• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Damdan düşen-Aytuna Tosunoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yaşamın demokrasi konulu dersinin neresindesin? Dün yaşananları temize çektin mi, kendinden memnun musun? Yoksa kandırdın mı? Neresinden bakarsan bak, başarılı bir seçim sahtekarlığı inşası kan, ter ve gözyaşı isteyen demokrasiye duyulacak güven ihtiyacını kaybettirir. Örneğin, küçücük bir seçim bölgesinde sonucu değiştirmek için minicik bir miktar dolandırıcılık yeterlidir. Seçimin sonucunu etkilemese bile sahtekarlığın açığa çıkması seçmenin demokrasiye duymak istediği güven duygusunu azaltır. He. Orayı geçtik mi? Peki. Aslında dünyanın iri demokratik ya da az demokratik ülkelerinin neredeyse hepsinde seçmen, sandık ve seçilen üçlüsü çerçevesinde gerçekleştirilen demokrasicilik oyunu sırasında cebren ve/veya hile ile üçlünün hepsine birden ya da birine istediğini yaptırma, manipüle etme durumu var. Gücü elinde tutan yapar. Örneğin bunu yapmanın bir yolu, seçimlerden önce fazla sayıda seçmeni etkili olması istenen sandık bölgesine taşımak olabilir. Bunun için geçici ikamet adresleri oluşturma diye bir şey de mevcut. Bazı ülkeler bu durum yaşanmasın diye seçmenin, yaşadığı yerde en az altı ay kadar yaşamış olması zorunluluğunu getiriyor. Ama çağımızda her tür devlet işi bilgisayarlar aracılığı ile gerçekleştiğinden, kişiler elektronik beyin tabakasının içinde çok seçenekli genel soru/cevap kutucuklarına hapsolduğundan, hoş Orwell’in 1984’ünde her şey elle…

Bu da mı değil? Peki.

İnşaat fazlası konutların satılmaması, kiralanmaması durumunda boş adreslere (toplu konutlar gibi) seçmen yerleştirme diye de bir uygulama olabiliyor. Ya da toplu konut satın almaya hak kazanan kişilerin belirli bir partiye oy vermesi şartıyla evler geçici olarak dağıtılabiliyor. Mesela muhafazakâr parti üyesi Shirley Porter, İngiltere’de, Westminster kentinde konsey üyeliğine seçilsin diye böyle bir iş yapmış. 1980’lerin konut skandalı olarak bilinir (Porter politikadan men cezasıyla birlikte devlete 12 milyon İngiliz Sterlin’i ödeme cezası aldı).

Başka bir yoldan da bahsetmek mümkün. Seçim demografisini değiştirmek için göçmenlik yasası da kullanılabiliyor. Örneğin Malezya’da muhafazakâr parti Sabah bölgesinde iktidarını devam ettirebilmek için Filipinler ve Endonezya’dan gelen göçmenlere oy hakkıyla birlikte vatandaşlık vermişti (Detaylı okuma için: Bu tartışmalı sürecin adı Project IC olarak belirlenmiş; arama motorlarında var).

Kendine demokratik diyen bazı ülkelerde belli bir gruba ait insanların (hadi diyelim siyah ırkın) oy kullanma hakkından mahrum bırakılması da olabiliyor. Devletler seçmen kayıtlarına genel engeller getirip, okuryazarlık ve/veya anlama testleri gibi zorunluluklarla etnik bir grubun oy kullanmasının önüne geçiyor. Bilirsiniz, bunlar nerede oluyor. Hem de 1900’lü yılların başından beri…

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bizde olmaz. He.

Her şey yolunda ve namusuyla gitse bile şöyle şeyler de olabilir: Ülkenin bir yanında seçimle gelen yerel yöneticilerin görev yapmaları devlet eliyle alınır, mesela. Yerine iktidar partisi görevlisi atanır (O ne banyoydu ama!) Seçilmiş olanı bir yolunu bulup hapse gönderirler. Orada bulunan halk bu haksız durum karşısında sesini duyurmak için başını kaldırdığında ülkenin başka bir yerinde bulunanlar ses çıkartmayarak demokrasi konulu dersten çakarlar. Bu bir kurtarma sınavıdır. Ya da şövalenin yerini değiştirip, başka yerden bakma zamanı. Ya da damdan düşmeyenin kalmadığı bir yerde haklı ve halklı bir mücadelede buluşma zamanı. Merkeziyetçi yapı karşısında herkes periferide artık. Yapılacak tek şey, sınırlarda var olmak. Dönüştürücü anlamlar orada.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret; Hükümet ve işveren sendikası tarafından tek taraflı olarak 28,075 TL olarak belirlenerek 10 milyona...

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Aynı isimlerin uzun yıllar boyunca farklı pozisyonlarda dolaşması sıradanlaştı. Karar süreçleri daraldı. Sorumluluk yukarıda birikirken bedel aşağıda paylaşıldı. Bu durum,...

Muhalefet yol ayrımında

Zehirli dil, kardeşlik dili

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

“Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya küfretmek bir zehirli dil örneğidir. Bu dil Türkiye’de birlikte ve dostane yaşama kültürünü zehirleyebileceği için zehirlerin...

Traşın şiddeti

Barışın sosyolojisi

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Mithat Sancar Hoca geçen hafta mecliste yaptığı konuşmanın bir kısmında, barışa yönelik kaygıya, soğuk savaş döneminde ABD ile Rusya arasında...

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Anlaşılıyor ki, bu görüşmeler esasında yayın konseptinin tartışıldığı, çerçeçevesinin belirlendiği toplantılar oluyor. Ki, zaten yapılan açıklama da bunu gösteriyor. Dolayısıyla...

Sonraki Haber

Bir polis trans kadını katletti

SON HABERLER

Netanyahu’dan Katar’a tehdit: Hamas yetkilileri sınır dışı edilmezse tekrar saldırırız

Netanyahu’dan Gazze’ye yeni saldırı tehdidi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

Meclis’teki çocuk istismarına ilişkin bir personel tutuklandı

Meclis’teki çocuk istismarına ilişkin iddianame kabul edildi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

Panos’ta okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi

Panos’ta okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

Zonguldak’ta bir erkek, boşanma aşamasında olduğu kadın ve annesini katletti

Zonguldak’ta bir erkek, boşanma aşamasında olduğu kadın ve annesini katletti

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

Halep’teki saldırılarda katledilen kadın son yolculuğuna uğurlandı

Halep’teki saldırılarda katledilen kadın son yolculuğuna uğurlandı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

Erdoğan’dan CHP’ye rapor eleştirisi: Sürecin önünü açacak somut teklifleri yok

Erdoğan’dan CHP’ye rapor eleştirisi: Sürecin önünü açacak somut teklifleri yok

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

Alaylı bir gazeteci: Mehmet Şenol

Gazeteci Hüseyin Aykol’un tedavisi devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
24 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır