‘Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk’ konferansının sonuç bildirgesinde, demokratik toplum inşasında ‘çocuk adalet sistemi’ için ‘Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu’nun kurulması kararlaştırıldı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çocuk Komisyonu tarafından 29 Haziran’da Amed’de düzenlenen “Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk” konferansının sonuç bildirgesi açıklandı. “Barışı ve demokratik toplumu çocuklarla birlikte inşa edeceğiz” başlığıyla yayımlanan sonuç bildirgesinde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası gelişen sürece çocukların katılım yollarının tartışılması, çocuk politikalarının inşa araçlarının belirlenmesi ile çocukların deneyim ve ihtiyaçlarının merkeze alınmasının hedeflendiği belirtildi.
Konferansta son 50 yılda yaşanılan çatışmalı süreçte çocukların siyasal, toplumsal, iktisadi ve toplumsal cinsiyet alanlarında maruz kaldığı şiddetin tartışıldığı kaydedilen bildirgede, konferansın ayrıca barışın ve demokratik toplumun çocuklarla birlikte inşa edilmesinin olanaklığına kapı araladığı belirtildi.
Çocuklar barış sürecine katılmalı
Sonuç bildirgesinin devamında kararlarla ilgili şunlar sıralandı:
- Çocuklar, çatışma çözüm süreçlerinde toplumsal ve politik özneler olarak kabul edilmeli, çocukların kolektif hafızası, deneyim ve ihtiyaçları barış ve demokratik toplumun inşasının eşit bileşeni olmalıdır.
- Barış ve demokratik toplum, 3. Yol çocukluk perspektifi doğrultusunda çocukların öznellikleri, iradeleri, sesleri ve ihtiyaçları esas alınmadan inşa edilemez. Çocuklar, halkımız ve çocuk alanında çalışan kurumlar, diyalog ve tartışma süreçlerine aktif şekilde katılmalı; birlikte düşünme ve eyleme yöntemleri geliştirilmelidir.
- Güvenli alanlar açılarak ve uygun mekanizmalar geliştirilerek çocukların barış süreçlerine katılması, söz kurma imkanlarının sağlanması ve taleplerinin karar vericilere ulaştırılmasının yöntemleri oluşturulmalıdır.
- Son 50 yılda yaşanan çatışma sürecine çocukluk perspektifi göz önünde bulundurularak bakılmalı, çocukların maruz kaldığı katmanlı şiddet deneyimleri kayıt altına alınmalıdır. Yaşam hakkı ihlalleri, şiddet, asimilasyon, engelli bırakma, zorla yerinden etme, işçileştirme ve yoksullaştırma gibi suçlar belgelenmelidir.
- Silahlar sustuğunda bile çocukların zihninde savaşın etkisinin devam edeceği gerçekliğinden hareketle, çocukların ve çocukluk yıllarının çatışmaya ilişkin belleklerinin tanınması ve onarıcı çalışmalar yürütülmesi hayatidir. Çatışmaya tanık olan çocukların ve kayıp yaşayan ailelerin talepleri esas alınmalıdır.
- Yaşanan çatışmalar ülkedeki bütün çocukları şiddetin hedefi haline getirmiştir. Uğur Kaymaz, Mehmet Uytun, Enes Ata, Nihat Kazanhan, Berkin Elvan, Ceylan Önkol, Eren Bülbül ve Rozerin Çukur şahsında ‘devlet dersinde katledilen’ bütün çocukların yaşam hakkı ihlallerine dair hakikatler açığa çıkarılmalıdır.
- Uzun yıllara yayılan çatışma süreçlerinde kural haline getirilen cezasızlık politikası, hakikati yok sayan ve faillerin hak ettiği cezayı almasını önleyen bir mekanizmaya dönüşmüştür. Bunun son bulması; çocukların gerçek adaletle buruşturularak kolektif umudun inşası, onarıcı adaletin sağlanması ve barışın toplumsallaşması için elzemdir.
- Uzun yıllardır ülkede cezalandırıcı adaletin imkansızlığı ne kadar güçlüyse kayıp yakınlarının adalet arayışı çok daha güçlü olmuştur. Yakınların onarıcı adaletten beklentisi, kayıpların tekrarlanmaması için devletin kayıp yakınlarından özür dilemesi ve zaman aşımına uğrayan dosyaların tekrar açılıp faillerin yargılanmasıdır.
- Barış müfredatı
- Savaş ve çatışma süreçlerinde çocuklarda yıkıma uğrayan umut ve adil dünya algısının yeniden inşa edilmesi öznelliklerinin, iradelerinin, kimliklerinin, inançlarının; bir bütün olarak varlıklarının kabul edilmesi ve anadilleriyle varlıklarını ifade etmelerinin sağlanmasıyla mümkündür. Bu nedenle anadilinde eğitimin yasal güvenceye kavuşması barışın ve demokratik toplumun gereğidir.
- Barışın sadece onarım değil ortak sorumluluk ve yeniden inşa süreci olduğu göz önünde bulundurularak savaş ve çatışma süreçlerinin bütün ülkede geleceğe ve gelecek nesillere aktarılmaması amacıyla barış müfredatı oluşturulmalıdır.
- Kayıp, yas ve toplumsal travmalar, adalet talebine dayalı kolektif örgütlü mücadele ve toplumsal hafızanın güçlenmesi ile onarılabilir. Bu nedenle barışın ve demokratik toplumun örgütlenmesi önündeki bütün engeller kaldırılmalı ve çatışan taraflar ile süreçten etkilenenler arasında aktif diyalog ve çalışma zeminleri yaratılmalıdır.”
Yol haritası hazırlandı
Yol haritasının da belirlendiği bildirgede, DEM Parti Çocuk Komisyonu’nun önüne koyduğu planlama şöyle sıralandı:
- “Çocukların uzun soluklu çatışmadan etkilenme biçimlerini ortaya çıkarmak ve çatışma çözüm süreçlerine katılım yollarını belirlemek üzere İstanbul’da bir konferansın düzenlenmesi.
- Yaşam hakkı ihlalleri, şiddet, asimilasyon, engelli bırakma, zorla yerinden etme, işçileştirme ve yoksullaştırma gibi şiddetten kaynaklı son 50 yılda çocuklara yönelik işlenen suçların açığa çıkarılması için çocuklarla çalışan kurumlar dahil edilerek komisyonumuz tarafından ‘Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu’n kurulması; bu komisyonun çalışmalarının TBMM’de kurulacak komisyona katkı sağlaması.
- Barış ve demokratik toplumun inşasında çocuk adalet sistemini inşa etmek amacıyla çocuklarla çalışan sivil toplum örgütleri dahil edilerek ‘Çocuk Adalet Sistemi Komisyonu’nun kurulması; bu amaçla Eylül ayı içerisinde bir çalıştayın yapılması ve bu komisyonun çalışmalarının demokratik anayasa çalışmalarına katkı sağlaması.
- Çatışma çözüm süreçlerinin yaşandığı ülke deneyimlerini incelemek amacıyla çocuklarla çalışan sivil toplum örgütleri dahil edilerek ‘Çatışma Çözümünde Çocuk Komisyonu’nun kurulması.
- Bizler, çocukların savaş ve çatışma süreçlerinde maruz kaldıkları yoksulluk, yoksunluk, zorla yerinden etme, işçileştirme, engelli bırakma, asimilasyon ve cezasızlık politikalarına karşı barış ve demokratik toplumun inşasında sorumluluk almaya hazırız. Biliyoruz ki ‘ışıkları yandıkça yeri bellidir çocukluğun…’ Umudumuz, yakılan barış ışığının çocuklarla birlikte demokratik ve özgür bir toplumu inşa edecek zamanlara vesile olmasıdır. Çocuk, Barış, Özgürlük!”
Kaynak: MA