Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan harekatın durdurulmasını isteyen DTK, ulusal ve uluslararası kamuoyunu halklarla dayanışma içinde olmaya çağırdı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Suriye’nin Kuzey ve Doğu’suna yapılan askeri müdahale ile başlayan savaş ve işgal sürecinin, sınırların her iki tarafında yaşayan halkları büyük bir insanlık dramı ile karşı karşıya bıraktığı belirtilen açıklamada, savaşın genişlemesi ve büyümesinin, coğrafyanın ekolojik olarak talan edilmesine, ekonomik olarak sömürülmesine ve toplumsal olarak da parçalanmasına neden olduğu vurgulandı.
‘Savaş durdurulsun’
Ancak savaşın tüm dünyada yarattığı negatif sonuçlara ve reaksiyonlara rağmen çatışmaların şiddetli bir biçimde devam ettiği ifade edilen açıklamada, “Hala devam eden çatışmalarda yüzlerce sivil yaşamını yitirmiş ve yüzbinlerce insan yerini yurdunu terk etmekte zorunda kalmıştır. Suriye’nin Kuzeydoğusunda devam eden savaş ve işgalin yarattığı insanlık dışı sonuçları önlemenin en gerçekçi ve kalıcı yolu, savaşın bir an önce durdurulması ve sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesinden geçer. Bu nedenle ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşları bir kez daha acil bir şekilde savaşı durdurmak ve insani felaketlerin önüne geçmek için harekete geçmeye çağırıyoruz” denildi.
Çocuklar ve kadınlar
Savaş ile birlikte başlayan göç ve mültecileştirme sorununun, çocukların ve kadınların hayatlarını adeta cehenneme çevirdiği vurgulanan açıklamada, Barınma ve beslenme gibi temel insani ihtiyaçlar karşılanmadığı gibi çocukların yaşadığı travma, kadınların geleneksel şiddettin yanı sıra savaşın yarattığı şiddeti ve olası riskleri yüklenmek zorunda kalması uluslararası düzeyde büyük bir dayanışmanın zorunluluğuna işaret etmektedir” diye belirtildi.
Dayanışma çağrısı
İnsani felaketleri önlemek için bir taraftan savaşın durdurulması, diğer taraftan savaştan kaynaklı devam eden göçün sonucunda temel insani ihtiyaçların karşılanması gerektiği belirtilen açıklamada, “Sınırın her iki tarafında mevcut sorunları çözmek için çeşitli kriz masaları oluşturulmuş durumda. Bütün duyarlı kesimler, halklarımızla dayanışma içinde olmak için bu kriz masalarına başvurabilirler. Aynı zamanda göçe maruz kalan halklarımızın da bu kriz masaları ile bir şekilde iletişime geçmeleri sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. Elbette halklarımızla dayanışmanın yolu sadece kriz masaları değildir. Evlerimizi, mahallerimizi ve köylerimizi birer dayanışma mekanı haline getirmeliyiz. Daha önce de yüzbinlerce insanı misafir eden halkımızın bu konuda duyarlılığından ve fedakarlığından şüphemiz yoktur. Bu anlamda herkesi evinin kapısını açık tutmaya, ekmeğini ve suyunu paylaşmaya davet ediyoruz. Ulusal ve uluslararası kamuoyunu öncelikle savaşı durdurmak için harekete geçmeye; ulusal ve uluslararası toplumu ve halklarımızı da evini, ekmeğini ve suyunu paylaşmaya, insani felaketleri önlemek için oluşan kriz merkezleri üzerinden halklarımızla dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. Savaş herkesin sorunudur. Savaşı durdurmak ve insani felaketleri önlemek bizim elimizde” denildi.
MA