Dilin kadınların yaşamında şiddet döngüsünü kıran güçlü bir araç olduğunu belirten Katrijn Goffin, ‘Dayanışma, şiddetin panzehiridir. Kadınlar kendi sesleriyle hikâyelerini anlatıyor. Bu ses artık susturulamayacak kadar güçlü’ dedi
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, dünyanın dört bir yanında kadınlar alanlarda, kurumlarda ve hayatın her alanında mücadeleyi büyütüyor. Avrupa’da da kadınların güçlenmesine dönük çalışmalar artarken, özellikle göçmen kadınlara verilen dil eğitimi; özgüven, dayanışma ve bağımsız yaşam kurma süreçlerinde önemli bir dayanma noktası hâline geliyor. Dil öğrenme alanları, birçok kadın için yalnızca eğitim değil, aynı zamanda şiddetin görünmez biçimlerine karşı farkındalık geliştirme, dayanışma kurma ve kendi haklarına erişebilme imkânı sağlıyor.
Bu çerçevede değerlendirmelerde bulunan öğretmen Katrijn Goffin, dilin kadınların yaşamına müdahale eden sessizlik, bağımlılık ve görünmez şiddet döngüsünü kıran güçlü bir araç olduğunu ifade etti.
Katrijn Goffin, dilin kadınlar için bir iletişim aracı olmanın ötesinde özgüven, dayanışma ve bağımsızlık anlamına geldiğini vurguladı. “Bir kadın kendini ifade edebildiğinde artık yalnız değildir; hayata katılır” diyen Katrijn Goffin, dil öğrenmenin kadınların yaşamında nasıl bir dönüm noktasına dönüştüğünü her gün sınıfında yeniden gözlemlediğini söyledi.
‘Sessizlik de bir şiddettir’
Brüksel’de Ligo Brusselleer adlı dil okulunda öğretmenlik yapan Katrijn Goffin, kadınların en büyük engelinin sessizlik olduğunu belirtti.
Şiddetin sadece fiziksel olmadığını belirten Katrijn Goffin, şunları söyledi:
“Kadının sesi bastırıldığında, karar alma hakkı elinden alındığında, ekonomik olarak bağımlı hale geldiğinde bu da şiddettir. Ve bu sadece belli ülkelerde değil, Belçika’da da yaşanıyor. Kadınlara yalnız olmadıklarını hissettirmemiz gerekiyor. Destek alabilecekleri kurumlara nasıl ulaşacaklarını göstermeliyiz”
Katrijn Goffin, PIN’deki sosyal hizmet uzmanlarının desteğe ihtiyacı olan kadınları ilgili kurumlara yönlendirdiğini ifade etti.
‘Eşitlik sınıfın içinden başlar’
Her dersinde eşitlik, saygı ve farkındalığı esas aldığını söyleyen Katrijn Goffin, şöyle konuştu:
“Kadınlar sınıfımızda sadece dil değil, hayatı öğreniyor. Geleneksel kalıpları sorguluyoruz. ‘Kim çalışır, kim çocuklara bakar?’ sorularıyla rollerin yeniden düşünülmesini sağlıyoruz. Herkesin kendi hikâyesini anlatabildiği bir alan yaratıyoruz. Eşitlik ders kitaplarından değil, sınıfın içinden başlar. Bir kadın Hollandaca öğrendiğinde doktorla, öğretmenle doğrudan konuşabiliyor. İş bulabiliyor, maaşını konuşabiliyor. Haklarını öğreniyor ve gerektiğinde kendi başına karakola ya da kadın sığınma evine başvurabiliyor”
‘Dayanışma şiddetin panzehridir’
25 Kasım’ın yalnızca bir anma günü değil, aynı zamanda bir mücadele çağrısı olduğunu belirten Katrijn Goffin, son olarak şunları söyledi:
“Kadınlar birbirini dinledikçe, dayanıştıkça şiddetin zinciri kırılır. Dayanışma, şiddetin panzehiridir. Kadınlar kendi sesleriyle hikâyelerini anlatıyor. Bu ses artık susturulamayacak kadar güçlü. Öğrenilen her yeni cümle, sessizliğin yerini umuda bırakıyor. Kadınların sesi dayanışmanın diliyle birleştiğinde, dünya değişmeye başlıyor.”
Haber: Filiz Zeyrek / JINNEWS









