Şafak Grubu’na ait Özel Okmeydanı Hastanesi’nde maaş, mesai, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmeden işsiz bırakılan 180 sağlık emekçisi direnişlerini sürdürüyor. Emekçiler, muhatap bile bulamıyor
Duygu Kıt
Şafak Grubu’na ait Özel Okmeydanı Hastanesi’nde çalışan 180 sağlık emekçisi 10 Kasım gecesi işsiz bırakıldı. Yenidoğan Soruşturması’nda da adı geçen Şafak Grubu, hastane binasının ‘depreme dayanıksız’ olduğunu gerekçe göstererek hastaneyi kapatıp, işçileri ücretsiz izne çıkaracağını duyurdu. Sekiz aydır ücretleri düzensiz ödenen ve son iki ayki maaşlarını alamayan sağlık emekçileri ise ücretsiz izin dayatmasını kabul etmeyeceklerini ifade ederek günlerdir hastane önünde hakları için nöbet tutuyor. 10 Kasım Pazartesi gününden bu yana direnişte olan işçilerle taleplerini ve direnişlerini konuştuk.
Asla kabul etmiyoruz
18 yıldır hastanede radyoloji teknisyeni olarak çalışan direnişteki işçilerden Kader Güneşdoğdu işten çıkarılmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“10 Kasım gecesi Yönetim Kurulu ‘Bina depreme dayanıksız, çalışanlar hastaneyi boşaltsınlar.’ diye sözlü bir ifadeyle insanları ücretsiz izne ayırmak üzere kapının önüne koyuyor. O gün arkadaşlarımız buna müdahale ediyorlar ve kabul etmiyorlar. Biz de gelinen durumda süresiz, ücretsiz izne ayrılmayacağımızı, özlük haklarımızı almak istediğimizi ve kendileriyle çalışmak istemediğimizi ilettik kendilerine. Fakat Yönetim Kurulu’ndan hiç kimse hiçbir şekilde taleplerimiz için bizimle muhatap almadı.“
Direniş sürecek
“Özlük haklarımızı alana kadar direnişimizi sürdüreceğiz.” diyen Güneşdoğdu kamuoyuna dayanışma çağrısında bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Direnişimizin ikinci günü DİSK Dev-Sağlık İŞ devreye girdi. Bizler onların avukatlarıyla hareket etmeye başladık ve avukatlarımız yönetimle görüşmeye başladı. Bir süre yine kimse bizimle muhatap olmadı. Ama daha sonra kararlı hareket edince bizimle muhatap olmak zorunda kaldılar. ‘Hakları vereceğiz ama şu sürede bu sürede’ diyerek süreci uzatmaya ve muğlakta bırakmaya çalıştılar. Biz sürecin sürüncemeye bırakılmasını da kabul etmiyoruz. Kendi özlük haklarımızı istiyoruz diye ısrarla ifade ettik. Kamuoyu oluşturmaya çalıştık ve dayanışma destekleri gelmeye başladı. Bunun üzerine tek tek arkadaşlarımızla anlaşmaya -ki belli bir sayıyla da anlaştılar- direnişimizi boşa düşürmeye, provoke etmeye çalıştılar. Fakat biz oldukça kararlı bir şekilde sekiz gündür buradayız. Tek istediğimiz kıdem, ihbar ve mesailerimizin verilmesi.”
Hastalar da mağdur
Eylem Göktaş da 15 yıldır hastanenin epilasyon bölümünde çalışan emekçilerinden. Göktaş, sadece kendilerinin değil hastaneden hizmet alan sayısız kişinin de mağdur edildiğini söyleyerek şunları dile getirdi:
“İşten çıkarıldığınız günden beri çalışanlar olarak çok mağduruz. Sonuç olarak hepimizin çocukları var, hepimizin kirası, hayatı var. Kendilerinde böyle bir hakkı bularak herkesi çöp poşeti gibi kapının önüne bırakabilmeleri acayip ağır. Ama şöyle de bir durum var burası Okmeydanı. Biz o süreçten beri buradayız ve hiçbir şekilde direnişimizi bırakmayı da düşünmüyoruz. Benim bölümümden hizmet alan ve içeride parası olan onlarca insanları sorumlu benmişim gibi benimle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Sadece bize değil hastaneye gelen herkese karşı büyük bir sorumsuzluk ile hareket ediyorlar. Ama biz haklarımızı alana, haksızlık son bulana kadar buradayız.”
Mağduriyet giderilmeli
DİSK Dev Sağlık İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Ali Aksu sendika olarak sağlık emekçilerinin tüm alacaklarını almaları için her türlü hukuki desteği vermek için yanlarında olduklarını vurguladı. Aksu, “Özel Okmeydanı Hastanesi’nde binanın depreme dayanıksız olduğu iddiası bahane edilerek yüzlerce sağlık emekçisinin ücretsiz izne çıkarılması, işten uzaklaştırılması ve aylardır ödenmeyen ücretlerin görmezden gelinmesi, sadece o hastanede çalışanların değil, aynı gruba bağlı tüm hastanelerdeki emekçilerin geleceğini tehdit etmektedir. Ortaya atılan depreme dayanıksız iddiası hâlâ kamuoyuna açıklanmış bilimsel ve resmi bir raporla doğrulanmamıştır. İşverenden talebimiz arkadaşlarımızı daha fazla mağdur etmeden ödemelerinin yapılmasını istiyoruz. Amacımız kimseye zorluk veya mağduriyet yaşatmak değil işverenle işçi arasındaki uyuşmazlığın son bulmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
