• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Aralık 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Elleriyle gören adam’-Hicri İzgören

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kendi hayatlarını önemseyenlerin zaman zaman kullandığı bir söz vardır hani “hayatım roman” denir. İçli içli söylenen bir sözdür. Yani ben çok dertler çektim, çok gördüm, çok geçirdim… İşte öylesi bir hayat konu edeceğim, hayat: Bursa’nın ücra bir köyünde başlayan bir serüven. İbrahim’inki. Türlü sebeplerden dolayı okul okuyamayan bu çocuk daha 16 yaşındayken bir kaçakçılık olayından dolayı cezaevine girer. Altı ay hapis ve üç ay da para cezasına çarptırılan İbrahim, para cezasını ödeyemeyince üç yıl ceza evinde yatar.Cezaevindeyken önce babasının bir cinayete kurban gittiğinin; daha sonra da doğumda karısının öldüğü ve çok kısa bir süre sonra da çocuğunun ölüm haberlerini alır… Cezaevinden çıktıktan sonra evlendiği gün düğün evini basan hasmını öldürme suçuyla ikinci kez tekrar cezaevine girer… Bu süre zarfında Bursa Cezaevi’ndeyken o tarihlerde kendisinden 20 yaş büyük olan Şair Nâzım Hikmet ile tanışır. Bursa Cezaevi ve Nazım Hikmet deyince hemen de çağrışım yaptı sizde değil mi? Evet. İki gün önce 97 yaşında Kaybettiğimiz ressam Balaban’dan Söz ediyorum. İbrahim Balaban’dan.

***

Cezaevinde Nazım Hikmet’i tanıyıp ondan resim yapmayı öğrendi. Nazım bir yandan yine aynı cezaevinde olan Orhan Kemal’i öykü yazmaya diğer yandan Balaban’ı da resim yapmaya yöneltiyordu. Cezaevinde Nazım’dan resim yapmayı öğrenmek isteyen Balaban, Nazım Hikmet’e yönelttiği “Sen beni çıraklığa kabul ediyor musun?” sorusuna aldığı “Sen beni ustalığa kabul ediyor musun?” karşılığıyla, ünlü şaire çırak oldu. Balaban, hissiyatını bir açıklamasında şu ifadelerle aktarmıştı: “Çıraklığa kabul edildiğim gün, o saat ve o anda utanmasam; ‘Yaşasın tutsaklık!’ di ye bağıracaktım. Dünyada benden başka hiçbir öğrenci, cezaevini me kan tutup da dünyanın en büyük şairi Nazım Hikmet’i hoca olarak bulmamıştır. Bir güneşti ve ben o güneşin içinden doğdum” diyen Balaban, yaptığı tabloların altında Nazım Hikmet’in görüntüsü olduğunu, bu tabloları Nâzım’ın etkisiyle yaptığını söylüyordu. ‘Şair baba ve damdakiler’ ile ‘Nazım Hikmet’le Yedi Yıl’ adlı kitaplarında bu döneme ait anılarını yazmıştı: “Nazım Hikmet ile mapushanede kaldığımız sürelerde, çektiğimiz çilelerin ve dertlerin baskısına rağmen: Nazım ile elele verip, öğretmen ve öğrenci olgularının becerileriyle, mapushanei “okul” eyledik” der. Resimlerinde Anadolu köylüsünün yaşam ve uğraş biçimlerini işleyen sanatçı, eserlerinde köyden kente göç sorunlarını, kendine özgü resim diliyle yansıttı. İbrahim Balaban, 1990’da İnsan Hakları Onur Ödülü’nü, 1998’de Truva Sanat Ödülü’nü, 1999’da ise Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (GESAM) Ödülü’nü aldı.

***

Bugüne kadar 2 bin den fazla tablo ve bunun birkaç katı desen üreten Balaban 1950’de çıkan aftan yararlanarak serbest kalınca, İstanbul Maya Galerisi’nde açılan bir karma sergiye katıldı. 1953’te gene İstanbul’da düzenlediği ilk kişisel sergisiyle, toplumsal gerçekçi akıma yöneldi. “Birinci dönem” adını verdiği bu sergiyi, 1959 yılından başlayarak çeşitli aralıklarla Ankara ve İstanbul’da açtığı öteki dönem sergileri izledi. Abidin Dino onun için “Elleriyle gören adam Balaban, kendine özgü üslubuyla uzun bir dönem kırsal kesim yaşamını aktardı tablolarına… Balaban çizdiğini yaşıyor, biz sadece seyrediyoruz” der. Yaşar Kemal Balaban’ın tablolarını türküye benzetir: “Bir umut ışığıdır sarıyor insanın içini. Yuyor, temizliyor cümle karanlığı. İşte bu, Balaban’ın kuvvetidir. Balaban söylemek istediğini kestirmeden söylemesini biliyor. Ben Balaban’ın her tablosunu bir türküye benzetiyorum. Şöyle ki, her türkü bir hikayedir. Bir olaydan çıkmıştır. Olaydan çıkmayan hiçbir türkü yoktur. Olayı anlatınca da hayatı en kestirmeden anlatıyor türküler. İşte Bursa’nın Seçköy’ünden Balaban’ın her tablosunun bir hikayesi var. Ve hayatından bir parça her tablosu. Rengi ve ışığı ile bir parça.” Balaban; çok öncesinde giden Nazım Hikmeti,Orhan Kemal ve daha birçok arkadaşının ardından: Şairin dediği gibi: “Vardığınız yerlere selam edin./ Gün olur bütün kaygılardan uzak/ Ben de gelirim.” dedi ve gitti. Işıklar içinde olsun.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret; Hükümet ve işveren sendikası tarafından tek taraflı olarak 28,075 TL olarak belirlenerek 10 milyona...

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Sonraki Haber

Politik etki-Metin Yeğin

SON HABERLER

DEM Parti İzmir Kadın Meclisi’nden Leyla Zana’ya saldırılara tepki

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Şam’a bağlı gruplar Dêr Hafir’de bir çocuğu katletti

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Derik’te Mazlum Alas için kurulan taziyeye ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Libya heyetinden başsavcılığa ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

İran’da Kürt yurttaş hakkında idam cezası kararı

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

Barış Terkoğlu gözaltına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır