• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Doç. Dr. Yılmaz: Öcalan’ın bahsettiği entegrasyon birlikte yaşamın formülüdür

6 Aralık 2025 Cumartesi - 15:01
Kategori: Güncel, Manşet
Doç. Dr. Yılmaz: Öcalan’ın bahsettiği entegrasyon birlikte yaşamın formülüdür

Doç. Dr. Arzu Yılmaz, ‘Abdullah Öcalan’ın sözünü ettiği demokratik entegrasyon yeni bölgesel ekonomik çerçevesinde birlikte barış içinde yaşamının bir formülü olarak önemli bir zemin sunuyor’ dedi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İstanbul’da düzenlediği konferansın açılış konuşmalarının ardından Konferansın ilk oturumu “Toplumsal Barış Perspektifleri” başlığı altında DEM Parti Amed Milletvekili Cengiz Çandar’ın moderatörlüğünde başladı.

Barış yapma hali

Hewlêr Kürdistan Üniversitesi’nden Doç. Dr. Arzu Yılmaz, “Türkiye’de Toplumsal Barış ve Kalıcı Bir Çözümün Bölgesel ve Küresel Etkileri” başlığını ele aldı. Açıklanan Amerikan Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’ne göre 3. Dünya Savaşı’nın üç yıl ertelendiği okumasını yaptığını söyleyen Arzu Yılmaz, “Bu belirsizlik çağında bunu kısa vadeli böyle okuyorum.  Sadece bu ortaya konulan Ulusal Strateji Belgesi değil, Trump’ın bir yıldır gösterdiği performansta o havada asılı olan 3. Dünya Savaşı’nın bu 3 yıl içinde olmayacağını varsayabiliriz. Ama mevzu şu ki bu 3. Dünya Savaşı 3 yıl içinde olmasa bile Ortadoğu’da sürmekte olan savaşların ya da bir İran-İsrail savaşının 2. raundunun olmasının kaçınılmaz olduğu bir andayız gibi görünüyor. Zira bu Ulusal Güvenlik Belgesi’nde de altı çizildiği üzere o güçle barışı yapma vurgusunun, üç yıl 3. Dünya Savaşı ya da toplu bir küresel çatışma haline öteleyebilir. Fakat o ihtimali çok daha güç yolla barış yapma halinin çok da derinleştiren bir etki yarattığını da kabul etmek gerekiyor” diye belirtti.

Kürt-Türk barışı

Arzu Yılmaz şunları belirtti: “Sadece Kürt-Türk diyaloğu bunlar içerisinde güce dayalı ya da kendisini barışın başkanı olarak ilan eden Trump’ın güce dayalı barış yapma sürecinde istisnai bir örnek teşkil ediyor. Bu barışın gündeme gelmesinin temel nedeni her iki tarafın da Orta Doğu’da yeni oluşan dinamiklere bağlı olarak karşı karşıya kaldığı stratejik zorunluluklardır. Ama biz tarafların yanlarını esas alacak olursak, bu diyaloğun gönüllülük esasına dayalı bir barış girişimi olduğunu da belirtmek gerekiyor.  Türk-Kürt diyalog sürecine dönecek olursak diğer süreçlerden farklı olarak daha fazla hayata geçirilebilir bir projedir.  Her ne kadar 3 yıl, ben kişisel olarak en azından bir büyük savaşı beklemiyor olsam da, Ortadoğu’da İran’la İsrail arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğu bir fotoğrafta bu süreç taraflara ne kazandırabilir? Buna baktığımız zaman sadece savaş durumunda, Türk – Kürt barışının yapılabilirliğinin en önemli nedenlerinden biri gönüllülükse diğeri de her iki tarafın da kazan kazan bir sonuca varmasına imkân veren bir süreç olmalı. Diğer barış gündemdeki barış süreçlerinden farklı olarak.

Ulus devlet formunun değişmesi ve bölgeselleşme

Bir savaş halinde nasıl bir kazan kazan sonucu olabilir? Türkiye açısından, onu olası bir savaşın eşiğinin ötesinde tutma imkânı verirken; Kürtlere de iki ateş arasında kalmama ve kazanımlarını koruma imkanı verebilir. Bir başka kaçınılmaz olan şeyse günün sonunda ulus devletin işte Tom Barac’ın istediği için değil ama sonuç itibariyle ulus devlet denen şey eğer temelde bir kapitalist ekonomi modeli üzerine inşa edilen ve o ona dayalı olarak yaşayan bir şeyse, bu modelin artık sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığı; bu durumda ulus devletin zaten neoliberal politikalarla çoktan altının oyulduğu bu dönemde ayakta kalmasının mümkün olmadığı ve hayatta kalmak için de bu içinde bulunduğumuz süreçte bir bölgeselleşmenin, yani coğrafi ve siyasi yeni ekonomik bölgeler üzerinden ulus devletin eskisi gibi değil ama bir çatışmaya da en hazırlıklı biçimde kendisini karşılayabilmek için bir ekonomik bölgesel eşme içerisinde kendini tanımlayabildiği ölçüde ayakta kalabileceği görülüyor. Şimdi bu yeni ekonomik politik bölge ortaya çıktığında ve ulus devletin kendisini devam ettirmesinin zemininin kalmadığı durumda Abdullah Öcalan’ın o sözünü ettiği demokratik entegrasyon ya da sosyalizm bölgesel ekonomik ve politik yeni oluşan bölgeler çerçevesinde, sınırlar değişmeden ama bir ekonomik bölge çerçevesinde birlikte barış içinde yaşamanın da bir formülü olarak önemli bir girdi.”

‘İnsanlara isimleri geri veriyoruz’

Yanı sıra Nobel Ödülü sahibi Ukrayna’dan insan hakları savunucusu ve avukat Oleksandra Marviichuk videolu mesaj gönderdi. Oleksandra Marviichuk, “Bugün sizinle olamadığım için üzgünüm. Sizinle dayanışma içerisindeyim. Suriye’deyim, Rusya’nın son 12 yıldır Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta işlediği savaş suçlarını belgeliyorum. Bu savaş insanları sayılara dönüştürürken, kelimenin tam anlamıyla yaptığımız şey, insanlara isimlerini geri vermektir. Çünkü insanlar sayı değildir ve her insanın yaşamı önemlidir. Veri tabanımızda 91 binden fazla savaş suçu vakası bulunuyor. Bu vakalar arasında kadınlara ve çocuklara karşı işlenmiş çok sayıda suç var. Ama sizi temin ederim ki, Ukrayna’daki kadınlar sadece Rus saldırganlığının kurbanları değiller” dedi.

‘Kadınlara daha çok ihtiyacımız var’

Kadınların barıştaki rolüne dikkat çeken Oleksandra Marviichuk şunları belirtti: “Kadınlar özgürlük ve insan onuru savaşçılarıdır. Toplumun farklı alanlarında inanılmaz sayıda harika kadınlar tanıdım. Kadınlar siyasi kararlar alıyor. Kadınlar sivil girişimleri koordine ediyor. Kadınlar savaş suçlarını belgeliyor. Kadınlar, cesaretin cinsiyeti olmadığı için, özgürlük ve insan onuru için verilen bu mücadelenin ön cephesinde yer alıyor. Ve bugünkü temel mesajım, barış inşa süreçlerinde daha fazla kadına ihtiyacımız olduğudur.

‘Siyasi süreçleri insani boyutu geri getirmeliyiz’

Ukrayna parlak bir örnektir. Son aylarda, doğal minerallerden, Rusya’nın toprak iddialarından, jeopolitik çıkarlardan çokça bahsettik ama insanlardan bahsetmedik. Bu kabul edilemez. Ailelerinden koparılmış ve yasadışı bir şekilde Rusya’ya sürülmüş 20 binden fazla Ukraynalı çocuğun akıbetinin ne olacağı hakkında hiçbir fikrimiz yok. Rus hapishanelerinde korkunç işkence ve cinsel istismara maruz kalan binlerce yasadışı gözaltına alınmış sivilin akıbeti ne olacak? Rus işgali sadece bir devlet bayrağını diğeriyle değiştirme anlamına gelmiyor. Rus işgali; zorla kaybettirme, işkence, tecavüzü, kimliğin reddedilmesini, kendi çocuklarınızın zorla evlat edilmesini, toplama kamplarını ve toplu mezarları ifade ediyor. Siyasi süreçleri insani boyutu geri getirmeliyiz. İnsan boyutu olmadan, sürdürülebilir barışa giden yolu asla bulamayız. Bunu yapmak için kadınların barış inşasındaki rolünü güvence altına almalıyız. İktidardaki büyük adamlar ‘barış” kelimesinin değerini düşürdü. Ancak barış, şiddet korkusu olmadan yaşama özgürlüğü ve uzun vadeli bir perspektife sahip olmak demektir.”

İlk oturumun tamamlanmasıyla bir saat oturuma ara verildi.

Kaynak: JINNEWS

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İmralı Heyeti üyesi Erol: Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor

Sonraki Haber

Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı devam ediyor

Sonraki Haber
Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı devam ediyor

Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı devam ediyor

SON HABERLER

İrlandalı milletvekili: Kürt halkına özgürlük

İrlandalı milletvekili: Kürt halkına özgürlük

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Amed Film Festivali

Amed Film Festivali

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Bahçeli: Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açıktır

Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Wan’da uyuşturucuya karşı yürüyüş: Şiyar Be Platformu kuruluşunu deklare etti

Wan’da uyuşturucuya karşı yürüyüş: Şiyar Be Platformu kuruluşunu deklare etti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Hüseyin Aykol’un tedavisi sürüyor

Hüseyin Aykol’un tedavisi devam ediyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Amed’de Alevi katliamı protestosu: Colani’ye desteği kesin

Amed’de Alevi katliamı protestosu: Colani’ye desteği kesin

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Neçirvan Barzani’den konferansa mesaj

Neçirvan Barzani’den konferansa mesaj

Yazar: Aziz Oruç
6 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır