Komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ‘Bu bir taviz değildir. Bu sürecin başarıyla yürümesi için gerekli bir adımdır. Sayın Öcalan’a gitmek bu meselenin çözümünü kolaylaştırır’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun asıl görevlerinden birinin hukuki zemin oluşturmak olduğunu belirterek, “Silah bırakıldı; bir grup iyi niyet adımı olarak bunu ortaya koydu. Diğerlerinin de aynı şekilde bırakması için bir geçiş yasasının olması gerekiyor. Yasa yok, hukuk yok, yapılacaklar konusunda henüz bir yol haritası yok. Sadece Meclis’te kurulan komisyon önemlidir tabii ve dinlemelerle şu ana kadar geldik. Bir yılı aslında bunlarla geçirdik. Daha iyi bir yerde olabilirdik” dedi.
Tuncer Bakırhan, komisyonun mutlaka Abdullah Öcalan’ı dinlemesi ifade ederek, “Bu bir taviz değildir. Bu sürecin başarıyla yürümesi için gerekli bir adımdır. Sayın Öcalan’a gitmek kimseyi küçültmez. Sayın Öcalan’la konuşmak kimseye başka bir yük yüklemez. Aksine bu, meselenin çözümünü kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.
Tuncer Bakırhan, “Komisyonun bir an önce Sayın Öcalan’a gitmesi gerekiyor. Sonuçta bu işin çok önemli taraflarından birisidir. Süreci başlatan, büyük sorumluluk alan, dünyadaki hiçbir çözüm ve çatışma sürecinde olmayan adımları en öne koyan, silahı, partiyi feshetmeyi öne koyan bir aktörden bahsediyoruz. Bizce artık pozitif barış aşamasına geçilmeli. Demokratik müzakereler başlamalı” dedi.
‘Yasaların artık tartışılması, konuşulması gerekiyor’
Hukuki gereklilikler kısmını somutlayan Tuncer Bakırhan, “Türkiye’de bugüne kadar eksik olan şey aslında hukuktu. Kürt meselesi iyi niyetle, güzel sözlerle bugüne kadar son sürecin başlamasıyla birlikte yapılan olumlu iyi tariflerle sonuçlanacak bir mesele değildir. Bunların tamamının bir hukuka kavuşması gerekiyor. Meclis’te kurulan komisyonun asıl görevlerinden birisi bu hukuki zemini oluşturmaktır. Kürt meselesi siyasi olduğu kadar ekonomiktir, hukukidir. Bir geçiş yasası, ara dönem yasaları dediğimiz yasaların artık tartışılması, konuşulması gerekiyor” diye belirtti. Tuncer Bakırhan, komisyonun yasa önerilerinin Meclis Genel Kurulu’na sunulması ve adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Komisyonun önemli olduğunu ancak cezaevleri, infaz yasası, Terörle Mücadele Kanunu’nun ne olacağının belirsizliğini koruduğunu söyleyen Tuncer Bakırhan, hukuk zemini tarif edilirken buraların da tariflendiğini belirtti.
‘Kürt meselesi herkesin meselesidir’
Kürt meselesinin DEM Parti ile ya da sadece PKK ile devlet-iktidar arasında tartışılıp çözülecek bir mesele olmadığını ifade eden Tuncer Bakırhan, “CHP’nin de meselesidir, MHP’nin de DEM Partisi’nin de meselesidir. 100 yıldır bu ülkeyi meşgul eden, bütün enerjisini, ekonomisini emen bir meselenin çözümüne de herkes muhataptır. Tamamımız etkileniyor bir biçimde. Ekonomik olarak, siyasi olarak; devletin, iktidarın yıllardır uyguladığı hukuksuzluklardan bir biçimiyle etkilenenler var, bire bir yaşayanlar var. Dolaylı olarak herkesi etkileyen bu mesele, Meclis’te halkın irade olarak gösterdiği bütün siyasi partilerin meselesidir. Meclis zemini önemlidir” diye ekledi.
‘Koşullar iyileşmeden diyaloğun yürütülmesi zor’
Abdullah Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesine ilişkin de değerlendirmede bulunan Bakırhan, şunları söyledi:
“İletişim, yaşam ve özgür çalışma koşulları oluşturulmalı. Mesele çözülecekse, barışacaksak yeni bir süreç, yeni bir zeminin kapısını açacaksak bu görüşme, görüşmeme meselesinin bu kadar çok abartılmaması gerektiğini belirtiyorum. Öncelikle şunu söylüyoruz. Çalışma ve iletişim koşulları kesinlikle bu süreci yürütmeye müsait hale getirilmelidir. Sonuçta şöyle bir şey var; kendi hareketindeki arkadaşlarıyla da rahat görüşmelidir. Biz, Sayın Öcalan’ın koşulları derken çalışma ve iletişim koşullarının acilen düzeltilmesi gerektiğini belirtiyoruz. O koşullarda müzakere, diyaloğun yürütülmesi çok zor, imkansız.”
HABER MERKEZİ