Amed’de ev ev ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı halka anlatmayı hedefleyen DEM Parti Amed İl Örgütü, en az 1 milyon 145 bin kişiyle bir araya gelmeyi hedefliyor
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Heyeti aracılığıyla yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası halk toplantıları yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), bu kapsamda şimdi de ev ev gezerek, çağrının toplumsallaşması için çalışıyor.
DEM Parti Amed İl Örgütü, değişim ve dönüşüm süreci olarak adlandırdıkları gelişmeleri halka anlatmak ve örgütlenmek amacıyla 22 Nisan’da “Demokratik toplumu inşa etmek için halkımızla buluşuyoruz” kampanyasının startını verdi. Kampanya kapsamında kentte 1 milyon 145 bin kişiyle bir araya gelmeyi hedefliyor.
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanları Abbas Şahin ve Gülşen Özer, yürütecekleri kampanyaya ilişkin konuştu.
275 bin hane ziyaret edilecek
DEM Parti İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısının ardından ortaya çıkan desteğin barışa duyulan özlemin yansıması olduğunu belirtti. “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nda demokratik bir toplum oluşturulması ve bunun yasal statüsünün sağlanması gerektiğinin yer aldığının belirten Abbas Şahin, çağrı kapsamında örgütlenme seferberliği başlattıklarını belirtti. Abbas Şahin, toplumun yeniden demokratik değerlerle inşasını hedeflediklerinin altını çizerek, kampanya kapsamında Amed özelinde 275 bin haneyi ziyaret edeceklerini ve 1 milyon 145 bin kişiyle yüz yüze görüşme yapmayı hedeflediklerini kaydetti. Bu görüşmelerde hem süreci anlatacaklarını hem de demokratik toplumun nasıl oluşması gerektiğini, değişim ve dönüşüm sürecinin ne kadar önemli olduğunu vurgulayacaklarını belirtti.
‘Herkesin kapısını çalacağız’
Bu çalışma ile sadece kendi kitlelerine gitmeyeceklerini, toplumun tüm kesimlerinin kapılarını çalacaklarını aktaran Abbas Şahin, “Sayın Abdullah Öcalan’ın ‘Ben dışarıda olsam kapı kapı gezerim’ söylemleri bize rehber oldu. Halkımıza süreci anlatacağız. Beraberinde halkın da düşüncelerini ve önerilerini alacağız. Yaptığımız görüşmelerin raporlarını da tutacağız. Bu farklı bir çalışmadır. Nasıl bir arada yaşanması gerektiğini, birlik ve beraberliği tartışacağız. Bugüne kadar yaratılan farklılıkların da bu süreçte ortadan kaldırılacağı, özgürlüklerin oluşmasının çalışmasını yapacağız” dedi.
Kürdistan ve Türkiye’de de bu çalışmaların yapılacağını ifade eden Şahin, yüzlerce komisyon oluşturduklarını ve binlerce kişinin bu çalışmaların içerisinde yer alacağını belirtti. Aile ziyaretlerini hep birlikte gerçekleştireceklerini söyleyen Abbas Şahin, “Bu süreci kartopu şeklinde büyüyecek olan bir demokrasi şöleni gibi görüyoruz. Türkiye halklarının barış içinde yaşaması için bu süreci Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla birlikte yaşamsallaştırıp hukuki ve siyasal sürece uyarlayarak geleceği hep birlikte kurmanın başlangıcını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Özgür çalışır koşullar sağlanmalı’
Değişim-dönüşüm sürecine ciddiyetle yaklaşılması gerektiğini belirten Abbas Şahin, bunun için Abdullah Öcalan’ın özgür çalışır koşullarının yaratılmasının gerektiğini belirtti. Ortadoğu ve Türkiye’de sürecin zamana yayılmasının ciddi sıkıntılar getirebileceğinin altını çizen Abbas Şahin, “Atılacak adımlar ivedilikle atılmalıdır. Süreci zamana yaymadan ‘Umut Hakkı’, özgür çalışır koşulların sağlanması, TMK’daki değişiklikler, hasta tutsakların tahliyesi için adım atılmalıdır. Var olan hukuk sisteminin değiştirilip dönüştürülmesi birçok problemi ortadan kaldırabileceği gibi sürecin önünü açacaktır. Halkların geleceğini, bir arada yaşamayı düşünüyorsak hukuksal zeminde değişiklikler yapılmalıdır. Bunun olması için de süreci sahiplenmek ve sahiplenmekle birlikte gerekliliğini yerine getirmek gerekiyor. Sayın Öcalan masanın bir tarafında, diğer tarafında ise sistem var. Yapmamız gereken masada Sayın Öcalan’ın elini güçlendirip demokratikleşmeyi hızlandırmak” diye konuştu.
‘Süreci kadınlara anlatacağız’
Abdullah Öcalan’ın çağrısının 8 Mart’tan Newroz’lara birçok alanda büyük bir coşkuyla sahiplenildiğini anımsatan DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, sürecin halka umut verdiğini belirtti. Bu sürecin anlam ve önemini daha fazla açığa çıkarmak için örgütlenme hamlesini başlattıklarını söyleyen Gülşen Özer de, “Özellikle kadınlar olarak ev ev, mahalle mahalle gezerek birebir insanlara dokunarak, sorunlarını dinleyerek bu süreci yürüteceğiz” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan sürecin başarıya ulaşmasının mümkün olamayacağının altını çizen Gülşen Özer, “Bu süreç hukuki zemine oturtulmalı” dedi.
Haber: Müjdat Can / MA