• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Ağustos 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Homongolos intihar yolunda: Kadının fendi faşizmi yenecek

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
13 Mart 2019
Kategori: Manşet, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Buyurun size bir haber: “Cumhur İttifakı üyesi Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Kozan Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı, vatandaşlara yönelik yaptığı bir konuşmada tehditlerde bulundu.

Seçim konuşması için sahneye gelen Atlı, ‘İki parti tek parti oldu.

Tek partinin adına da Cumhur İttifakı dedik arkadaşlar. Rabbimin izniyle, bu Cumhur İttifakı’yla pazara kadar değil mezara kadar gideceğiz inşallah. Bu düşmanları da bu memlekette yok edene kadar, kanımızın son damlasına kadar mücadele verip Rabbimin izniyle bunların içte ve dışta, yurtta da anasını belleyeceğiz arkadaşlar’ dedi.”

Argo sözlüklerinde bu “anasını belleme” lafının, birisinin annesine “sinkaflı” küfür etmek olduğu gayet açık anlatılır. Bu aday böyle bir küfürle, AKP-MHP dışındaki bütün “düşmanların” anasına küfür etmiştir.

Siyaset “başının” tüm muhalefeti “terörist” ilan etmesinin, sokaktaki yansıması, tüm muhaliflerin analarına küfür etmektir. Bu küfür etme “kültürü” bütün faşist rejimlerde yaygındır.

Bizde Türk devletinin en ünlü müteahhidi Mehmet Cengiz de “milletin a…na koyacağız” demişti. Kadına karşı bu iğrenç küfürler, Dünya Kadınlar Günü’nde İstiklal Caddesi’nde “fiiliyata” boşuna dönüşmedi.

Daha önce de Ankara’da, kamuoyunda infiale yol açan türbanlı kadın eylemciye yapılan taciz de işte bu “küfürbaz siyaset” çetesinin yarattığı sonuçlardan biri. Faşist dediğimiz erkek, “homongolostur.”

Kadın düşmanıdır. Reşat Nuri Güntekin’in, “Bir Kadın Düşmanı” adlı eserinde, güçlü kuvvetli, ama dehşetli çirkin bir erkeğe takılmış olan lakap “homongolostur.” “Homongolos” kadına düşmanlığının sonunda ne yapar? İntihar eder.

Şu sıralar AKP-MHP ittifakının adım adım intihar yoluna koyulduğundan sık sık söz edilmekte. Kadına yönelik küfürler, bu intihar sürecinin en büyük dışa vurumu.

Sözünü ettiğimiz romandaki Ziya Bey (Homongolos) kadınların gücü karşısında zavallı bir yaratık olarak nasıl intihar etmişse, kadın düşmanı rejim de işte öyle intihar yolunda sürünmektedir.

Başka yolu da yoktur: Kadınları görüyor. Görünce korkuyla titriyor. Ruhsal çirkinliği kadın duruşu karşısında büsbütün alçalıyor, kokuşuyor, çürüyor.

Ruhu çürüyen faşizmin vücudu, onun tabutu haline dönüşüyor. Az sonra açlık grevinin 150. gününe ayak basacak olan Leyla Güven’in karşısında yaşayan bir cesede dönüşüyor.

Kadın iradesi faşizmi zavallı bir psikopat haline getiriyor. İstiklal Caddesi’nde erkek egemenliğine meydan okuyan, coplara, gazlara ve plastik mermilere göğüslerini siper eden kadınlar “homongolos” un intihar psikozuyla perişan olmasına yol açıyor.

Ve Derazor’da, Suriye ve Irak’ın dört bir yanında kadın gerillalar, “kadın katili ve kadın satıcısı” DAİŞ sürülerini kıskıvrak yakalıyor, “homongoloslar” binler halinde kadınlara teslim oluyor. Başları önlerinde, kolları havada…

Dünün “erkek egemen DAİŞ’çiler” kadının önünde pişmanlıkla kıvranan tarih öncesi mahluklara dönüşüyor…

İşin en acı yanı “homongolos” bu halini İslam diniyle örtmeye kalkışıyor. 8 Mart gösterisinde kadınların “Ezan’ı ıslıkladığı” kışkırtmasını yapıyor. Yapar yapmaz, kafası sarıklı yüzlerce “homongolos” sokaklara dökülüyor.

O dökülenlerden birisi de kürsüde kendinden geçerek “analarını belleyeceğiz” diye hırlıyor. Ezan’a hakeretten söz eden bu bedbahtlar, Mevlüd’deki şu dizelerde yer alan “kadına” küfürleriyle tacizde bulunduklarından habersiz: “Amina hatun Muhammed anesi, Ol sadeften doğdu ol dür danesi…”

İşte böyle… Son iki semavi dinde “Havva’nın” ilk anne olduğunu ve bütün annelerin ayaklarının altında “cennetin” yattığını va’z eden peygamberleri ağızlarından düşürmeyenlerin salyalı ağızlarından fırlayan küfürler, henüz kıyametin olmasa bile Türk faşizminin intihar alametidir.

Öyle olunca faşist önce ağzını bozuyor. Sonra saldırıyor. Taciz ediyor, tecavüz ediyor, öldürüyor. Tam öldürdüğü sırada kendisi, ölüm orucunun eşiğine gelen kadının karşısında intihar yolunda sarsak, ahmak, ödlek adımlarla sona doğru yaklaşıyor.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, merak edilen konulara dair gazetemizin sorularını yanıtladı: Suriye sahil kentlerinde ve Süveyda'da güç kullanıldı. Ancak...

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sorgulanan an tarihte gizlidir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Türkiye’de sokak hayvanları sorunu, sadece bir sokak düzeni değil; bir devlet aklı, bir kültür meselesi ve uzun vadeli politik yönlendirmelerin...

Ortak metin vaatleri ve 3. Yol

Merkezi mi? Adem-i merkezi mi?

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Ortadoğu, Asya ve Afrika, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren emperyal devletlerin paylaşım savaşlarının sahnesi oldu. Özellikle 20. yüzyılın başında, Birinci...

Eşit yurttaşlık Kürt sorununu çözer mi?

Eşit yurttaşlık Kürt sorununu çözer mi?

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Türkiye’de Kürt meselesinin çözümü ne bir ütopya ne de yalnızca teknik bir reform paketidir. Çözüm, tarihsel bir yüzleşmeyi, hukuki bir...

Toplumsal dönüşümde Kürt kimliği ve demokrasi

Toplumsal dönüşümde Kürt kimliği ve demokrasi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Kürt halkının kimlik mücadelesi, sadece kültürel ve etnik tanınma meselesi değil, aynı zamanda demokratikleşme, eşitlik ve adalet taleplerinin karşılanması için...

Topluma ait olanı topluma kazandırmak

Topluma ait olanı topluma kazandırmak

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Kapitalist sistemin öğrettiği gibi değil, susturulamamış hakikati dile geldiği gibi anlayarak kavramak, yeniden yorumlamak sağlam bir başlangıç olabilir. Modernite adı...

Sonraki Haber

Leyla’yı yaşatmak zorundayız

SON HABERLER

Tetwan’da ‘Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü’

Tetwan’da ‘Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü’

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sorgulanan an tarihte gizlidir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Ortak metin vaatleri ve 3. Yol

Merkezi mi? Adem-i merkezi mi?

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Eşit yurttaşlık Kürt sorununu çözer mi?

Eşit yurttaşlık Kürt sorununu çözer mi?

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Toplumsal dönüşümde Kürt kimliği ve demokrasi

Toplumsal dönüşümde Kürt kimliği ve demokrasi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Topluma ait olanı topluma kazandırmak

Topluma ait olanı topluma kazandırmak

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır