Şirnex’teki ağaç kesimlerini yalnızca güncel bir sorun olarak değil, 1990’lı yıllara uzanan bir politika zinciri
Yıllardır sistematik bir şekilde özel savaş politikaları yürütülmektedir. 90’lı yıllarda köy boşaltmalarıyla birlikte boşaltılan köylerin, yaşam alanlarının yakılması ve geri dönüşü olmayacak şekilde talan edilmesi yaygın bir uygulamaydı. O dönem yaratılan yıkımın boyutu uzun yıllar boyunca inkâr edildi ve üzeri örtüldü. Bugüne geldiğimizde ise son 10 yılda talanın boyutu çok daha görünür bir hâl almasına rağmen, özellikle yoğunlaşan ağaç kesimleri ve orman varlığındaki ciddi azalmaya dair yapılan tüm itirazlar ilgili kurumlarca sürekli reddedildi.
Kalekollar, barajlar ve petrol
Şirnex’te 90’lı yıllarda gerçekleşen ağaç kesimlerinin büyük bir bölümü güvenlikçi politikalar temelinde yürütülmekteydi. Sonraki yıllar ise kalekolların ve güvenlik barajlarının inşasıyla devam etti. Ancak son dönemde Gabar’da petrol arama-çıkarma faaliyetleri belirgin bir farklılaşma göstermiştir. Gabar’ın orman biyoçeşitliliği yüksek olan bir dağ olarak bilinmesine rağmen, petrol faaliyetleriyle birlikte yeni bir ekolojik yıkım sürecine girilmiştir. Önceden kalekollar için yapılan ağaç kesimleri, bugün petrol kuyularına ulaşmak amacıyla yapılan yol çalışmaları nedeniyle binlerce ağacın kesilmesine dönüşmüş; sondaj alanlarında ağaçlar kökten kesilerek yok edilmiştir. Patlatılan dinamitler binlerce yıllık doğal güzellikleri tahrip ederken, Gabar’ın tarihsel ve ekolojik hafızasında yer alan ağaçlar sermaye uğruna petrol sondaj kuyularına gömülmektedir.
Ağaç kesimi sermaye yararına
Gabar’da yoğunlaşan ağaç kesimlerinin artık doğrudan petrol, maden ve benzeri sermayeden kaynaklandığı görülmektedir. Türkiye Yüzyılı Projesi kapsamında petrol, bölgede bulunan tüm orman varlığının feda edilebileceği bir hedef haline gelmiştir. Zenginliği tek gaye olarak görenler için petrol yolları ve sondaj çalışmaları bir “heyecan” ve “şölen” alanı yaratırken; sermayenin karşısında doğanın yanında duranlar için bu süreç, ağaçların ve bir yaşamın yok oluşu anlamına gelmekte ve şölene değil hüzne ve öfkeye yol açmaktadır. Ağaç kesimlerinin olmadığını iddia edenler ise, sermaye için kesilen ve petrole kurban edilen bu ağaçları kesim olarak dahi görmemektedir.
Kadim hafıza siliniyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın sosyal medya hesabından yaptığı “İdealimizin en somut örneğidir Gabar” paylaşımı, bölge halkı için gerçeklerle örtüşmeyen bir tabloyu hatırlatıyor. Bakanın gözünden bakıldığında Gabar bir “başarı hikâyesi” olarak tanımlanıyor. Onlara göre Gabar, her gün artan üretim kapasitesiyle “tarih yazan” bir yer. Ancak bölge halkı açısından tablo çok farklı. Halk, Bakan’ın sözlerinin aksine Gabar’da idealleştirilen bu sürecin aslında kadim kültürel, tarihsel ve sosyolojik bağları olan bir coğrafyanın hızla yok oluşu anlamına geldiğini düşünüyor. Kürtlerin belleğinde önemli bir yere sahip olan Gabar’ın “ideal” olarak tanımlanması, halkın gözünde bu kadim geçmişin göz ardı edilmesi, hatta silinmeye çalışılması olarak yorumlanıyor.
Gabar yıkımın sembolü oldu
Petrol faaliyetleriyle birlikte Gabar’da önceden yasaklı olan yerler ile birlikte geniş bir alanda girişler yasaklanmış durumda; halk kendi topraklarına ulaşamıyorum ve var olan toprakları ciddi zarar görüyor. Halk, üretim ve zenginlik söylemlerinin aksine, petrol arama-çıkarma faaliyetleri ile artan güvenlikçi politikalar nedeniyle göçe zorlandığını, su varlıklarının tükendiğini, orman varlığının büyük ölçüde yok olduğunu ve canlı yaşamının geri dönülmez biçimde zarar gördüğünü dile getiriyor. Bir zamanlar zengin ekosistemlere sahip olan Gabar bugün çorak bir görünüme bürünmüş durumda. Bu nedenle Bakan’ın “ideal” olarak sunduğu Gabar, bölge halkı için bir kazanım değil; ekolojik yıkımın, doğa talanının ve geçmişle bağların koparılmasının sembolü haline gelmiş durumda.
Valiliğin itirafı
Son bir yılda Ekoloji Platformu’nun çalışmaları, doğayı savunan bireylerin çabaları ve halkın yükselen tepkisi sonucunda Şırnak Valiliği “ağaç kesimleri artık olmayacak” açıklamasında bulundu. Bu açıklama aslında yıllardır kesimlerin varlığını inkâr edenlerin bir tür itirafı niteliğindedir. Ancak pratikte bunun gerçeği yansıtmadığı kısa sürede ortaya çıktı. Çünkü artık ağaç kesimleri sadece “güvenlik gerekçeleri” ile değil, aynı zamanda rant amacıyla sürdürülmektedir. Ranttan beslenenlerin doğayı ve yaşamı öncelemesi beklenemez. Valiliğin açıklamasının hemen ardından Gabar Dağı’nın Sêrt tarafında, asker gözetiminde korucular eliyle kesimlerin sürmesi de bunu doğrulamaktadır.
ŞIRNEX









