• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Kasım 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Hatimoğulları: Komisyonun Abdullah Öcalan’la görüşmesi süreci hızlandırır

11 Kasım 2025 Salı - 14:28
Kategori: Manşet, Politika

Komisyonun gecikmeksizin İmralı’ya gitmesi gerektiğini belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ‘Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi ve onu dinlemesi, bu süreci daha da hızlandıracak ve topluma çok daha güçlü bir güven verecektir’ dedi 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kocaeli’nde bir fabrikada yaşanan patlama sonrasında yaşamını yitiren 6 işçinin durumuna değinen Tülay Hatimoğulları, yaşananın iş kazası olmadığını fakat bu şekilde lanse edildiğini belirtti. Tülay Hatimoğulları, yaşananların iş cinayeti olduğunu söyledi. Tülay Hatimoğulları, “Bu yangın kahrolası sistemin acımasızca çocukların, kadınların, bir türlü emekli edilmeyen yaşlıların, emeğinin nasıl sömürüldüğünü, can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığını gösteriyor. Ya bu kapitalist sistemin dişlileri arasında öğütülmeye devam edeceğiz ya da örgütlenip karşı çıkacağız” dedi.

‘AİHM ve AYM kararları uygulansın’  

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararının kesinleşmesine de işaret eden Tülay Hatimoğulları, “Tüm Kobani kumpas davası tutukluları, Osman Kavala, Can Atalay, Gezi Direnişi tutukluları bir saniye dahi içeride kalmamalı. Adalet Bakanı bu kararlara ilişkin verdiği yanıt ve değerlendirmede ‘Bazı davalar siyasallaştırılıyor’ diyor. Sizin iktidarınız değil mi ki bu davaları siyasallaştıran? Selahattinleri, Figenleri, Can Atalayları, AİHM’in ve AYM’nin kararlarına rağmen içeride tutarak siyasal kararlar alan sizler değil misiniz? Yargıyı da bu davaları da siyasallaştıran düpedüz sizsiniz. Türkiye’nin itibarını zedelemeye devam ediyorsunuz. Bir an önce bundan vazgeçin. AİHM ve AYM kararları uygulansın. Kobanê kumpas davasından yargılananlar ve Gezi Direnişi davasından yargılanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.” diye kaydetti.

Kuyu tipi cezaevleri  

Türkiye’nin cezaevine dönüştürüldüğünü belirten Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün harflerle cezaevleri yaptılar. S ve Y tipi, yani kuyu tipi, tabut tipi hapishaneleri hâlâ inşa etmeye devam ediyorlar ve orası mahpuslar için bir işkencehaneye dönüşmüş durumda. Mahpusların yaşam, sağlık, iletişim ve insan onuruna yakışır koşullarda tutulma hakları sistematik bir biçimde ihlal ediliyor. İnfazı yakılanlar, 30 sene yattığı hâlde infazları yakılmaya devem ediyorlar. Bu konuyla ilgili devam eden açlık grevleri var. Bütün bunlar görmezden geliniyor. Antidemokratik uygulamaların tavan yaptığı bir dönemden geçiyoruz, ne yazık ki.”

Barışı hep birlikte büyütebiliriz  

Barışı hep birlikte büyütebiliriz. Barışa giden yolda demokratik siyasete elbette çok önemli görevler düşüyor. Bu süreçte meclise, iktidara ve bütün muhalefete önemli görevler düştüğünün altını her fırsatta çizdik, çizmeye de devam edeceğiz. Ancak esas olarak barışa ruh katacak ve barışı örgütleyecek olan, demokratik siyaset alanıdır. Bir yılı aşkın süredir devam eden süreç ikinci aşamaya geçmiş durumdadır. İkinci aşama, demokratik siyasetin zamanıdır. Bu aşama, savaş stratejilerinin değil; barış stratejisinin konuşulması gereken bir aşamadır. Barış stratejisi, silahların gölgesinden tamamen çıkıp demokratik siyasetin ışığına yürümektir. Bu aşama, geçilecek en önemli kapının eşiğidir.

Barışın sözünü daha güçlü kurmalıyız

Bu dönem, örgütlü halk iradesinin, yerel yönetimlerin, sivil toplumun ve demokratik kamuoyunun aktif rol alabileceği bir dönemdir. Barış tohumu bu toprağa düştü. Tohumu toprağa gömdükten sonra ‘artık biter’ deyip çekip gidemeyiz. Barışın filizi kırılgandır. İhmal edilirse kurur, sulanmazsa solar. Toplumsal muhalefet ve demokratik güçler olarak bizlere düşen, bu filizin daha güçlü bir ağaca dönüşmesi için gereken emek, özveri ve kararlılığı daha fazla göstermektir. Bu dönemde daha fazla örgütlenmeli, barışın ve demokrasinin sözünü daha güçlü kurmalıyız. Biz örgütlenmezsek şayet, barış karşıtları örgütlenir; savaş örgütlenir ve nefret örgütlenir.

Barışa karşı çıkmak tarihi suçtur      

Muhalefette barıştan yana olmayan bir kesim var. Tarihi fırsatın önüne set çekenler, çatışma ve kutuplaşma ekonomisinden beslenenler var. Siyaseten barış karşıtlığından nemalanmak isteyenler var. İktidar içinde iktidar adına açıktan barış karşıtlığı yapan manşetler görebiliyoruz. Bu manşetler barış adına büyük bir utançtır. Barış korkusu yaşayanlar, savaşın devamından beslenenler, toplumsal yaraların derinleşmesinden medet umanlar, yüzyıllar geçse de tarih huzurunda ve halkların vicdanında kötülüğün timsali olarak anılacaktır. Barışa karşı çıkmak, gelecek nesillere karşı işlenmiş tarihi bir suçtur.

Barış basitçe anketlere, memnuniyet testlerine, belirsiz kamusal araştırmalara indirgenemez. Barış ve Kürt sorununun çözümü kimi siyasi partilerin seçim hesaplarına kurban edilemez. Barışın bir nabzı var, bir ritmi var ve bir zamanı var. Hiçbirini ıskalama lüksümüz yok. 

Öcalan’ın ısrarlı mücadelesi  

Türkiye halkları, öncelikle şunu çok net ifade etmeliyiz; Sayın Öcalan’ın barış için verdiği mücadele ve açtığı yollar çok eskiye dayanır. Bunu doğru okumak gerekir. Yıllar içinde tutulan bir irade ve ısrarla verilen mücadele vardır. İmralı’da geçen çeyrek asrı aşkın bir süre boyunca kaleme alınan yol haritaları, sunulan çözüm önerileri ve sürekli yapılan barış çağrıları, barışın bir taktik veya geçici bir manevra değil, stratejik bir tercih olduğunu göstermektedir. Sayın Öcalan, yaklaşık 30 yıl önce yayınlanan bir röportajında da “halis muhlis Anadolu çocuğuyum” demiştir. İstediği barış, Anadolu ve Mezopotamya halklarının yararına olduğu gibi, bütün Türkiye’nin faydasına da olacaktır.

Pozitif bir dil kurdu  

1 Ekim 2024’te başlayan süreçte Sayın Öcalan’ın kararlılığı çok kritik. İlk günden beri pozitif bir dil kurdu. Yapıcı öneriler yaptı. Her tıkanmada yol açtı. Tali konulara takılıp toplumun önüne negatif gündemleri getirmedi. Daima sağduyuyla hareket etti. Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi? Şu anda İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor’. Önemli bir tespit. Sayın Bahçeli ne söyledi bu konuda? Meclis’te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan mesajları alması süreci güçlendirecektir.’ Son derece önemli bir vurgu.

Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin ?

Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin? Siyaset kurumu böylesi tarihi bir meselede neden en aktif şekilde görev almasın ki? Bakın 13 aydır bu süreç devam ediyor ve bir ölü haberi almadık. Bu bizim için büyük bir mutluluk, büyük bir motivasyon nedeni değil midir? Bu süreç ülkenin 100 yıllık geleceğini kazanma süreci ise siyaset izleyici olamaz.

Komisyon gecikmeksizin İmralı’ya gitmeli

Sayın Öcalan gibi bir aktörü atlamak mı, yoksa sürece daha fazla dahil etmek mi doğru? Yanıt belli. Sayın Öcalan’ın rolünü tam olarak oynayabilmesi, ortaya koyduğu iradenin 86 milyon yurttaşımızın ortak kazancına dönüşebilmesi herkesin talebi olmalı. Bu sadece bizim talebimiz değil, herkesin talebi olmalı. Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi ve onu dinlemesi, bu süreci daha da hızlandıracak ve topluma çok daha güçlü bir güven verecektir. Ön yargılarla yol alınmaz ve alınamıyor.  Bizler böylece toplumsal dokuyu hep birlikte onarabiliriz. Güvensizliği güvene, nefreti sevgiye böyle dönüştürebiliriz. Sözde değil, özde kardeşliği böyle tesis edebiliriz. Komisyon gecikmeksizin İmralı’ya gitmeli ve adada bu görüşmeyi gerçekleştirmelidir.

Seferberliğe ihtiyacımız var  

Çoklu krizlerle karşı karşıyayız. Ülke öyle bir hâle gelmiş ki bir dokun, bin ah işitiyoruz. Tüm bu koşullara rağmen, yaşanan zorluklara rağmen, barış ve demokrasi konusundaki ısrarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Hepimiz, bu sürecin bütün bu sorun ağı içinde çok meşakkatli ilerlediğinin ve zorluklarının farkındayız. Bizler, bundan bir çıkış yolunu hep birlikte aramalıyız. Tüm örgütlerimize sizlerin huzurunda sesleniyorum; gerçekten, herkes gece gündüz demeden çok yoğun bir şekilde barış ve demokratik toplumun inşasında, ekmek ve barış mücadelesinde çok emek veriyor. Bu dönemde gerçek bir seferberliğe ihtiyacımız var. Yani, daha çok çalışmaya ihtiyacımız var. Peki, seferberlik ruhu ne demek? Sabah uyanıp ‘Bugün barış ve demokrasi için ne yapacağım?’ diye sormak ve harekete geçmektir 

Seferberlik ruhu yorgunluğa rağmen bir adım daha atmak, karamsarlığa rağmen umut taşımak, engellemelere rağmen yeni yollar açmak. Peki, nasıl seferber olacağız? Barışı kapı kapı gezerek, komşu komşu anlatarak, sokak sokak konuşacağız. Üniversite kapılarında olacağız. Kafe ve çay bahçelerinde olacağız. Pazarlarda, duraklarda, parklarda olacağız. Daha önce bize oy vermeyenlerin kapısını çalacağız. ‘Barış için geldik; dinler misiniz?’ diyeceğiz. AKP’li, CHP’li, MHP’li, İYİ partili seçmen olabilir. Fark etmeksizin; işçiye, çiftçiye, emekçiye, herkese gideceğiz. Esnafla konuşacağız, öğretmenle konuşacağız, barışı anlatacağız.

Barış Cumhuriyet’in temel ilkesidir  

Barış İslam’ın emri ve en anlamlı ibadettir. Seküler kesime gideceğiz. Barış, Cumhuriyet’in temel ilkesidir. Barış, ‘Demokratik Cumhuriyet, 86 milyon yurttaşın ortak kurtuluş paradigmasıdır’ diyeceğiz. O halde, barış için birlikte daha fazla ne yapabileceğimizi konuşacağız. Sosyalistlere ve demokratlara gideceğiz. Barış için emek sömürüsüyle, işsizlikle, yoksullukla, güvencesiz çalışmayla mücadelede, ortaklıklarımızı nasıl artırabileceğimizi konuşacağız. Herkes barış ve demokrasiyi kendi dünyasında inşa eder. Biz her dünyaya girecek, her dili konuşacağız.”          

ANKARA 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İslamabad’da intihar saldırısı: 12 kişi hayatını kaybetti, 27 kişi yaralandı

Sonraki Haber

Hindistan’da patlama: En az 12 kişi hayatını kaybetti

Sonraki Haber
Hindistan’da patlama: En az 12 kişi hayatını kaybetti

Hindistan’da patlama: En az 12 kişi hayatını kaybetti

SON HABERLER

Lokman Ürün’ün taziyesine kitlesel ziyaret

Lokman Ürün’ün taziyesine kitlesel ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
11 Kasım 2025

Özel’den kent uzlaşısı tepkisi: Kürtlerin seçilmesini suç sayan anlayış samimi değildir

Özel’den Dilovası tepkisi: Çocuk işçiliğiyle mücadeleye bin lira, patronlara 6 milyar lira ayırmışlar

Yazar: Yeni Yaşam
11 Kasım 2025

Dilovası’nda 6 kişinin öldüğü fabrika yangını: 5 kişi daha açığa alındı

Dilovası’nda 6 kişinin öldüğü fabrika yangını: 5 kişi daha açığa alındı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Kasım 2025

14 yaşındaki tarım işçisi hayatını kaybetti

14 yaşındaki tarım işçisi hayatını kaybetti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Kasım 2025

İHD’den ‘ajanlaştırma politikalarına son’ verin çağrısı

İHD’den ‘ajanlaştırma politikalarına son’ verin çağrısı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

TSK’ya ait kargo uçağı düştü

TSK’ya ait kargo uçağı düştü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Kasım 2025

Kasım ayının başından bu yana İran’da 165 kişi idam edildi

Kasım ayının başından bu yana İran’da 165 kişi idam edildi

Yazar: Bedri Adanır
11 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır