• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Veli Saçılık

Eller yukarı

31 Ocak 2022 Pazartesi - 00:00
Kategori: Veli Saçılık, Yazarlar
Eller yukarı

Veli Saçılık

Kopan gürültüye bakarsak eğer gündemde bin tane konu var. Gerçekteyse sadece bir gündem var; Zamlar-pahalılık. Toplumun bütün katmanlarında akaryakıt, elektrik, doğalgaz başta olmak üzere zamlar ve hayat pahalılığı konuşuluyor. Zamlar öyle bir aşamaya geldi ki artık zam sözcüğü durumu izah etmeye yetmiyor. Benzin istasyonundan bir depo yakıt almak, doğalgaz-elektrik faturası ödemek, market-pazar alışverişi yapmak resmen bir soyguna dönüşmüş durumda. 20 Aralık ekonomik darbesinde  “şapkadan tavşan çıkarıldığı” iddia edilse de şapkadan halk için mutlak yoksullaşma çıkarıldığı kesin.

AKP 2002’de iktidara geldiğinde, 90’lı yıllar boyunca ince ince işlenmiş olan “KİT’ler ve sosyal devlet halkın sırtında kambur” argümanı oldukça çok kabul görüyordu. Bir yanda Arjantin Başkanı Carlos Menem’in özelleştirmeyle göstermiş olduğu muazzam başarılar(!) diğer yanda Türkiye’nin 18 Ağustos depremiyle çöken devlet aygıtı, “Anayasa kitapçığı” kriziyle kâğıttan kule gibi devrilen piyasaları…

Tansu Çiller döneminde planlanan özelleştirmeler AKP iktidarında yağmaya dönüştürüldü. Türkiye’nin seksen yılda biriktirmiş olduğu bütün stratejik kurumlar, iyi-kötü sosyal devleti sübvanse eden Kamu İktisadi Teşekkülleri birer hamlede satıldı ya da kapatıldı. Tüpraş, Botaş, Telekom, TEK, SEKA…

Neo-liberal bir talan aygıtı olarak AKP’nin “babalar gibi satan” bezirganlarının temel argümanı “devlet üretim yapmaz, üretimi konsolide eder, piyasalarda ehil kişiler üretimi yapar, devlet onlardan daha ucuza hizmet satın alır” idi. Hatta, Tayyip Erdoğan kendini güvende hissettiği zamanlarda AKP’nin bir şirket, kendisinin CEO, vazifesini de Türkiye’yi dünyaya pazarlamakla mükellef tüccar olarak tanımlıyordu.

Özelleştirme dalgası ve neo-liberal entegrasyonla birlikte sıcak para akışının sonunda işçi sınıfı yoksullaşırken, AKP elitleri daha da zenginleşti ve bu yeni tür zenginleşmeyle doğru orantılı bir şekilde plazalarda yaşayan beyaz yakalı orta sınıf nicelik olarak gelişti. Maddi olarak da belirli düzeyde bir konfora erişti. Gerçi, orta sınıfın (özellikle beyaz yakalıların) maddi refahının aslında balon olduğu, bu sınıfların diğer sınıflardan daha kırılgan olduğu hep vurgulandı. Dahası, plaza eylem grubu gibi (ATV grevine yön veren) yatay örgütlenmeler de dönem dönem ortaya çıksa da orta sınıf yüzünü yoksullara değil, yanlarına ulaşmaya çalıştıkları üst sınıflara çevirdi.

2022 yılına birkaç dakika kala ilan edilen kademeli elektrik zammı Külkedisi masalındaki fantastik arabaları, evleri, camdan kuleleri, birden bire kabağa dönüştürdü. Geride bıraktığımız 25-30 yıllık özelleştirme, sosyal devletin tasfiyesi ve orta-sınıfların geçici büyümesi bir anda sona erdi. TL’nin bir gecede devalüe edilmesiyle zaten falakaya yatırılarak hizaya çekilmiş olan küçük esnaf, elinde üç-beş kuruşu bulunan emekliler, elektrik faturalarının ve doğalgazın astronomik bir şekilde zamlanmasıyla bilhassa kentlerde yaşayan orta sınıflar da sigaya çekildi.

Şu an yaşanan şeye zam veya pahalılık demek zor, yaşanılan şey gerçek anlamıyla kentlerde biriken orta gelir birikimlerinin Yeni Türkiye’nin Beşli Çetesi’ne aktarmaya yarayan bir servet aktarımı, yani soygun. Tabii ki, bu soyguna müstearı Serçe olan bir sanatçıya yapılan linç girişiminin (kuşa bak kuşa) ve şarkıcı Gülşen’in sahne kıyafetinin tekfir edilmesinin eşlik etmesi çok manidar. Hükümet önceden yoksulların sofrasına yemek yerine bol miktarda kültürel çatışma, kin ve kamplaşma koyardı. Şimdilerde “milli-manevi değerler” edebiyatıyla ısıtmayan kombileri, cep yakan lambaları ve sağanak yağmur gibi yağan zamları unutturmaya çalışıyor.

Troll lejyonlarının yazıp-çizdiklerini, yani Sezen’in şarkı sözlerini, Gülşen’in sahne kıyafetini, İmamoğlu’nun balık menüsünü bir kenara bıraktığımızda geriye şu gerçeklik kalıyor; karanlıktayız, açız, üşüyoruz, barınamıyoruz ve hepsinden önemlisi yalnızca bugünümüz değil, geleceğimiz, çocuklarımızın ve sonraki nesillerin gelecekleri de “yerli-milli” hükümet tarafından Londra bankerlerine, Katar ve BAE zenginlerine ipotek verilmiş halde.

Gene en başa dönersek eğer AKP’yi ve onun bize kestiği faturayı icat eden Freidmancılık ya da daha yaygın bilinen adıyla Neo-Liberalizm, Şili’deki bir duvar yazısında çok güzel belirtildiği üzere, “doğduğu topraklarda ölüyor”. Latin Amerika’nın değişik ülkelerinde, kurulan en geniş halk ittifakları, iktidarı alarak neo-liberal kuşatmayı parçalıyor. Türkiye’de ipleri sıkı tuttuğunu zanneden Saray Rejimi soygun düzenin bin yıl süreceğini zannediyor. Halkların ve emeğin kurtuluşu için elbette daha yol çok uzun. Fakat, emekçilere ağır faturalar kesen Saray elitlerine “artık yeter, ödemiyoruz” denilecek günler çok uzakta değil. “Eller yukarı, bu bir soygundur” diyerek soygun yapanlar, yukarı kalkan ellerin sıkılı yumruk olduğunu da eninde sonunda görecekler.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Sancar: İmralı’ya bağımsız heyetler gitsin

Sonraki Haber

Kürtçe müziğe tahammülsüzlük!

Sonraki Haber
Kürtçe müziğe tahammülsüzlük!

Kürtçe müziğe tahammülsüzlük!

SON HABERLER

Şedal ve Zeydan: Kayyım uygulaması derhal geri çekilsin

Şedal ve Zeydan: Kayyım uygulaması derhal geri çekilsin

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

NADA Kongresi: Yeni yaşamı kurmak için mücadele etmeliyiz

NADA Kongresi: Yeni yaşamı kurmak için mücadele etmeliyiz

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Kaytan ve Altun için Amed’te 18 Mayıs’ta yapılacak anmaya çağrı

Kaytan ve Altun için Amed’te 18 Mayıs’ta yapılacak anmaya çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Muğla’da 4.4 büyüklüğünde deprem

Konya’da 5.2 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Kaytan ve Altun Dêrsim’de anılacak

Kaytan ve Altun için anma etkinlikleri devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

32 yılın ardından tahliye oldu: Mücadeleyi sürdüreceğim

32 yılın ardından tahliye oldu: Mücadeleyi sürdüreceğim

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır