HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, YSK’nin KHK’li seçilmiş belediye başkanlarına mazbata verilmeyeceği yönündeki kararınına tepki gösterdi. Buldan ‘YSK bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partinin Genel Merkezi’nde; açlık grevleri, seçim süreci ve yeni dönem çalışmaları gündemiyle bir araya gelen Kadın Meclisi toplantısı öncesi açıklama yaptı. Buldan, konuşmasına PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 156 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in eylemini hatırlatarak başladı. Buldan, “Elbette sadece Leyla Güven ile sınırlı kalmayan bugün hem cezaevinde hem de dışarıda binlerce insanın bedenini açlık grevine yatırdığı, bununla birlikte tecrit meselesine dikkat çekmek, tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesini sağlamak amacıyla başlayan bu açlık grevi kritik bir aşamaya geldi. Bunun karşısında büyük bir sessizlik olduğunu özellikle belirtmek isterim” diye konuştu.
‘AKP sessizliğini bir an önce bozması gerekiyor’
Açlık grevlerinin kritik aşamayı geçtiğini ifade eden Buldan, her an olumsuz haberlerin duyulabileceği uyarısında bulundu. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok arkadaşımızın görme ve duyma yetisini kaybettiğini ve büyük sağlık problemlerini yaşadığını biliyoruz. AKP hükumetinin bu sessizliği bir an önce bozması gerekiyor. Sadece AKP değil, toplumun bütün kesimlerinin sesini yükseltmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Hiçbir arkadaşımızın yaşamını yitirmemesini umut ediyoruz, umarız ki hiçbir arkadaşımız yaşamını yitirmez; tecrit son bulur ve Sayın Öcalan aile ve avukat görüşmeler başlar. Sadece bedenler erimiyor, görüyoruz ki vicdanlar da eriyor. Bu sessizlik aynı zamanda vicdanların sustuğu ve eridiği bir dönemi önümüze koyuyor. Herkesin tecridi kaldırmak amacıyla bu sessizliği bozması gerektiğini ifade ediyoruz. MYK toplantımızda da almış olduğumuz kararla birlikte tecridin kalkması ve bedenini açlığa yatıran arkadaşlarımıza ilişkin önemli tartışmalar yaptık. Onlara sahip çıkmak, onları yaşatmak için her şeyi yapacağız. Bu konuda kadınlara büyük görev ve sorumluluk düştüğünü de belirtmek isteriz.”
‘Mazbataların verilmesini istiyoruz’
Seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Buldan, birçok yerde kadın temsiliyetinin sağlandığını belirtti. 65 belediye aldıklarını söyleyen Buldan, itiraz süreçlerinin devam ettiğini ve bu sayının artabileceğini ifade etti. AKP’nin HDP’nin kazandığı belediyeleri “gasp” etmeye çalışmasına rağmen kazandıkları belediye sayısının azalmayacağının söyledi. Şırnak, Muş, Viranşehir gibi bölge kentlerinde birçok merkezde halk iradesinin gasp edildiğini belirten Buldan, söz konusu merkezlerdeki usulsüzlüklere ilişkin tutanak olduğunu dile getirdi. Buldan, “ Muş’ta 2 bin 500 oyumuzun geçersiz sayıldığı ve buranın 250 oy ile AKP’ye kazandırıldığını ifade etmek isterim. Bu tür yerlerde itirazlarımız kabul edilmedi; ama AKP’nin sudan gerekçelerle yaptığı bütün itirazlar kabul edilirken partimizin yapmış olduğu hiçbir itiraz kabul edilmemiştir. Seçimlerin üzerinden 10 günden fazla zaman geçmesine rağmen halen mazbataları verilmeyen yerler var. Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlarının mazbataları verilmedi. AKP’nin Mardin için verdiği itiraz dilekçesi o kadar komik ki, Ahmet Türk’ün sağlık ve yaşlılık sorunları olduğu gerekçesiyle AKP bir itiraz dilekçesi vermiş. Ahmet Türk’ün yaşlı olduğu gerekçesiyle mazbatanın kendilerine verilmesini istemişler. Bu kadar ucuz mu sanıyorsunuz? Bu kadar basit gerekçeleri itiraz olarak ifade etmek aymazlıktır. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini ve kazandığımız belediyelere ilişkin itirazlarını YSK’de sonuçlandırılması ve mazbataların verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘YSK, bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır’
KHK’li seçilmiş belediye başkanlarına mazbata verilmeyeceği yönündeki YSK kararını da değerlendiren Buldan, şöyle devam etti: “YSK tam olarak AKP’nin vesayeti altına girdi. Bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır. KHK ile ihraç edilmiş insanların başvuruları kabul edip kazandıktan sonra mazbatalarını vermemek iktidarın HDP’ye karşı başından beri sürdürdüğü bu oyunun parçası haline geldiğini gösteriyor. AKP kan kaybetmiştir, AKP kaybetmiştir. AKP seçim meydanlarında Türkiye’nin geleceğine dair herhangi bir söz ve söylem içinde olmamıştır. Kin ve nefretten başka kullandığı bir sözü olmamıştır. Bütün bir seçim stratejisini HDP’yi ötekileştiren ve kutuplaştıran bir dil kullanılmıştır. İşte AKP’ye kaybettiren de bu gerçekliktir. Türkiye’nin her yerinde yaptığımız mitinglerde ülkenin geleceğine ilişkin barış, özgürlük ve demokrasi temalarını işlerken AKP’nin elinde kin ve nefret vardı. Biz kazandık, AKP kaybetti. Bu gerçeği herkesin görmesi gerekiyor.”
‘AKP bir tuzak partisidir’
YSK kararına ilişkin hem hukuken hem de siyaseten peşini bırakmayacaklarının altını çizen Buldan, halka kazandıkları yerleri AKP’ye kaptırmama çağrısında bulundu. Buldan, “Onlar da oyun çok, her türlü hile ve yolsuzlukla kazanamadıkları yerleri şimdi hile ile HDP’nin elinden almak istiyorlar. Buna YSK aracılık ediyor. Buna aracılık edenlerin sıfatında ‘yüksek yargıç’ yazıyor. Bunların tarihin sayfalarına kalın harflerle geçeceklerini belirtiyorum. Halkımız belediyelerine sahip çıkmalı ve YSK bu hırsızlığa ortak olmasın. Çünkü AKP bir tuzak kuruyor ve AKP bir tuzak partisidir. Yapamadığı şeyleri; başka kurumları, YSK’yi de ortak ederek bu oyunu sürdürmek istiyor” ifadelerini kullandı.