Burada konuşan CHP Kocaeli Belediye Meclis üyesi Ahmet Kadı, Gebze’de 29 Ekim’de çöken 7 katlı binaya dikkat çekerek, 2 kişinin yaşamını yitirdiğini vurguladı. Kadı, aynı zamanda 8 Kasım’da Dilovası’nda 2’si çocuk 4 kadının yanarak, hayatını kaybettiği yangına değinerek, AKP’li belediyelerinin ihmallerle dolu çalışmalar yaptıklarının altını çizdi.
Toplantıda söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kocaeli Meclis üyesi Eylem Güleser, Dilovası ve Gebze’deki olaylara dair sorumluların yargılanması gerektiğini vurguladı. İş yeri açma ve iş yeri ruhsatı almaya dair yönetmeliklere değinen Eylem Güleser, “Dilovası’ndaki parfüm atölyesinin ruhsatı, raporları, patlamadan koruma dair dokümanları, yangın merdiveni, yağmurlama sistemi, ikinci çıkış kapısı, yangın tüpü, koruyucu ekipman ve çalışanların sigortası yok. Yani aslında ruhsat alma süreci hiç işletilmemiş. Bu yüzden iş kazası değil, iş cinayetidir. Dilovası Belediyesi yetkisini aşarak, suç işlemiştir. Parfüm atölyesinde 2 çocuk toplam 6 canımızı feci şekilde yanarak, kaybettik. Yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara sabırlar diliyorum. Bu yıllardır süre gelen liyakatsizliklerin doğrudan sonucudur. Ruhsatsız ya da eksik denetimli çalışan yerler göz göre göre çalıştırılıyor. Göz yumuluyor hatta korunuyor” dedi.
‘Dilovası Belediye Başkanını uyarmıştık’
Eylem Güleser, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun bedelini kadınlar, emekçiler, yoksullar ödüyor. Bizler Dilovası’nda halk sağlığını tehlikeye sokan bu tür işyerlerin denetlenmesini, gereken yaptırımların yapılmasını defalarca açıklamalar yaparak, dile getirdik. DEM Parti Meclis grubu olarak bu konularda son bir buçuk yılda Dilovası Belediye Başkanını uyarmıştık. Bu açıklamalar Dilovası Belediye Meclis toplantılarında da mevcuttur. Dilovası Belediye Başkanı lakayt, ciddiyetsiz bir tutum sergilemiştir. Birileri çıkacak ‘kader, fıtratında varmış’ diyecek. Soma’da, Bolu Kartalkaya’da, İliç’te olduğu gibi. Ama bunlar kader değil, ihmalin, çıkar ilişkilerinin sorumsuzluğu içindir. Belediye yönetiminde liyakatsizlik ve yandaşlık esas alındıkça, denetim mekanizmaları kağıt üzerinde kaldıkça biz bu acıları tekrar yaşayacağız. Her yangında, her patlamada, göçükte aynı sözleri dinlemekten bıktık. ‘İnceleme başlatıldı. Sorumlular cezalandırılacak’ sözlerinden bıktık. Hiçbir şey değişmiyor çünkü sistem değişmiyor.”
İstifa çağrısı
Eylem Güleser, toplantıda bulunan Ramazan Ömeroğlu’na dönerek ve Diloavası’nda yaşamını yitiren kadınların fotoğrafını göstererek, “Evdeki çocuklarınızın yüzüne bakabiliyor musun?” diye sordu. Eylem Güleser, “Yaşamını yitiren canlarımız sizlerin yaratmış olduğu yoksulluktan dolayı en ağır koşullarda, günde 12 saat güvencesiz ve sigortasız çalışmak zorunda kaldı. Bu düzen 15 yaşında bir çocukla, 60 yaşındaki bir kişinin aynı koşullarda buluşturuyorsa bu çarpık bir sistemdir. Artık yeter, öfkemiz çok büyük. Yönetemiyorsunuz. Biz yoksullar çalışmak ölmek istemiyoruz. Başta Dilovası Belediye başkanı, Dilovası kaymakamı, il ve ilçe itfaiye müdürlüğü, SGK ve Çalışma Bakanı derhal istifa etmeliler. Bu utançla o koltuklarda kalamazsınız. Bu olayların gerçek suçluları sizlersiniz ” ifadelerini kullandı.
Dilovası Belediye Başkanından itiraf
Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu ise Dilovası’nda çok sayıda yerin “kaçak” olduğunu itiraf ederek, Eylem Güleser’e “Senin oturduğun evin kaçak olduğunu biliyor musun” dedi.
Eylem Güleser de bunun bir itiraf olduğunu ve “Kaçak ise neden yıkmıyorsun” diyerek, tepki gösterdi.
Ardından toplantı diğer meclis üyelerinin söz almasıyla devam etti.
Kaynak: MA









