• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Aralık 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

AP seçimleri Kürtler için ne anlama geliyor? – Metin Yeğin

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Avrupa Parlamentosu seçimleri yapıldı. Aslında görüntüsü etkisinden fazla bir parlamento bu. Ayrıca dağıldı dağılacak denilen Avrupa Birliği için eskisi kadar önemli değilmiş gibi görünüyor. Ancak hiç yok sayılamayacak bir alan tabii ki. Her şey bir yana, Avrupa politikası açısından kocaman bir gösterge olduğu tartışılmaz.
Seçimlerde merkez sağ ve sol partiler en büyük kayıpları yaşayan partiler olmasına rağmen, yine de bazı çevrelerce beklenen, aşırı sağın -ki faşist diyoruz biz buna!- çok yüksek oy alması gerçekleşti denilemez. Sadece 6 sandalye yükseldi ki neoliberalizmin çözüldüğü şu günlerde, çözülmenin merkezkaç etkisinin sağa savurduğu oy oranı bana göre oldukça düşük. Bu sonuç, onları bir süre daha merkeze yakın bir politikada tutacaktır. En azından dünyanın kapı eşiğinde olan ekonomik krize kadar.

Faşistlerin aldığı oy oranına biraz daha ayrıntılı bakmak istememin nedeni, Avrupa Birliği gibi bir yapısal durumda, öncelikle göçmenler açısından, bizi doğrudan ilgilendiren, günlük pratik -sıradan faşizm!- daha çok faşistlerin ve merkez dışı sol kanadın politik etkisi ile belirleniyor. Merkeze hakim olmasalar bile merkez, bu çekim noktalarına göre, günlük politikalarını belirliyor.

Bu arada AP’nin hangi partiden olursa olsun sanırım tek ortak kanaati, Türkiye’ye karşı olan tavır. Parlamentonun bütünü, -şüphesiz- bugün, yerinin AB’de olamayacağı konusunda hem fikir. Bu iş bununla da kalmıyor. Buna çok muhtemel Erdoğan iktidarı da katılıyor. Yani AB ile Erdoğan iktidarı arasında da bu ortak kanı geçerli. Fakat böyle olunca garip bir durum ortaya çıkıyor. AB ‘seni almayacağım’ dediğinde, Türkiye ‘ben de girmem o zaman’ demeye başlayınca, bu sefer ‘almayacağım’, tehdidi manasızlaşıyor ve başa daha büyük bela gelebileceği endişesiyle ‘belki de alırız’ kapısı aralanıyor bir yandan.

-Ben daha çok Sadist ile Mazoşist fıkrasındaki duruma benzetiyorum bu durumu. Mazoşist; ‘Vur bana, döv beni dediğinde’, Sadist ‘Dövmiyiceeem, Vurmuyucaaam’ diye acı çektiriyor ya! Böyle bir şey bu.-
Bu kısa ve daha çok AP’nin uçlarından tutarak yaptığımız değerlendirmeden sonra, bu durumun Kürtler için ne anlama geldiğine bakalım.

İlk olarak, daha önce birçok defa sözünü ettiğim ‘Halklar Demokrasisi’ne bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Kürtlerin politik durumuyla tabii ki bütün devletler ilgilenir. Özellikle Ortadoğu gibi şu anda dünyanın merkezinde olan bir coğrafyada herhangi bir politik güçle dünyada herhangi bir devletin ilgilenmemesi söz konusu olabilir mi?
Fakat bu beni ilgilendirmiyor! Devletleri kendi kaprisleriyle baş başa bırakıyorum…

Benim sözünü etmek istediğim, son AP seçim sonuçları da göstermiştir ki, Kürtler ve Kürt siyasal hareketi kendilerini Avrupa’ya anlatmalıdır. Ortadoğu’da, yani ‘dünyanın merkezinde’, sadece cinsiyet özgürlükçü paradigma pratiği, kadının özgürleşme mücadelesi anlatılsa süreci bütünüyle etkiler. Avrupa Parlamentosu’nun adı kadar kendisinin etkili olmaması bu durumu daha da güçlendiriyor aslında. Yani daha çok bir siyasal göstergedir AP, bu yüzden ve zaten benim kastettiğim de AP’nin parlamenterlerinin etkilenmesi filan da değildir. Bütün Avrupa’da bu pratiğin anlatılmasıdır.
‘Halklar Diplomasisi’ belki çok kısa zamanda sonuç vermeyen ama kesin etkili bir politik ilişki halidir. Bu sadece tek taraflı bir etkileşim de değildir. Çatışmanın ortasında bile yaşama geçirilebilen, cinsiyet özgürlükçü bir radikal demokrasi paradigması, merkezkaç etkisinde, nereye savrulacağını bilemeyen, bir arayışın sürükleyicisi de olabilir.
Yani önerim, -belki ilk başta garip gelecektir ama- önce komşularımıza, sınıf arkadaşlarımıza -her manada!- ve hatta kendimize, Ortadoğu’da Cinsiyet Özgürlükçü bir radikal demokrasinin yaşama geçirilmeye çalışıldığını anlatmaktır.
Mesela insanlara ‘Kürtler, bir İsviçre Demokrasisi benzeri pratiği yaşama geçirmek istiyor’ dense, ne yapar Avrupa’da bu rüzgâr?

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Barış hayatın içinden bir meseledir

Barış hayatın içinden bir meseledir

Yazar: Heval Elçi
16 Aralık 2025

Bir atık kâğıt işçisinin günlük yaşamına yakından bakmadan barışın ne anlama geldiğini anlamak kolay değildir. Bu yüzden gelin, sokaklarda çekçek...

‘Kuyu Tipleri’ herkes için!

Örgütsüzlük büyüdükçe…

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
16 Aralık 2025

Dünya gericiliğinin öne çıkan ideologlarının kavramlarımızı nasıl tersyüz ettiklerini biliyoruz. İdeolojik hegemonya kurmaktaki acizliklerini bu şekilde takviye etme telaşındalar. Ama...

Meclis irade olabilecek mi?

Meclis irade olabilecek mi?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Aralık 2025

Herhalde TBMM tarihinde Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bir ilktir. Üzerinde böyle tartışma yürütülen bir komisyon olmamıştır. Bunun nedeni...

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Sosyal yönleriyle 2026 yılı bütçesi

Yazar: Heval Elçi
15 Aralık 2025

Dünyada militarist yükselişin yanı sıra, ciddi bir sağcılaşma ve otoriterleşme dalgası yaşanıyor. Hızla otoriterliğe kaymakta olan ülkelerin başında Donald Trump'ın...

Tam zamanında yapılan uyarı

Güven sorunu

Yazar: Bedri Adanır
15 Aralık 2025

TBMM Komisyonu’na temsilci veren partiler raporlarını hazırladılar. Özetle, CHP’nin raporunda demokrasiyle ilgili çok şey var, ama “geçiş yasaları” ile ilgili...

Muaviye oyunları, Hüseynî direniş: Barışın sınavı

Tıkandığı yerde yeniden güçlenmek

Yazar: Heval Elçi
14 Aralık 2025

Kapitalizm tıkandığı yer olan Ortadoğu’ya yeniden saldırmaya hazırlanıyor…. Konu Ortadoğu olunca ve oradaki aydınlarımız, entelektüellerimiz olunca genelde bir üst süzgeç,...

Sonraki Haber

Yeşillenen Avrupa kapitalizmi - Murat Çakır

SON HABERLER

Barış hayatın içinden bir meseledir

Barış hayatın içinden bir meseledir

Yazar: Heval Elçi
16 Aralık 2025

Fildişi kulelerde yazılan yasalar

Fildişi kulelerde yazılan yasalar

Yazar: Heval Elçi
16 Aralık 2025

Her saat 10 dönüm tarım arazisi işgal ediliyor

Her saat 10 dönüm tarım arazisi işgal ediliyor

Yazar: Heval Elçi
16 Aralık 2025

‘Kuyu Tipleri’ herkes için!

Örgütsüzlük büyüdükçe…

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
16 Aralık 2025

Komünalist Sosyalizm

Komünalist Sosyalizm

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Aralık 2025

Meclis irade olabilecek mi?

Meclis irade olabilecek mi?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Aralık 2025

DEM Partili Uçar: Süreç güvenlikçi siyaseti aşmayı gerektirir

DEM Partili Uçar: Süreç güvenlikçi siyaseti aşmayı gerektirir

Yazar: Yeni Yaşam
15 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır