• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Mayıs 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

ODTÜ’nün kavakları – Ertuğrul Kürkçü

11 Temmuz 2019 Perşembe - 11:49
Kategori: Manşet, Yazarlar

Yerel seçimlerin üzerinden bir aya yakın zaman geçti. 31 Mart-23 Haziran yenilgilerinin ardından rejimin “mecburen yumuşayacağı”, ibrenin “barış” ve “demokrasi”ye döneceğine dair bir işaret görünmedi. İçeride de dışarıda da çatışma ve savaş dinamikleri işlemeye devam ediyor.

Başur’da (Xakurke-Lolan-Bradost), Rojava’da, (Afrin, Cerablus ve İdlib’de) işgal kara ve hava saldırıları, Libya’da iç çatışmalara müdahale; Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgede hak iddiaları dolayısıyla Kıbrıs, Yunanistan ve AB ile gerilim sürüyor.

“Uzlaşma”nın işareti sayılan “yargı-adalet reformu” çıkmaz ayın son çarşambasına kaldı. “Cumartesi İnsanları” hala sürüldükleri ara sokaklarda gazlanıyor. Kayyımlardan alınan belediyeler TEM tasallutu altında. HDP milletvekilleri gözaltı araçlarında alıkonuluyor. LGBTİ “Onur Yürüyüşü” her yerde şiddetle ezilirken uluslararası habercilere cadı avı başlatılıyor. ODTÜ Rektörlüğü, üniversitenin kavaklığının inşaata açılmasına direnen öğrencileri polise ezdiriyor, kavaklığı biçtiriyor…

Seçimlerin ardından geçen on beş günün kaba bilançosu bu.

Rejimin şiddetinin hedefindekiler iktidarı şu ya da bu şekilde şiddetle test eden silahlı güçler değiller. Kürt kentlerinde belediyeler zorla zapt edilmedi. HDP milletvekilleri anayasal alanlarındalar.

Uluslararası haberciler yasaların ve anayasanın koruması altında çalışıyor. Erdoğan’ın muhalefetteyken destek verdiği LGBTİ’lerin hak arayışları da, ODTÜ öğrencilerinin yaşam ve eğitim alanlarında söz talepleri de şiddetsiz. Şiddete başvuran rejimin kendisi!

Bu şiddet nöbetleri bulutsuz gökteki şimşek gibi nedensiz mi? Rejimin toplumla ilişkisindeki bu asimetrinin bir açıklaması, bu olan bitenler arasında bir illiyet yok mu?

İktidarının bir sarsıntı geçirdiğini ilk kez iliklerine kadar hissettiği 31 Mart yenilgisi sonrasında Erdoğan’ın İstanbul’da seçim kampanyası sırasındaki peş peşe yaptığı iki konuşma bu, nedensiz gibi görünen şiddetin gerisindeki motivasyonu anlamaya yardımcı olabilir. Erdoğan, Mayıs ortalarında AKP İstanbul teşkilatıyla yaptığı toplantıda toplumun onayını yitirmelerini şuna bağlıyordu: “Artık mideye değil buraya (kafasını işaret ederek) bakacağız […] Karnını doyuruyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz yine de oy vermiyor.” İki hafta sonra Ensar Vakfı genel kurulunda yaptığı konuşmada da, “Siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var” demişti.

Demek ki, toplumsal gerçeklik, rejimin gözüne bir “karanlık kutu”daki [camera obscura] gibi baş aşağı görünüyor. Onlar, meseleyi, kendi iktidarlarının toplumsal ve kültürel fark ve çelişkileri yok saymasında değil, toplumsal ve kültürel özerkliklerin iktidarlarını yok saymasında görüyorlar. Rıza yitimi rejimin temelini kırılganlaştırdıkça hegemonya altına alamadıkları özerk toplumsal ve kültürel alanları “güvenlik tehdidi” olarak algılamaya başlıyorlar. Belediyenin, milletvekilinin, öğrencinin, LGBTİ’lerin, “Cumartesi İnsanları”nın, heykellerin, meydanların, kavakların üzerine polis ve asker salınması bundan: Hedef “kafa”!

Belirtiler, Erdoğan ve Bahçeli’nin “aklı selim sahipleri”nin beklentilerinin aksine yerel seçim yenilgisini “uzlaşarak” değil “çatışarak” telafi edebileceklerine inandıklarına ve kavgayı kültür alanına çekmeyi uygun bulduklarına işaret ediyor. ODTÜ’ye KYK yurdu projesi, bu çatışmanın cephelerinden biri: “Kafa”sına girilemeyen ODTÜ’nün bedenine bünyeyi istila edecek bir doku aşılayarak girme teşebbüsü.

İktidarın baltası kavakları keserken esasen ODTÜ’de 50 yıldır dindirilemeyen toplumsal ve kültürel mücadelelerden edinilmiş ortak akıl ve duyarlıkla savaşacak bir üs inşası peşinde.

Halep oradaysa, arşın burada! Bizim kuşağımız ODTÜ’ye kaydını yaptırırken, rektör Verşan Kök, ilkokula başlamamıştı; bugün kayyım olarak biçtirdiği kavaklık henüz bir fidanlıktı sadece. Demirel ODTÜ’ye jandarma sokmak için gün sayıyordu. O fidanlar, ODTÜ 1968’in devrimci sarsıntılarıyla dönüşürken, nice rektörün öğrenci direnişleriyle cüceleştiği, öğrencinin üzerine asker-polis gönderen nice hükümetlerin -Erbakan’ın, Özal’ın, Demirel’in, Çiller’in, Evren’in çöküp gittiğine tanık olarak büyüdü. Erdoğan ve Bahçeli de sıralarını savsınlar bakalım.

 

 

 

 

 

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

 Mardin’de Emniyet’ten Kürtçe’ye engel

Sonraki Haber

Ankara’ya AB’den yaptırım şoku

Sonraki Haber

Ankara'ya AB'den yaptırım şoku

SON HABERLER

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Frantz Fanon’un anti-sömürgeci mücadelesi üzerine bir film: Fanon

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Provokasyonlar ve şantaj barışa hizmet etmez

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

‘Tel kafeslerinizi asla kabul etmeyeceğiz!’

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Kürt sorununda çözüm süreci ve Türkiyeli Müslümanlar

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

Köyden kente işçi göçü

Toplumsuz hiçbir şey inşa edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

Suriye’de zaten bir iç savaş var!

Suriye’de zaten bir iç savaş var!

Yazar: Yeni Yaşam
25 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır