Dêrsim’de kadınlar ifşa edilen fuhuş ağına tepki gösterdi: Tek güvencemiz mücadelemiz. Bu mücadelede hem biz kadınlara hem de emek ve demokrasi güçlerine çok büyük görevler düşüyor
Dêrsim’de, B.T. adlı kadının aralarında kamu görevlilerinde bulunduğu bir çok kişi hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu sonrası açığa çıkan fuhuş çetesine tepkiler devam ediyor. Yaşananlara dair kentte kadınlarca kitlesel yürüyüş gerçekleşirken, mikrofon uzattığımız kadınlar ise bu duruma karşı mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.
Dêrsim Yenigün Dayanışma Derneği Başkanı Serpil Berk, kadın özelinde artan uyuşturucu ve fuhuşa karşı örgütlenerek mücadele etmekten başka şans olmadığını söyledi. Ortaya çıkan iddiaların kendileri için yeni olmadığını, yıllardır kente buna benzer iddiaların konuşulduğunu ifade eden Serpil Berk, “B.T’nin vermiş olduğu ifade biz kadınlar için kanıt niteliğinde. Kadınlar korkuyordu, çekiniyordu, konuşmuyorlardı. O yüzden çok ortaya çıkmadı. İfadede adı geçen Cem Tekinoğlu’na dair yaptığımız açıklamalara değindik. Kendisine dair taciz iddiaları vardı. Bu sürede çağrılar yapıp buna karşı açıklama ve yürüyüşler düzenledik ama maalesef bir sonuç alınamadı. Hem bölge hem Türkiye geneli açısından baktığımızda bugün gelinen süreçte yaşadıklarımızın politik nedenleri var” dedi.
Kadınları koruyacak mekanizmaların olmamasının bütün bunlara önayak olduğunu ifade eden Serpil Berk, “Son olarak ortaya çıkan ifadede gördük. Kadın boşanıyor. Mesela bu kentte bir sığınma evi yok. Kadının gidip kendini anlatabileceği güvenli bir mekanizma yok. İş bulma ve barınma yeri karşılığında bu kadına birliktelik teklif ediliyor. Bu kadın bir nevi bu koşullarla bataklığa çekiliyor. Bugün kadınları koruyan yasalardan olan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkıldı ve 6284 sayılı yasa uygulanmıyor. Hem kadınlara şiddetten hem de tacizden koruyacak mekanizmalar işletilmemesi bu soruna neden oluyor” şeklinde konuştu.
“Bu dayatılana mecbur değiliz” diye kaydeden Serpil Berk, buradan çıkış yolunun mücadele olduğunu söyledi. Yaşanan sorunlara karşı toplumsal mücadelenin büyütülmesi gerektiğini belirten Serpil Berk, “Tek güvencemiz mücadelemiz. Bu mücadelede hem biz kadınlara hem de emek ve demokrasi güçlerine çok büyük görevler düşüyor. Toplumsal bir mücadele kanadı yaratmadığımız sürece korkuyla, baskıyla, fuhuş, çeteleşme gibi sorunlar önümüzde durmaya devam edecek” diye belirtti.
Çözüm üretilmeli
Kadınların bu gibi şebekelerin ağına sürüklenmesinde ekonomik nedenlerin yattığını ve bunun önüne geçilmesinin herkesin görevi olduğunu söyledi. Bu konuda daha hassas davranılması çağrısında bulunan Ayten Güler, Kadınlara destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Kadınların bu noktaya getirilmesinin herkesin suçu olduğunu söyleyen Ayten Güler, “Kadınların bu gibi çetelerin ağına düşmemesi için herkesin elinden geleni yapması gerekiyor” dedi.
Dêrsim’de ifşa edilen fuhuş çetesinin bilinçli yapılan politikanın göstergesi olduğunu söyleyen Songül Yalçın, “Burada yapılanlar elbette ki bilinçli bir politikanın devamıdır. Amaç Dêrsim’i siyasi kimliğinden uzaklaştırma. Kadınların öncü olduğu, kadın coğrafyasında bunların yaşanması ikinci bir elin göstergesidir. Bu böyle devam etmez bizler buna müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Kentlerinde bu gibi durumların bir daha yaşanmaması için gerekirse gece gündüz çalışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Hüsniye Kete, “Biz kentimizde böyle şeylerin yaşanmasını istemiyoruz. Bu yaşananlar hepimizi üzdü. Çocuklarımıza, gençlerimize yazık. Dêrsim onurdur onurumuza sahip çıkmalıyız. Sadece bugün değil sonuç alınıncaya kadar her gün bu mücadeleyi devam ettirelim. Birlik ve beraberlik içerisinde buna karşı mücadele edelim. Kadınlar toplumda tek başına olmamalı birlikte hareket edilmeli” diye konuştu.
Haber: Şilan Şirvan Çil / MA









