• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Ağustos 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Önümüzü görebilmek…-M. Ender Öndeş

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
30 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Seçimlerden bu yana neredeyse bir ay geçti ve sular hala durulmadı. Bu haliyle tarihe geçecek seçimler, ciddi değişikliklere yol açtı. Zaten bir aydır koparılan onca yaygaranın da sebebi budur; bu işten hafif birkaç çizikle çıkabilmiş olsalardı o kadar kıvranma olmazdı. Tarifsiz bir kibirle kaybetme ihtimalini hiç düşünmeyen AKP rejimi sarsıldığı gibi, bu rejime iman etmiş fanatik kesimlerde de ciddi bir travma yaşanıyor.

Bir kez daha ortaya çıktı ki, kendilerini neredeyse sonsuz iktidar gibi görenler, aslında ciddi bir tökezleme halinde panik-atak geçirmekte, krizi yönetmekte telaş ve beceriksizlik göstermektedir. Yıllardır muhalefete hâkim olan “bunlar ne yapar eder kazanır” duygusu yıkılırken, onlarda da “her türlü kazanırız” şişkinliği patlamış; Erdoğan’ın olağanüstü bir siyaset zekâsına sahip olduğu imajı çökmüş, 7 Haziran sonrasında yapabildikleri şeyi de bizim hatalarımız sayesinde yaptıkları, gerçekte panik hallerinde berbat bir performans gösterdikleri kanıtlanmıştır. Dahası, son süreçte, en maharetli oldukları seçim manipülasyonu alanında bile iyi bir organizasyonla ellerini kollarını bağlamanın mümkün olduğu görülmüştür.

Bu saatten sonra, yeni bir seçim de derde deva olmayacaktır. Tek çözüm yolu, “7 Haziran sonrası”nı tekrarlamak gibi görünüyorsa da artık her şey o kadar basit değildir. Ellerindeki tek silah, yani HDP alerjisini körüklemek, eskisi kadar etkili olmamaktadır. HDP, tam da hedeflediğini yaparak gücünü ve meşruiyetini ortaya koymuş, bu karanlığın sona ermesini isteyen milyonlarca insanın saygısını kazanmıştır. Bunun bir “teşekkür” karşılığının olması-olmaması zerre kadar önemli değildir. HDP ne yapmak istemişse onu yapmış ve politik başarıya ulaşmıştır. Üst tarafta ne tür saçmalıklar olursa olsun, zeminde, AKP rejimi içine doğmuş olan çocuklarının başka türlü yaşamasını isteyen insanlar, hangi rüzgârla bu işin olduğunun ve olabileceğinin farkındadır. Bu noktada HDP’yi öcüleştirmeye çalışan “muhalif” yazarların da pili bitmiştir.

Öte yandan, çok bağıran ama sıkıya gelince kaçan ya da kıvıran siyasetçi tipinin kofluğu bir kez daha görülmüş, vatandaş, sakin ama istediğini de ısrarla isteyen insanlara daha çok saygı duyduğunu belli etmiştir. Bu, ‘siyasal itfaiyeciliği’ meslek edinmiş akıl hocalarının iddia ettiği gibi “ılımlı olana eğilim” değil, boş tenekelere duyulan güvensizliktir. Vatandaşın genel isteği, ‘uzlaşmacılık’ değil, iktidarla doğrudan ve yalpalamadan, geri adım atmadan hesaplaşan bir tutumdur.

Elbette, çok büyük suçlar üzerine kurulu olan iktidarlarını korumak için daha çok şey yapabilirler. Çubuk hadisesi bunun için yetmez, insanları kaosla korkutmak için daha etkili şeyler gereklidir ama bunlar yapılsa bile işleri o kadar kolay olmayacaktır. Dört buçuk yıl da koca bir palavradır. Neler olacağını şimdiden tam bilemeyiz ama bunun bir palavra olduğunu hep birlikte göreceğiz. Ekonomide üç gün sonrasını öngöremeyecek kadar batmış bir siyasi iktidarın o kadar uzun boylu hesaplar yapma şansı yoktur. Kriz kendiliğinden bir muhalefet yaratmaz ama yurttaşın çektiği sıkıntı da yıllarca ‘dış komplolar’ yalanıyla açıklanamaz.

Bütün bunlar, çok iyimser sözler midir? Evet. Ama iyimserlik direngenlikle birlikte ele alınabilir ve doğrusu da odur. 4-5 yıl önce bir mahalle derneğindeki panelde konuşurken yaşlı bir amcanın sorduğu soruyu hatırlıyorum. “Ben bunların gittiğini görebilecek miyim” demişti amca ve soruya “inşallah”la yanıt vermek çok içimi acıtmıştı o gün. Şimdi, en azından biraz daha net durumdayız. Osmanlı oyunlarına karşı geri adım atmadan, 7 Haziran’da olduğu gibi kendimizi seyirci durumuna indirgemeden, korkmadan dik durabilirsek, evet o zaman, bugünkü durum gerçekten bir “geri sayım”a dönüşebilir.

7 Haziran’dan bir süre sonra, “sanki hiç seçim kaybetmemiş gibiyiz” demişti Arınç, o bir ses tonuydu. Ama öte yandan, yakın tarihteki iki önemli olayın (Gezi ve 17/24) kayıtlarını inceleyenler, oradaki ses tonunu da hemen fark ederler. 31 Mart gecesindeki ezik/arabesk ses tonu da onun devamıdır. Şimdi sorun, bizim kendi sesimizdeki ‘kazanma’ tonunu koruma ve geliştirme sorunudur. Mahalledeki yaşlı amcanın sıhhati yerindeyse eğer, daha çok şey göreceği kesindir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Siyasi partiler ne yapıyor, ne yapmalı?

Siyasi partiler ne yapıyor, ne yapmalı?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Meclis’in 2024 yasama yılı açılışında Bahçeli’nin DEM Parti grubunu ziyaret edip tokalaşmasıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum sürecinin üzerinden yaklaşık...

Kürdistan Bölgesi’nde kabine çıkmazı

Kürdistan Bölgesi’nde kabine çıkmazı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Kürdistan Bölgesi’nde yeni kabinenin kurulması için yürütülen görüşmeler aylardır sonuç vermiyor. Seçimlerin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen hala hükümetin şekillenmemiş...

Yeni dönem

Suriye, Rojava ve Türkiye’nin tutumu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Suriye hayli karanlık ve hayli yıkıcı bir çıkmaz içinde. Suriye’nin çıkmazı esas itibariyle Türkiye’nin tekçi, şeriatçı, mezhepçi, çetevari bir yapıyı...

Bir bilgeye vefa kitabı

Ezber bozma vakti

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Hayatın rutinleri içinde kaybolmak kolaydır. Alışkanlıklarımız, düşünce kalıplarımız ve yaşam biçimimiz, bir nevi "ezber" olarak adlandırabileceğimiz bir konfor alanı yaratır....

Yalnız ekonomi mi?

Çözüm mü dediniz?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

İlk başlarda adı dahi dile getirilmese de sonradan çözüm süreci olarak karşımıza çıktı bu süreç. Kim istemez ki ülkedeki bütün...

Ölüm sosyolojisine karşı tutum

Ölüm sosyolojisine karşı tutum

Yazar: Yeni Yaşam
20 Ağustos 2025

Ölüm sosyolojisi bir halkın var olduğunu sanırken ölümünün gerçekleştiğinin farkına varmamasıdır. T.C.’nin kuruluşuyla uygulanan fiziki ve kültürel soykırım ile, Kürt...

Sonraki Haber

İstanbul'a 'aşk'ları ranttan

SON HABERLER

Siyasi partiler ne yapıyor, ne yapmalı?

Siyasi partiler ne yapıyor, ne yapmalı?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Kürdistan Bölgesi’nde kabine çıkmazı

Kürdistan Bölgesi’nde kabine çıkmazı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Yeni dönem

Suriye, Rojava ve Türkiye’nin tutumu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

#Mamekifest neyi hedefliyor?

#Mamekifest neyi hedefliyor?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Bir bilgeye vefa kitabı

Ezber bozma vakti

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Licik’te fay hattına JES sondajı

Licik’te fay hattına JES sondajı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Yalnız ekonomi mi?

Çözüm mü dediniz?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır