• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Çayönü antik kenti-Güner Yanlıç

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
27 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Biz ekolojistler önümüzdeki süreçte iki önemli sorunla karşı karşıya kalacağız. Bu başlıklardan biri orman yangınları, diğeri turizmdir. Daha önce orman yangınları ve nedenlerine değindim. Çok detaylı olarak gerekçeleri de açıkladım. Bu yazımda daha çok bizi bekleyen endüstriyel turizm saldırılarından bahsedeceğim.

Daha önce de süreçlerden kaynaklı olarak bölgeye yapılması planlanan tarih, kültür, doğa ve hatta sömürgeciliği legalleştirsin diye ekolojik turlar adı altında fizibilite ve tespit turları yapıldı. Özellikle bölge sermayesi endüstriyel turizmdeki büyümeyi tatlı dil ve cümlelerle çoğu yerde akademisyenlerin ağzından çoğunca bizlere duyurdu. Samimiyetsiz; doğa insan, kültür ve tarih korumacılığından uzak, büyüme ve sömürü odaklı yaklaşımlar olduğunu bizler de dillendirdik.

Bölgenin kalkınmasının motorize gücünün turizm olduğu söylemi ile bu kapsamda Dersim, Van ve birkaç noktada doğa ve kültür festivalleri adı altında çalışmalar yapılmaya başlandı. Tarih üzerinden saldırılar özellikle Diyarbakır ve Mardin hedef alanındı. Ve tur isimleri farklı olsa da sermayenin büyümesi adına söylemlerde yumuşamalar olarak ve ekonomik bahanelerle sömürülmeye çalışılacaktır. Konu, yaklaşım tarih ve kültüre sahip çıkmak ise; Ilısu Barajı ile Hasankeyf, Silvan Barajı ile Gelîyê Godernê, Atatürk Barajı ile Newala Çorî, Batman Barajı ile Çemî hola sular altında bırakılarak toplumların tarihini ve kültürünü yok etmemeleri gerekirdi.

Sistem iki yönlü yaklaşım gösteriyor; kendinin kabul ettiği ve egemenler tarihi dediğimiz Sümerlerle başlayan tarihe ve kapitalist sisteme uygun tarihi ve kültürel varlıklarını koruyor. Bunu da genellikle kendilerinin kurduğu ve finanse ettiği kurumlar yoluyla yapıyor. Bu çerçeve dışında kalan alanları ise ya kazıları başlamadan bitiriyor ya da kazıyı gerçekleştirip gizleyerek gündem dışı bırakıyor. Koruma altına alma ve koruma görevini aksatarak gündemden düşürüyor.

Çayönü antik kenti bu konuda önemli bir örnektir. Diyarbakır Ergani ilçesi Dicle Nehri kollarından olan boğaz çayı kenarında yer alan bu alanda kazılar 1963’te başlıyor, sonra durduruluyor. 1986’da tekrar başlayıp 1990’ların başında güvenlik bahane edilerek üstü kapatılıyor. Çok az bir kısmı gün yüzüne çıkartılıyor ya da bizlere öyle söylenerek bulunan bulgular gizleniyor. Çayönü basına yansıyan bilgilere göre 9 bin 500 yıl önceye uzanan bir tarihe tanıklık ediyor. Bu tarih bile sistem yürütücüsü egemenlerin tüm hesaplarını altüst etmeye yetiyor, daha eskilere giden köklü bir yerleşim yeri olduğu saklanamayacak bir gerçek olarak önümüzde duruyor.

Gündemden düşürülme çalışmaları devam ediyor olsa da tarihsel olarak bilinen; buğdayın ilk ekilip biçildiği, hayvanların evcilleştirildiği dönem olarak kayıtlara geçmiştir. 9 bin 500 yıl önceki yerleşim yerinde bölgede bulunmayan bir çakmaktaşı türü ile obsidyona çokça rastlanmış olması daha köklü ve derinliği olan bir yerleşke olma olasılığının kanıtıdır. Güncele gelirsek 9 bin 500 yıl gibi akla hayale uzak bir zaman dilimine tanıklık eden bu yapı 1. Derece Sit Alanı ilan edilmiş olsa da sorumlu kurum ve kuruluşların yaklaşımı tamamen yüzeysel, yapmacık ve Çayönü antik kentini anlamaktan uzak bir yaklaşımdır.

Bu ve saydığım diğer yerler kendi paradigmasını tümden yok edebilecek verilere sahip olduğu için buralara dair sahiplenmeleri de az hatta hiç yok denilebilecek bir seviyededir. Bu demek değildir ki endüstriyel turizmin sömürüsüne açılsın, sahiplenilsin ve bir daha egemenler tarihinin son bulduğu bir tarihsel-kültürel kanıt olarak halka açılsın, sermaye ve onun yandaşı kurumlar uzak olsun. Yerel yönetimler hızlı bir şekilde sermayenin bu alanda yapacağı saldırılardan önce ne için kim için temelli turizme dair panel, çalıştay ve forumlar yaparak sermayenin sömürü ve saldırılarına alet olmadan bir turizm politikası üretmelidir.

Yerel yönetimler, hızlı bir şekilde sermayenin bu alanda yapacağı saldırılardan önce ne için kim için temelli turizme dair panel, çalıştay ve forumlar yaparak sermayenin sömürü ve saldırılarına alet olmadan bir turizm politikası üretmeli

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Sonraki Haber

Yeşilırmak ve Alara’ya HES yapılıyor

SON HABERLER

Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

Türkiye’de infaz hukukunun çöküşü: 326 tutsak tahliyeden mahrum

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Tuzla’da ölüm düzeni değişmiyor

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

2025: Umutlu ama belirsiz bir yıl

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır