• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

İmralı Heyeti üyesi Erol: Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor

6 Aralık 2025 Cumartesi - 14:44
Kategori: Güncel, Manşet
İmralı Heyeti üyesi Erol: Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor

Kürtlerin ‘norm dışı’ bırakıldığını belirten Uluslararası Konferans’ta konuşan İmralı Heyeti üyesi avukat Özgür Faik Erol, Abdullah Öcalan’ın Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istediğini belirtti

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İstanbul Bakırköy’de bulunan Cem Karaca Kültür Merkezi’nde “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” düzenledi. Açılış konuşmaları ve mesajlar ardından ilk oturuma geçildi.

DEM Parti Amed Milletvekili Cengiz Çandar’ın moderatörlüğünü yaptığı 1’inci oturumda, DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Avukat Özgür Faik Erol, “Kürt Sorununun Çözümünde ve Toplumsal Barışın İnşasında Abdullah Öcalan’ın Rolü ve Umut Hakkı” başlığında sunum gerçekleştirdi. “Barışın Toplumsallaştırılması Üzerine” Barcelona Özerk Üniversitesi akademisyeni E. Prof. Louis Lemkow, “Bir Arada Yaşam ama nasıl” başlığını ise siyasetçi Prof. Cihangir İslam, Doç. Dr. Arzu Yılmaz, “Türkiye’de Toplumsal Barış ve Kalıcı Bir Çözümün Bölgesel ve Küresel Etkileri” başlığını, Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk, video mesaj göndererek, sunum yaptı.

Guernica bombalanmıştı

“Barışı toplumsallaştırmanın” inşasında yer alan aktörleri anlatacağını ifade eden E. Prof. Louis Lemkow, süreçlerin toplumsallaşmasının “zor” olduğunu ifade ederek, bunun nedeninin toplumdaki farklı düşünceler olduğunu söyledi. Lemkow, “Rant, sömürü hegemonyası altında bulunuyoruz. Bu barışı mümkün kılan şeyler değil. Ancak eşitlik isteyenler daha çok mücadele edecektir. Bu uygunsuz bir şey değil. Sonraki konuşmacıları dinlemeyi de isterim çünkü deneyimleri dinleyeceğiz. Şimdi barışla ilgili endişeler aklımızdaydı. Ben 2 bin 500 yıl geriye gideceğim. Barış nelerden geldiğine bakacağız. Lysistrata tiyatrosundan bahsetmek istiyor. Sparta ve Atina arasında bir savaş vardı.  Bu tiyatro oyunu o dönemden. Bu tiyatro gerçekleştireceği bağlam kadınların nerede tutulduğu konuşuluyor. Gerici erkekler bulunuyordu. Ancak biliyoruz ki kadınlar olmadığı bir yerde barıştan söz edilemez. Guernica tablosu burada karşınızda. Guernica bombalanmıştı. Burada sivil nüfus hedeflendi bu açık bir hak ihlali. Binlerce insan katledildi. Bu da savaşın korkunçluğuna karşı bir sanat eseri. Bir de Picasso’nun La Ronde tablosu var burada el ele insanlar görüyorsunuz. Barışın göstergesidir” dedi.

Prof. Louis Lemkow, “Ben Yahudiyim. Aile bireylerimden 21 kişi Auschwitz’de öldürüldü. Bugün İsrail, Holokost’u başka bir soykırım için kullanıyor. Buna karşı durmamız gerekiyor. İsrail’in gerçekleştirdiği soykırıma karşı durmalıyız” dedi.

Geleceği düşünmek çok önemli                                                                                             

Hafızanın sadece barış araştırmalarında yapılan bir şey olmadığını aktaran Lemkow, “Bu aynı zamanda yaratıcı sanatlarda da yaptığımız bir şey. Hang Kang’ın ‘ayrılmayız, ayrılmıyoruz’ isimli kitabını görüyorsunuz. Hafıza holokostu en korkunç şekliyle görmemiz gerekiyor. Bugün holokostu Gazze’de yapılanlara bir gerekçe yapılıyor. Benim çoğu akrabam katledildi. Dolayısıyla hafıza barışa giden yolda ana unsurlardandır. İsrail’in Gazze’de yaptıklarına karşı, ‘kimseye hiçbir yerde soykırım yapılamaz’ sloganıdır. Vietnam savaşında ben bir protestocuydum.  O ‘Tek dediğimiz barışa bir ses verin’ şarkısı çok önemliydi.  Barış ve dayanışma hareketleri bulunuyor. Geleceği düşünmek çok önemli. Yaratıcılık ve sanat tüm farklılıklarıyla her biri çok hayati. Barışa bir şans verin” diyerek, Nelson Mandela, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını katılımcılara gösterdi” diye belirtti.

Medine Sözleşmesi önemlidir

KHK’li olduğunu belirten Cihangir İslam, “Kürt sorununda Türkiye’ye ve bölgeye baktığımda Benim için Saray Bosna neyse Kobanê de öyledir. Akrabalık açısından benim için bir farklılık yoktur. O yüzden resmi eğitim formunun önümüze koyduğu dış Türkler düşüncesinde peki dış Kürtler ve Araplar ne olacak. Ben bir Boşnak’ım. Bir bütünlüklü bakış lazım bize. Cumhuriyet 102’nci yılını idrak ettik. Ben 100’üncü yılda bir kitap beklerdim. Ulus devlet o günün şartları içinde zorunlu olarak bir ulus devlet inşa ettik. Peki, bunun sonucu nedir. 3’üncü dünya savaşının getirildiği bu dönemde tarihsel olan Kürt Türk ittifakının barışçıl bir rejim inşa edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim toplumumuzun temel değerlerinin çatışmaya değil de bir arada yaşamaya yöneliktir. Bence böyle. Ama tarihsel olarak baktığımda da batı demokrasisinin gelişimini iyi bir noktaya taşındı. Ama kendi tarihime baktığımda özellikle Medine Sözleşmesine kadar götürebiliyorum. Medine Sözleşmesi bir arada yaşamak konusunda önemli bir değerdir. O yüzden bir arada yaşamanın yeni bir durum değil, insan fıtratına uygun olan yaşama biçimidir. Ulus devlet bizim için ciddi bir muhasebesinin yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Sadece Kürtler, Türkler için değil, tüm bölge için bir arada yaşamayı formüle eden bir rejim üzerinde kafa yormamız ve bunu yaparken de batı demokrasisine yaslanmadan yapılmalı. Batı demokrasisi sadece Avrupa’yı geliştirmek için yapılmıştır. Ama bizim projemiz bütün insanlığa çözüm olacak bir çözüm olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Umut ilkesi önemlidir                                               

Özgür Faik Erol ise “umut ilkesi”nin önemli olduğunu belirterek, çok ağır süreçlerden geçildiği ve tecritle birlikte baskılarında arttığını belirtti. Tecride karşı mücadele eden herkese teşekkür eden Özgür Faik Erol, “Tecride karşı mücadele yürütülürken, başka tartışmalar da yürütülüyordu. Kürt meselesi, barışa evet deyip İmralı’ya gitmeye gerek var mı, tartışmaları oluyor. Biz tecrit döneminde Kürt meselesinde diyalogun kapılarının kapatılması olduğunu söyledik. Geçtiğimiz 10 yıllık süreç bunu doğrulamadı mı? Siyasi ve hukuki olarak tartışmak için tecridin kalkması gerekiyordu. Sayın Öcalan Kürt demokratizisayonun lideridir. Aynı zamanda şiddet yerine siyasi ve hukuk çözümünün kurucusudur. Dolayısıyla Ortadoğu genelinde Kürtlerin liderinin onunla bir dinamizm var. Bu bağı çok önemlidir. Özal, Erbakan, Erdoğan’la süreçler geliştirildi. Eğer doğru temelde ele alınsaydı bugün 30 yıldır çatışmalar olmazdı. Bugünkü dönemi de temelinde tek taraflı ve kendi öz iradesine dayalı olarak geliştirdi. Bundan 1 yıl önce bugün bulunduğumuz şartlarda değildik. Suriye’de iktidar değişiyordu ve kriz vardı. Ülkede de çok sınırlı haklar vardı. 3 görüşmeden sonra çağrısını hazırladı. Devam eden süreçte örgütün kongresini yaparak yanıt vermesi, silah bırakma, geri çekilme oldu. Şimdi hem fiilin hem zihnen şiddetten arınma bir duruma getirdi. Genel olarak demokrasi dışı her türlü müdahaleye karşı olma bir haline geldi. Bununla birlikte meselenin Kürtler boyutu var” ifadelerini kullandı.

‘Kürtler sürekli tehdit gibi görüldü’

1925’ten sonra Kürtlerin “norm dışına” çıkarıldığını dile getiren Özgür Faik Erol, “Sayın Öcalan bugün Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor. 1925’ten sonra Kürt dediğiniz zaman doğrudan isyanla karşılaşılıyordu. Bu devam ede gelen zamanda Kürtleri sürekli tehdit gibi görüldü. Kürtlere yasal hukuk tanınırsa ekmeğimiz, suyumuzu bölüşeceğiz gibi algılanıyor böyle bir şey yok. Kürtler üzerinden yasadışı bir alan ilan edildi. Kayyım oradan atandıysa ikinci kayyım buraya atandı. Meselenin Kürtlerle ilgisi yok. Bu ülkede Kürtler yasa dışı bırakılarak, bunun üzerinden yasa dışılık yapıldı. Meclis komisyonu kuruldu. Annemiz Kürtçe konuşmasına izin verilmedi. Ona izin vermeyen Meclis Başkanı Diyarbakır’da Kürtçe konuştu. Peki, neden izin verilmedi çünkü yasal değil, Kürtler yasal değil! Sayın Öcalan’da bunu bu örnek üzerinden anlattı. Siz Kürtleri yasal olarak tanımazsanız diğer haklarını konuşamayız. Bu gerçekliğin hakkını teslim etmeliyiz. Kürtlerin yasadışılık alanında tutulduğu için bir mülki amir peş peşe toplantı gösteri hakkını yasaklayabiliyor. Çünkü o gücü var. Dolayısıyla kendimizi bu diyalektikten çıkarmalıyız” dedi.

Geçiş sürecinde yapılacak düzenlemeler

Özgür Faik Erol, sözlerini şöyle tamamladı: “’Umut hakkı’ bununla bağlantılıdır. Siyasi, hukuki olarak burada ama kendisi gelmesin. Sayın Öcalan’ın siyasetinden, fikrinden feyiz alalım ama burada olmasın istiyorlar. Ama en dokunulmaz olan neyse onun hukuka dahil edilmesi lazım ve bütün Kürt halkı ardından bunun peşinden hukuka dahil edilmesi gerekiyor. İçinde bulunduğumuz fırsatlar çok. Geçiş sürecinde yapılacak düzenlemeler Umut hakkına gerek kalmadı çok sayıda sorunu çözebilir. Mandela ile Güney Afrika’yla görüşmeler başladığında hükümet istihbarat başkanını cezaevine gönderiyor. İstihbarat başkanı cezaevi müdürüne, ‘Görüşmelerimiz eşit koşullarda olmalı’ diyor. Cezaevi müdürü Mandela’yı alıp evine götürüyor. Eğer bu iradeyi değerlendirme kararlılığı devam ediyorsa en başta mevcut şartların özgür çalışma koşullarının sağlanması gerekir. Basınla, aydınlarla, yakınlarıyla görüşmelidir. Onun kazandığı görünürlük, Kürt sorunun çözümündeki iradeyi sağlayacaktır. Bizim onun özgürlüğünü her zaman beklediğimiz bir şeydir.”

Ardından Doç. Dr. Arzu Yılmaz, “Türkiye’de Toplumsal Barış ve Kalıcı Bir Çözümün Bölgesel ve Küresel Etkileri” başlığını, Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk, videolu mesajına geçildi.

Kaynak: MA

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Qileban’da HPG’li Yiğit’in taziyesine kitlesel ziyaret

Sonraki Haber

Doç. Dr. Yılmaz: Öcalan’ın bahsettiği entegrasyon birlikte yaşamın formülüdür

Sonraki Haber
Doç. Dr. Yılmaz: Öcalan’ın bahsettiği entegrasyon birlikte yaşamın formülüdür

Doç. Dr. Yılmaz: Öcalan’ın bahsettiği entegrasyon birlikte yaşamın formülüdür

SON HABERLER

İrlandalı milletvekili: Kürt halkına özgürlük

İrlandalı milletvekili: Kürt halkına özgürlük

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Amed Film Festivali

Amed Film Festivali

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Bahçeli: Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açıktır

Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Wan’da uyuşturucuya karşı yürüyüş: Şiyar Be Platformu kuruluşunu deklare etti

Wan’da uyuşturucuya karşı yürüyüş: Şiyar Be Platformu kuruluşunu deklare etti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Hüseyin Aykol’un tedavisi sürüyor

Hüseyin Aykol’un tedavisi devam ediyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Amed’de Alevi katliamı protestosu: Colani’ye desteği kesin

Amed’de Alevi katliamı protestosu: Colani’ye desteği kesin

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Neçirvan Barzani’den konferansa mesaj

Neçirvan Barzani’den konferansa mesaj

Yazar: Aziz Oruç
6 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır