• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Barışa giden yol, Kürtleri duymaktan geçer

19 Nisan 2025 Cumartesi - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Barışa giden yol, Kürtleri duymaktan geçer

Bu sürecin başarıya ulaşması, başta kadınlar, muhalefet, sivil toplum ve aydınlar olmak üzere herkesin birlikte ve kararlı bir şekilde hareket etmesiyle mümkün. Eğer gerçekten Türkiye’nin barış içinde yaşamasını istiyorsak, barış için somut adımlar atmaktan kaçamayız

Sibel Yiğitalp

Türkiye’de son yedi aydır İmralı’da sürdürülen görüşmeler, kamuoyunda sessiz ama derin tartışmalara neden oluyor. Kürtlerin devletle yeniden konuşması, bir yandan barış umudunu doğururken; öte yandan süregelen baskı politikaları bu umudu gölgeliyor.

Devlet, sürece dair açık ve şeffaf bir bilgi sunmuyor. Görüşmeler dar bir çevrede, kapalı kapılar ardında yürütülüyor. Bu durum, şeffaflık talep eden kesimlerde ciddi kuşkulara yol açıyor. Fırat’ın doğusunda artan askeri operasyonlar, batısında ise CHP’ye yönelik siyasi müdahaleler, barış yerine çatışma iklimini besliyor.

Yüz yılı aşkın süredir çözüm bekleyen Kürt meselesine hâlâ güvenlik odaklı bir yaklaşım hâkim. Devlet, meseleyi “terörsüz Türkiye” çerçevesinde ele alırken; Kürtler eşit yurttaşlık ve demokratik haklar talep ediyor. Bu iki yaklaşım arasında hâlâ gerçek bir diyalog kurulabilmiş değil.

Demokratik siyasetin alanı her geçen gün daralıyor. CHP’li belediyelerin hedef alınması, seçilmiş başkanların tutuklanması ve binlerce muhalifin cezaevinde tutulması, devletin demokrasi anlayışını sorgulatıyor. Bu da toplumda derin bir güvensizlik yaratıyor. Demokrasi adına kurulan ittifaklar ise çoğu zaman muhalif partileri yalnızlaştırıyor ve ortak mücadele zeminlerini zayıflatıyor.

Parti siyaseti açısından bakıldığında, DEM Parti’nin taşıdığı mirasa karşı CHP’nin Kılıçdaroğlu dönemindeki dokunulmazlık oylamaları, “Yenikapı ruhu” ile şekillenen iktidar ortaklıkları ve milliyetçi politikalar, Kürt kamuoyunda CHP’ye yönelik ciddi kuşkulara neden olmuş durumda.

Ancak buna rağmen, İstanbul’da kurulan kent uzlaşısına vurulan her darbe, aynı zamanda birlikte yaşama iradesine indirilen bir darbedir. Bu yalnızca bir şehir meselesi değil; ülkenin demokrasiyle kuracağı bağın geleceğini de belirleyen bir eşiktir. Barışa giden yol, yerel uzlaşılarla başlar, merkez yönetime taşınır.

Fırat’ın batısındaki bazı muhalif çevreler ise Kürtleri suçluyor:
“Neden AKP ile konuşuyorsunuz? Erdoğan sizin sayenizde başkanlığını sürdürüyor,” diyorlar.
Ama kimse şu temel soruları sormuyor: Kürtler ne istiyor? Ne düşünüyor? Ne hissediyor?

Herkes kendi cephesinden konuşuyor, niyet okuyor, sonuçlar çıkarıyor. Ama halkın iradesine, doğrudan sesine kulak veren çok az.

Bununla birlikte, asıl mesele şudur: Kent uzlaşısı yapılan yerlerde AKP’nin kriminalize etme çabalarına karşı durmak ve aynı zamanda İmralı’daki görüşme sürecine destek vermek, bu sürecin nihayete erdirilmesi açısından belirleyici olacaktır. Çelişki gibi görünen bu iki tavır, aslında barışı savunmanın birbirini tamamlayan iki ayağıdır.

Bu sürecin başarıya ulaşması, başta kadınlar, muhalefet, sivil toplum ve aydınlar olmak üzere herkesin birlikte ve kararlı bir şekilde hareket etmesiyle mümkün. Eğer gerçekten Türkiye’nin barış içinde yaşamasını istiyorsak, barış için somut adımlar atmaktan kaçamayız.

Bu sürecin barışa evrilmesi ise ancak yerel dinamiklerin tüm ülkede ortaklaşması ve bu ortaklığın merkezi yönetime taşınmasıyla mümkün. Bunun yolu ise örgütlü ve dirençli bir mücadeleden geçer.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yaban hayvanları için ekolojik yollar şart

Sonraki Haber

Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: 205 gündür dosya aydınlatılamadı

Sonraki Haber
Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: 205 gündür dosya aydınlatılamadı

Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: 205 gündür dosya aydınlatılamadı

SON HABERLER

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır