Madde kullanımından kurtulmayı başaran D.E., ‘İnsanların bakışlarından kaçıyordum. Hayatımı yeniden kuruyorum. Her sabah yeni bir şansım olduğunu biliyorum’ dedi. F.A. ise, ‘Temiz kalmak zor ama imkânsız değil’ diye kaydetti
Madde kullanımı son yıllarda artış gösterse de bu beladan kurtulanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Başvurdukları merkezlerin desteğiyle iyileşme sürecini tamamlayan kişiler, kullanmadıkları her anı “temiz kalma süreci” olarak nitelendiriyor.
21 yaşındaki genç kadın D.E. bu kişilerden sadece biri. D.E., ailesi tarafından ekonomik sıkıntılar nedeniyle küçük yaşta 4 kardeşiyle birlikte çocuk esirgeme kurumuna bırakılmış. 18 yaşına kadar burada kalmış ve kendi hayatını kurmayı öğrenemeden büyümüş. Kurumdan ayrıldıktan sonra bir şehirde memur olarak işe başlamış. Düzenli bir iş ve geliri olsa da kalacak yer sorunu ile yalnızlık ve güvencesizlik duygusu onu kısa sürede savunmasız bırakmış.
Hırsızlık, fuhuş…
İşe başladığı dönemde tanıştığı bazı arkadaş çevreleri, onu farklı maddelerle tanıştırmış. “Deneme” amacıyla başlayan madde kullanımı kısa sürede günlük bir ihtiyacı haline gelmiş.
D.E., maddelere ulaşabilmek için bir süre sonra hırsızlık yapmak zorunda kalmış. Madde teminine hırsızlık da yetmeyince, fuhuş yapmak zorunda kalmış. Bu durum hem fiziksel hem de ruhsal olarak onu daha da yıpratmış.
‘İnsan bakışlarından kaçıyordum’
Madde bataklığı nedeniyle bir dönem tamamen sokakta yaşamaya başlayan D.E. “Sokakta yaşadığım günler oldukça zordu. Geceleri kalacak güvenli bir yer bulmak neredeyse imkânsız hâle gelmişti. İnsanların bakışlarından kaçmaya, gündüzleri ise gözlerden uzak yerlerde bulunmaya çalışıyordum” diyor.
Yönlendirmeler üzerine kadın sığınma evine kabul edildiğini aktaran D.E., sonrası süreci şöyle anlatıyor: “Burada ilk kez kendimi güvende hissettim. Uzmanlar ve destek ekipleriyle tanıştım. Kendi hikâyemi anlatabilme fırsatı yakaladım.”
‘Yüzleşmeyi öğrendim’
Tedavi sürecinin kolay geçmediğine dikkati çeken, D.E., maddeden kullanması sürecine dair ise şunları belirtti: “Yoksunluk belirtileri, geçmişin yükü ve alışkanlıkların bıraktığı boşluk zaman zaman beni geri çekiyordu. Ancak her geçen gün küçük de olsa bir ilerleme kaydediyordum. Kendi başıma ayakta durmayı ve duygularımla yüzleşmeyi öğrendim. Önce bulunduğum ilde yatışlı tedaviye başladım, daha sonra ayaktan psikososyal destek hizmetleri aldım. Yaklaşık 1 yıl süren tedaviler sonrasında madde kullanımını durdurmayı başardım. Hala tedavim devam ediyor, artık sokakta yaşamıyor, güvenli bir yerde kalıyorum.”
‘Herkes yapabilir’
Uzmanların ve sosyal hizmet çalışanlarının desteğiyle kardeşlerini de bulduğunu anlatan D.E., “Eskiden sadece hayatta kalmaya çalışıyordum. Korkularımla, yalnızlığımla ve bağımlılığımla mücadele ediyordum. Şimdi ise yavaş da olsa kendi hayatımı yeniden kuruyorum. Hala zorlandığım anlar oluyor ama artık yalnız değilim. Her sabah uyandığımda yeni bir şansım olduğunu biliyorum. Eğer ben yapabildiysem, herkes yapabilir.”
D.E.’nin hikayesi, genç yaşta karşılaşılan zorlukların insanları madde bağımlılığına nasıl sürükleyebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda doğru destek, tedavi ve kararlılıkla yeniden hayata tutunmanın, kendi geleceğini inşa etmenin mümkün olduğunu kanıtlıyor.
F.A.’nın hikayesi
F.A. da 22 yaşında bir erkek. 7 çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Ailesi ekonomik olarak zor bir hayat sürmüş, çocuklar çoğu zaman yoksulluk içinde büyümüş. 2015 yılında Sur’daki sokağa çıkma yasakları sürecinde ailesiyle birlikte evlerini terk etmek zorunda kalmış. O dönem henüz çocuk yaşta olan F.A., çatışmalı sürecin getirdiği korku ve belirsizlikten derinden etkilenmiş.
Duyduğu silah sesleri, yıkılan binalar ve çevresindeki panik sessiz bir travmaya dönüşmüş. O yaşta ailesini koruma isteğiyle, geceleri uyanık kalabilmek ve korkularını bastırabilmek için madde kullanmaya başlamış. Bu durum, kısa sürede bir bağımlılığa dönüşmüş ve yaklaşık 9 yıl boyunca hayatının merkezinde yer almış.
Madde kullanımı arttıkça F.A. çevresinden uzaklaşmış, içine kapanmış ve yaşadığı olayların ağırlığını tek başına taşımaya çalışmış. Travmatik anılarını bastırmak istedikçe maddeye daha fazla yönelmiş, her defasında kendini biraz daha kaybetmiş.
Yıllar içinde birçok kez umutsuzluk yaşamış, hayatına son vermeyi bile düşünmüş. Ancak annesinin desteği, onun için yeniden tutunabileceği bir güç olmuş. Annesinin çabalarıyla tedaviye başlamaya karar vermiş. Başlangıçta bu süreç onun için zorlayıcı olmuş; ancak her geçen gün, geçmişin yükünü hafifletmeyi öğrenmiş.
F.A., önce bulunduğu ilde yatışlı tedavi almış, ardından ayaktan psikososyal destek hizmetleriyle sürecini devam ettirmiş. Yaklaşık 1 yıl süren tedavi sonunda madde kullanımını durdurmayı başarmış.
Kendi anlatımıyla 6 aydır “temiz” ve tedavisi düzenli şekilde devam ediyor. Artık güvenli bir ortamda yaşamakta ve geleceğe dair planlar kurmaya başlamış:
“Savaşın sesleri hala bazen kulağımda çınlıyor ama artık onlardan kaçmıyorum. Geçmişi değiştiremem ama kendimi değiştirebileceğimi öğrendim. Annem ve değer verdiklerim yanımdayken hiçbir şey imkânsız gelmiyor. Temiz kalmak zor ama imkânsız değil. Her gün yeniden başlıyorum.”
Haber: Azad Altay – Berivan Altan / MA









