Dinle Türkiye, senin adına başlatılan bu cinayet çılgınlığı seninle bin yıllardır aynı coğrafyanın her türlü acısını ve sevincini paylaşan çocukların ölümü demektir.
Dinle Türkiye, insan avcıları gibi peşine düştüğün halklar, mülkleri, şehirleri, kasabaları, evleri, aileleri, ayrı ayrı hikâyeleri , bir hayatları olan insanlardır. Sen bütün bunları bizim adımıza yıkarken, talan ederken, tufani ateşlere verirken nasıl vicdanen rahat olabilir ki insanım diye insan?
Dinle Türkiye, sen bütün bunları yaparken nasıl sessiz kalabilir ve senden biri olabilir ve hatta güven içinde yaşayabilir insan? Dinle Türkiye, sulh, hürriyet ve nizam adına evreninin dengesini bozacak kadar gaddarca başkalarının peşine düşerken yanında dursam, alkış tutsam ve hatta bizatihi bir parçası olsam, nasıl insan kalabilirim ki?
Dinle Türkiye, ne kadar insan olduğunun imtihanını bir hafta önce kapı komşun olan Rojava halklarına karşı başlatılan cinayet girişiminde verdin. Beşeri ahlakını, kadim kıymetini, tarih birikimini, sanat, kültür ve medeniyet değerlerini bütün ilahların şahitliğinde bir kez daha gözler önüne serdin. Dinle Türkiye, akademisyenlerinin, yazarının, çizerinin, şairinin, sanatçı ve aydınlarının ve hatta sade yurttaşlarının ağırlıklı ekseriyetini işlediğin suça ortak ettin ve bir sonraki kuşakların bu günahlar beşiğinde büyümesinin önünü açtın.
Dinle Türkiye, Hannah Arendt’in bilgeliğine bağlı kalarak bir şey daha söyleyeceğim bütün insanlarına, “evrende kendinde müteşekkil olanla başlayarak hümanize eder insan her şeyi, ancak o esnada bizde mevcut olan insanlık kadar insan olmayı öğrenebiliriz” der, bir uyarı olarak insanın yüreğine karşı. Bu uyarı ne kadar sade yurttaşların, aydın ve düşünürlerin kalbine ulaşır bilemem ama söylemek insani bir sorumluluktur.
Dinle Türkiye, Kabil ve Habil’den bugüne kadar birbirlerine vahşeti yaşatanların bütün vahşeti içinde mi yaşıyor halen?
Dinle Türkiye ve unutma, hafızayı beşer zorlamaya gelmez, itaat ve biat zoruyla hiç kimse hizaya getirilemez bu çağda. Azad olmayana köle denir evvel zamanlarda olduğu gibi, ister bilge ister aydın olsun.
Dinle Türkiye, kim olursa olsun, büyüklüğünü veya küçüklüğünü sorgulamaksızın, barışın anlam derinliğini savaşa kurban eden kim olursa olsun yıkıcıdır.
Dinle Türkiye, öteki halklara daha fazla vahşet yaşatmak seni ne muzaffer kılar ne de medeni yapar, içindeki kangrenleşen kin ve nefreti at, at ki dursun bin yıllık iç kanamaların.
Dinle Türkiye, burası Anadolu’dur, Mezopotamya’dır, seni affetmeyi de bilir, yeter ki çıkar çarıklarını, ancak o zaman kalıcılaşır ayak izlerin halkların agoralarında.
Dinle Türkiye, o zaman öteki halkların ayaklarının kumdan olmadığını ve hiç kimseyi günah keçisi gibi çöllere, ölümlerin en büyüğüne süremeyeceğini öğrenirsin, o zaman açılır kapıları bütün kalplerin.
Dinle Türkiye ve gör bu sarih hakikati, hiç kimse zorla yüklemek istediğiniz veballeri kolayca üstlenmeyecek ve hatta buna karşı onurla başkaldıracak.
Dinle Türkiye ve tarihe yeniden bak, halkların çıplak başkaldırılarının heybeti her zaman devletlerin bütün top, tank ve uçaklarından daha yüce ve çetin olmuştur. Dinle Türkiye, şayet bütün bunları göz ardı ederek tarihin bütün yanılsamalarıyla süslenmiş ırk ve din adına öteki halklara ve onların topraklarına saldırıyorsan şairin de dediği gibi o zaman hem kendi adına hem de halkların adına cinayet işliyorsun demektir çünkü savaş bir cinayet biçimidir.
Viyanalı düşünür ve şair ErichFried’in dediği gibi;
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi istila ediyorsa bu bir cinayettir
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi özgürlük adına ilhak ediyorsa bu bir cinayettir
ve büyük ülke
hürriyetin adını kirletiyor demektir
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi sulh ve güvenlik adına işgal ediyorsa bu hem küçük ülkenin, hem barışın hem de güvenliğin ölümü demektir
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi işgal etmek için paralı katilleri cepheye sürüp pusu kuruyorsa bu namertçe bir cinayettir
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi işgal ediyorsa
ve büyük ülkenin yurttaşları buna karşı çıkmıyorsa cinayette ortaktırlar demektir
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi işgal ediyorsa
ve büyük ülkenin dostları bu cinayeti engelleyemiyorsa,
ya cinayete ortaktırlar ya da esirlerdir
İster Kuzey’de ister Güney’de ister Doğu’da ister Batı’da,
dün veya dünden önceki gün,
bugün veya yarın olsun:
Eğer büyük bir ülke
küçük bir ülkeyi egemenlik adına işgal ediyorsa bu bir cinayettir.
*Şiir: Mükerrer İdyomlar, Erich Fried
Çeviri: A. Barış