Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barışa sunduğu katkılara vurgu yapılan Hewag’daki halk buluşmasında, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması istendi
Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) öncülüğünde Kürdistan’ın 22 merkezinde planlanan “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Riha’nın (Urfa) Hewag (Bozova) ilçesinde bulunan bir salonda halk toplantısı gerçekleştirildi. Salona Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı ile “Serok Apo nişan da komînalîzmê li nava gel deng da”, “Onurlu bir barışa giden çözüm yolunda teorik ve pratik gücü selamlıyoruz”, “Dayik ferzaneya civakê ye ji bo civaka demokratik, xwe ji nû ve ava dike” pankartları asıldı.
İmralı Cezaevi’nde bir süre kalan Çetin Arkaş, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk’ün katıldığı buluşmada binlerce kişi sık sık “Bijî Serok Apo”, “Bê serok jiyan nabe”, “Jin, Jiyan, Azadî” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları attı.
‘Umut hakkı sağlanmalı’
Buluşmada konuşan Raziye Öztürk, 26 yıl boyunca Abdullah Öcalan üzerinde bir tecrit olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Başkan’ın içeride verdiği direniş ortadadır. Başkan’ın verdiği direnişe dışarıdaki halkın direniş ve mücadelesi eşlik etti. Başkan’ın durumu iyiydi, her zaman olduğu gibi kudretliydi. Başkan’ın size özel selamı vardı. Sayın Öcalan’ın ve halkın mücadelesiyle şu an farklı bir aşamadayız. Başkan, 93’ten bu yana her zaman sorunu demokratik yollarla çözmek için muhatap bulmaya çalıştı. Temel amaç, Kürtlerin yasal ve anayasal haklarının tanınması oldu her zaman. Bunun için toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var. Temel yöntem de uzlaşıdır. Bundan kaynaklı Sayın Öcalan kardeşlik hukukuna sıklıkla vurgu yapıyor. Bu toplumsal sözleşmeye toplumun tümünün iradesinin yansıtılması gerekiyor. Kürtlerin tüm haklarının hukuka yansıtılması gerekiyor. Umut hakkı da bu süreç içerisinde sağlanması gereken başka bir durumdur. Başkan’ın fiziki olarak aramızda olması gerekiyor. Bizim kolektif irademizi taşıyor ve burada olması gerekiyor. Barış zemini oluşturacak temel şey Başkan’ın fiziki özgürlüğüdür.”
‘Yeni toplumsal sözleşme’
Cezaevi’nde tutsak bulunan kadınlar başta olmak üzere direnen tüm kadınların adına buluşmaya katıldığını belirten Ayla Akat Ata, şunları ifade etti:
“Önderliğimizin doğduğu bu coğrafya, Rojava’da DAİŞ’in saldırıları sırasında halkımızla birlikte dayanışma içerisinde bir araya geldiğimiz bir coğrafyadır. Rojava’ya yönelik DAİŞ saldırdığında hep birlikteydik. Şu an yaşanan süreç iktidardan uzak olmalı; biz halkların, inançların ve diğer tüm farklılıkların buluşmasından bahsediyoruz. Toplumsal sözleşme diyoruz. ‘Tarih bir tekerrürden ibarettir’ deniliyor ya; ama tarih, tekerrürleri eskilerin daha derin yıkılması demektir. Bizler çok büyük acıları arkamızda bırakarak bu süreci yaşıyoruz. Bizim acılarımızı, yaralarımızı sarmamız lazım. Şu an basın öyle zehirli bir dil kullanıyor ki ancak bu dili halk ortadan kaldırabilir. Bu güç sizde var. Filipinler’de ‘Süreçlerin en büyük garantörü halktır’ deniliyor. O yüzden siz o zehirli dili yok sayabilirsiniz.”
TJA olarak sürecin öncü gücü olduklarını ifade eden Ayla Akat Ata, 4 Ocak’ta Amed’de yapılacak mitinge çağrıda bulundu. Ayla Akat Ata, “Sorularınız olacaktır. Biz bu sorulara cevap olacağız. Bu toplantının notları İmralı’ya ulaşacaktır” diye ekledi.
‘Başkan Apo burada olmalı’
Çetin Arkaş konuşmasına başlamadan önce sık sık “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı. Çetin Arkaş, şu ifadeleri kullandı:
“Başkan Apo’nun memleketinde olmak büyük bir heyecan veriyor. Buradan ona selamlarımızı gönderiyoruz. Kürdistan’ın herhangi bir yerinde Başkan Apo’nun posterinin değil, bizzat kendisinin olması lazım. Halil Çavgun’u saygı ve minnetle anıyorum.”
Abdullah Öcalan’ın yeni bir süreç başlattığını ekleyen Çetin Arkaş, şunları kaydetti:
“Önder Apo yeni bir süreci geliştiriyor. Şimdi bu sürece karşı çıkanlar var. Biz istiyoruz ki bu ülkeye barış gelsin. Siyasal haklarımız verilsin, dağdakiler gelsin siyaset yapsın. Bu süreç başarıya ulaşmak durumundadır. Bu yeryüzünde Önder Apo’dan başka Kürt-Türk barışını sağlayacak yegâne kişi yoktur. Ortadoğu’daki yüz yıllık düzen bozuluyor. Yeni bir Ortadoğu şekilleniyor. Bu çözüm imkânı kaçırılmamalıdır.”
Buluşma, sloganlar ve alkışlarla son buldu.
