Tecridi protesto etmek amacıyla cezaevlerinde yaşamlarına son veren Gezen, Beçet ve Sağlam’ın ardından Leyla Güven, tutuklulara ‘Ölümü değil yaşamı önümüze koyalım’ çağrısı yaptı.
Leyla Güven son günlerde tutukluların tecridi protesto etmek amacıyla yaşamlarına son vermesi üzerine bir açıklama yaptı. Dengê Welat radyosuna sesli bir mesaj gönderen Güven tutukluların tecridi protesto etmek için yaşamlarına son verme eylemlerinin çok değerli olduğunu ancak bu eylem biçiminin kendisinden bir parça götürdüğünü ve bir devrimcinin kolay ölmemesi gerektiği söyleyerek eylemlerin son verilmesini istedi.
Güven şunları ifade etti:
“Leyla Güven, başlattığımız direniş bir mevsimi geride bıraktı. Devam ediyor ve daha da büyüyor. Her ne kadar ilk adımı ben attıysam da, bu atılım zindan direnişidir. Talebimiz tüm dünyaya yayıldı. Artık herkes, Kürt halkının tecrit içerisindeki bir yaşamı kabul etmediğini biliyor. Birinci önceliğimiz, moral ve motivasyonumuzu yüksek tutmaktır. İdeolojimiz, devrimcinin kolay ölmemesi üzerine kuruludur. Sonuna kadar direnmektir. Biz de direniyoruz. Biliyoruz ki, umudumuz ve özgürlüğümü İmralı adasında tecrit altındadır, esir alınmıştır. Tarihimizde ilk kez binlerce kişi, süresiz-dönüşümsüz olarak tecridin kaldırılması için direniyor. Kimse, bu eylemlerin sonuç almayacağını söyleyemez. Mutlaka sonuç alacak, mutlaka kazanacak. Aslında sonuç aldı. Newroz alanların insanların sel gibi akması, gençler ve kadınların sloganları ile sahiplenme en üst düzeye ulaştı. Halk bir kez daha “tecrit içerisinde bir yaşamı kabul etmiyoruz, Öcalan üzerindeki tecrit bize yönelik bir tecrittir, biz bu yaşamı kabul etmiyoruz ” dedi. Egemenler de Newroz alanlarına çıkan milyonlarca insanı gördüler, yüzde yüz inanıyorum ki onlar da bu işin içerisinden nasıl çıkacaklarını hesap ediyorlar. Zorda olan bizler değiliz, tıkanan, çözümsüz kalanlar, nasıl adım atacaklarını bilemeyenler AKP ve MHP’dir. Çünkü önlerinde bir seçim var, bu nedenle çözümsüz durumdalar ve ne yapacaklarını bilmiyorlar.”
Yeni eylemlerde bulunmamalıyız
“Yoldaşlar, şimdi yeni bir aşamaya geçtik” diyen Güven, şunları ekledi: “Sonuç almaya çok az kaldı. Tüm samimiyetimle görüyor ve söylüyorum: Eylemciler etrafından çember oluşturalım, umut ve irade çemberi oluşturalım. Çünkü zafer yakındır, yüzde yüz başaracağız. Zindanlarda eylemlerini yürüten yoldaşlarımızın da sonuna kadar, moralli, coşkulu ve huzurlu bir şekilde eylemlerini sürdürmelerini diliyorum. Açlık grevinde olmayanlar da, arkadaşlar etrafında toplanmalı. Zülküf arkadaş, Ayten arkadaş, Uğur arkadaşın eylemleri önüne saygıyla eğiliyorum. Onlar, fedai bir ruhla sessizliği kırmak istediler. Ama şunu söylemek istiyorum; bu eylemleri yapan her arkadaş benim de bedenimden, ruhumdan, yüreğimden bir parça götürüyor. Bu eylemler karşısında saygıyla duruyoruz. Ama şunu söylemek istiyorum; zaten başlatılmış bir eylemimiz var. Biz zaten eylem halindeyiz, sonuç almaya yaklaştık. Açlık grevi eylemcileri etrafında yerlerimizi almalıyız. Yeni eylemlerde bulunmamalıyız. Eylemler gerçekten çok değerli, haklarında bir şey söylenemez, ama bu eylemler defalarca değerlendirildi, ‘ölümü değil yaşamı önünüze koymalısınız’, ‘onurlu bir yaşam için mücadelenizi yükseltmelisiniz’, ‘yaşamınıza son vermek değil, farklı eylemlerle mücadeleyi yükseltmelisiniz’ denildi.
‘Yaşatmak için, yaşamı sürdürmek için’
Arkadaşlar, tüm dünyaya yayılan bu açlık grevlerinin, tarihte bir ilk olan bu eylemin sonuç alması için güçlerimizi birleştirmeliyiz. Amacımız budur. Bu nedenle, şimdiye kadar moralli ve coşkulu bir şekilde eylemimi sürdürüyorum. Daha da önemlisi, zindandaki arkadaşlarla birlikte birbirimize moral vermeliyiz. Güçlenmeye, moralli olmaya ihtiyacımız var. Bu nedenle yaşamak için, birlikte yaşamı sürdürebilmek için, tecridi birlikte kırabilmek için çaba sarf ediyorum. O günü birlikte kutlayalım. Bu nedenle kendime, yaşamıma dikkat ediyorum. Sizlerden de açlık grevi eylemleri etrafında toplanmanızı ve bu fedai eylemlerde bulunmamanızı istiyorum. Doğrusu, bunlar beni güçten düşürüyor. Ne yaparsam yapayım, beni duygusal olarak etkiliyor, yükümü ağırlaştırıyor. Bu şekilde ilerleyemem. Arkadaşlarımın da bu şekilde davranmalarını ve eylemimizi başarıya ulaştırmayı umut ediyorum.”