Kadınlara yönelik şiddetin çok boyutlu olduğunu belirten SKM üyesi Fethiye Ok, şiddete karşı kadın bilinci, cins bilinci ve kadın devrimi fikriyle mücadele edilmesi gerektiğini belirtti
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, erkek-devlet şiddeti kadınların yaşamlarının her alanına sirayet ediyor. Fiziksel, psikolojik, dijital ve ekonomik tüm biçimleriyle süreklileşen bu şiddet düzenine karşı kadınlar, özsavunmayı, dayanışmayı ve örgütlü direnişi büyütüyor. Her gün yeniden, “Yaşamı savunmak” diyen kadınlar, hem sokakta hem yaşamın en kuytusunda şiddetsiz bir hayatın mücadelesini örüyor.
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyesi Fethiye Ok’un kadın bilincinin toplumsallaşması ve şiddete karşı çözüm yollarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Şiddetin her türlüsü kadına yaşatılıyor’
Kadına yönelik şiddete karşı kadınların birçok kentte mücadelesini yükselttiğini söyleyen Fethiye Ok, kadının rızası dışında olan her şeyin şiddet olduğunu dile getirdi. Kadınlara yönelik şiddetin çok boyutlu olduğunu dile getiren Fethiye Ok, şiddete karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
‘Şiddete karşı örgütlenmeliyiz’
Yoksulluğu da şiddetin bir biçimi olarak tanımlayan Fethiye Ok, kadınların yaşadığı ekonomik baskının psikolojik ve fiziki şiddeti derinleştirdiğini söyledi. Kadınların şiddete karşı örgütlenmesi gerektiğini ifade eden Fethiye Ok, şunları kaydetti:
“Bir diğer şey ise kadının kendini savunması. Özellikle fiziki şiddete karşı savunma tekniklerini kesinlikle geliştirmelidir. Yerel yönetimlerimiz, belediyelerimiz bu meselelerde kadının kendini savunabileceği kurslar açıp dersler vermelidir. İşin merkezinde mücadele, dayanışma, örgütlenme, yan yana gelme, kol kola girme var. Mücadele alanını genişletme var.”
Fethiye Ok, kadınların özsavunma bilincini geliştirmesinin şiddete karşı direnişin temel adımlarından biri olduğunu vurguladı.
Kadın Devrimi
Kadınların bugün cins bilinci ve kadın devrimi fikri ile yürüdüğünü ifade eden Fethiye Ok, Rojava Kadın Devrimi’ne işaret ederek, şöyle devam etti:
“Kadın devrimi gibi bir gerçekliğimiz var. Oraya yaslanıyoruz, ondan güç alıyoruz. Dolayısıyla o deneyimi yaşamsallaştırmak, o deneyimi bulunduğumuz alanlara taşımak bakımından oldukça önemlidir. Kadınlar kendini savunarak IŞİD barbarlarına karşı örgütlenerek özgürlüğü elde etti.”
‘Emekçi kadınlara ulaşmak gerekiyor’
Şiddete karşı, şiddetin ne olduğunu özellikle öncül kadınların sahada anlatması gerektiğini vurgulayan Fethiye Ok, şöyle devam ediyor:
“Mücadele eden kadınların, var olan örgütlenmelerin kadına ulaşması lazım. Belki bugün kadın hareketi bakımından yaşanan temel krizlerden biri de emekçi kadınlara ulaşamamaktır. Sokakta hareket halinde olan, toplumsal yaşam içerisinde yer alan, üretim içerisinde yer alan kadın bunu görüyor, biliyor. Bunu da aydınlatmak gerekiyor. Ama evde dört duvar arasında olan kadınlar açısından şiddet gören kadınlara farkındalık yaratmak boyutuyla ulaşmamız gerekiyor. Bazen bunlar anket çalışması olabilir. Tek tek kapı çalarak, bölgeler belirlenerek onlara ulaşmak, bazen çeşitli TV programları yaparak ulaşmak, oralarda farkındalıklar yaratmak oldukça önemlidir.”
‘Başarmak zorundayız’
Fethiye Ok, kadınların yaşamın her alanında birbirine ulaşmasının mücadeleyi büyüteceğini belirtti.
Yerel yönetimlerin de bu konuda sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Fethiye Ok, “Bir kadın bilinci, bir cins bilinci, bir kadın devrimi fikri kadınlarda belirgin hale getirilmelidir. Bunu başarmak zorundayız” dedi.
Haber: Şehriban Aslan / JINNEWS








