Bonn’da ikinci gününde süren ‘Birlikte Yaşamı Şekillendirmek’ konferansında konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, ‘Onurlu bir barış, eşit, adil bir barış ve kalıcı bir barış. Bu kavramlar sadece silahların geçici olarak susmasını değil, geri dönmeyecek bir biçimde devre dışı kalmasını hedefleyen stratejik bir dönüşümün ifadesidir’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası uluslararası başlayan süreç kapsamında uluslararası alanda da çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda yapılan Barış Araştırma Derneği tarafından Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen “Birlikte Yaşamı Şekillendirmek: Türkiye’de Çözüm Süreci ve Gelecek Perspektifleri” başlıklı uluslararası konferansı devam ediyor.
Birçok isim yer alıyor
Konferansta Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin farklı boyutları tartışılıyor. Akademisyenler, siyasetçiler, araştırmacılar ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen konferans, Türkiye’de demokratik çözüm ve barışın yeniden inşa edilmesine yönelik perspektiflerin ele alındığı önemli bir buluşma niteliği taşıyor.
Barışın tarihsel boyutu konuşuldu
Konferansın açılışında Mütevelli Heyeti adına konuşan Dr. Dilek Kurban, barışın geniş toplumsal talep ve ortak iradeyle mümkün olacağını belirtti; sivil toplum katkısının kritik önemine dikkat çekti. Konferansın ilk oturumu, Prof. Dr. Naif Bezwan moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Oturumda Prof. Dr. Hamit Bozarslan ve Prof. Dr. Naif Bezwan barışın tarihsel, siyasal ve toplumsal boyutlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Onurlu ve adil bir barış istiyoruz
Konferansta söz alan isimlerden biri de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan oldu. Ayşegül Doğan, “Nasıl bir barıştan söz ediyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Türkiye’nin barış arayışı sadece 2013-2015 dönemiyle sınırlı değildir. 1990’ların başından bu yana süren, hatta daha eskiye uzanan bir çabadır. Nasıl bir barıştan söz ediyoruz? Tesadüfen seçilmiş değil, bilerek ve ısrarla kullandığımız kavramlarla konuşuyoruz: Onurlu bir barış, eşit, adil bir barış ve kalıcı bir barış. Bu kavramlar sadece silahların geçici olarak susmasını değil, geri dönmeyecek bir biçimde devre dışı kalmasını hedefleyen stratejik bir dönüşümün ifadesidir. Kürt siyasi hareketinin ve bugüne kadarki tüm barış girişimlerinin ortak paydası da budur: Barışı birlikte düşünmek. Çünkü barış ile demokrasi birbirinden ayrıldığında ortaya ne kalıcı bir çözüm ne de toplumsal bir dönüşüm çıkar. Bu nedenle demokratik çözüm, demokratik müzakere, demokratik toplum ve demokratik cumhuriyet kavramları barış anlayışımızın ayrılmaz parçasıdır.”
Siyasetçilerin mesajları okundu
Öte yandan konferansta, Edirne Cezaevi’nde tutulan Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’nın konferansa gönderdiği mesaj okundu. Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı mesajlarında, barış çabalarına yönelik desteklerini yineleyerek, barışın toplumsallaştırılması sorumluluğunun tüm toplumsal kesimlerde olduğunu vurguladı.
Kaynak: JINNEWS









