı niteliği taşıyor. “Sessiz Yaralar”, sadece geçmişin karanlık bir sayfasını değil, hala kapanmayan insanlık suçlarının yankılarını da bugünün tanıklarıyla paylaşıyor.
Şilan Malek, sergisinin amacını şu sözlerle anlattı:
“Tahran’da yaşarken, doğduğum Mahabad gibi şehirlere yabancı kalmıştım. Bu durum, Serdeşt gibi kendi halkımın tarihini yeterince tanımadığım şehirleri daha yakından anlatma isteğini doğurdu. Bu yüzden tez konumu bu acıya adadım. Amacım, kimyasal saldırıların yarattığı acıyı başkalarına göstermek, bu olayı unutmamaları için bir farkındalık oluşturmaktı. Belki az kişiye ulaşacaktı ama yine de bu tarihi ve yaşananları hatırlatmak önemliydi. Ayrıca, 38 yıl geçmesine rağmen kimse bu eski yarayı gündeme getirmemişti, sergiyi burada açmamın nedeni de buydu.”
‘Görünenden çok daha fazlası var’
Altı aydan uzun süredir fotoğraflarını ve metinlerini hazırlayan Şilan Malek, aslında sergide görünenlerden çok daha fazla fotoğraf ve anlatımın bulunduğunu söyledi. Ancak eserlerin sergilenmesi ve hikayelerin paylaşılması sürecinde özellikle kadınlarla ilgili bazı engeller yaşandığını aktaran Şilan Melek, “Vücudunda yanık ve yara izleri olan kadınlar genellikle kamera karşısına geçmek istemiyor. Ayrıca göğüs bölgesindeki yaralar gibi bazı görüntüler de sergide gösterilemedi” dedi.
Siyah beyaz fotoğrafların tercihi
Eserlerinin tamamen belgesel nitelikte olduğunu kaydeden Şilan Melek, hiçbir görsel müdahale yapılmadığını dile getirdi. Siyah beyaz fotoğrafları tercih etmesinin nedenini de açıklayan Şilan Melek, “Bu tonlar, en çok hissettirmek istediğim duyguları, yani üzüntüyü ve acıyı en sade biçimde yansıtıyor” şeklinde konuştu.
İnsanlığa karşı işlenen en ağır suçlardan
Bu koleksiyonda yer alan 21 fotoğrafın her biri, 1987 yılında Saddam Hüseyin ve Baas rejimi tarafından Serdeşt kentinin dört kalabalık bölgesine düzenlenen kimyasal saldırının acı dolu hikayesini anlatıyor. Bu saldırıda 119 kişi hayatını kaybetti, 8 binden fazla kişi zehirli gazlar nedeniyle yaralandı. Aradan 38 yıl geçmesine rağmen, bu olay hala insanlığa karşı işlenen en ağır suçlardan biri olarak anılıyor. Saldırıdan sağ kurtulan birçok kişi ise bugün hala hardal gazının yol açtığı solunum, cilt ve göz rahatsızlıklarıyla yaşamını sürdürüyor.
Haber: Nîyan Rad / NÛJINHA









