Ankara’ya yürüyen kadınlar barışta ısrarlı. O kadınlardan biri olan ve kızı Fatma Uyar’ı 2016’da kaybeden Hatice Uyar, ‘Barışa olan inanç bana güç veriyor. Ülkenin bir ucundan diğer ucuna bu inançla yürüyorum. Bu adımı herkesin atması gerekiyor’ dedi
Amed’den Ankara’ya Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) 1 Ekim’de başlattığı “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” yürüyüşü devam ediyor. 3’üncü günü de geride bırakan kadınlar, Riha’da (Urfa) Amara ve Bêrecûk (Birecik) ilçesinde yaptıkları yürüyüşün ardından Dîlok’a (Antep) geçti. Burada yüzlerce kişi tarafından karşılanan kadınlar, büyük bir coşku eşliğinde yürüyüşünü sürdürdü. Slogan ve zılgıtların durmadığı yürüyüşe katılan kadınlar ya çocuklarının düşleri için ya ülkenin barışı için yürüyor.
Talepler net
Ankara’ya yürüyen kadınlar, 7 taleple birlikte ülkeye barışın gelmesi için şehir şehir geziyor. Toplumsal barışın inşa edilmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için yürüyen kadınlar, “Bizim çektiklerimizi başkaları yaşamasın diye yürüyoruz” sözleriyle yürüyüşe neden katıldıklarını anlatıyor.
Bedel verenler sorumluluk almalı
Bu isimlerden biri de 2016’da yapılan özyönetim döneminde 5 Ocak’ta Sêvê Demir ve Pakize Nayır ile birlikte Silopya’da katledilen Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar. Hatice Uyar, daha fazla katliamın yaşanmaması için yürüyüşe katıldığını dile getirirken, devletin bu süreçte geçmiş katliamlarla yüzleşmesi gerektiği çağrısında bulundu. Hatice Uyar, “Bütün bedel verenler ve acı çekenler bu süreçte elini taşın altına koymalı ve sorumluluk almalı. Bu barış hepimiz için şart” dedi.
Kimsenin canının yanmasını ve kan akmasını istemediklerini vurgulayan Hatice Uyar, eşit, özgür ve adil bir yaşam istediklerini de dile getirerek, “Sadece huzur ve güzellik istiyoruz. Bugün sadece bizim değil, bütün annelerin bu talepte bulunması gerekiyor. Biz anneler her daim ayakta olmalı ve çocukların geleceği için mücadele etmeliyiz” dedi.
Eşit ve özgür bir yaşam istiyoruz
Evde oturmayı asla kabul edemeyeceğini söyleyen Hatice Uyar, şunları dile getirdi: “Barış hepimize iyi gelecek. Sayın Öcalan’ın başlattığı bu süreci bizler sonuna kadar destekliyoruz. Bu noktada bütün halklar el ele vermeli ve barışın inşası için susmamalı. Bu halk ya katledildi, ya cezaevlerine atıldı ya da sürgün edildi. Bu işkenceler sona ermeli, devlet bu halka yaşattığı suçları görerek artık samimi adımlar atmalı.”
Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz
2016’da kızının katledildiğini söyleyen Hatice Uyar, başkalarının aynı acıları yaşamaması için yürüdüğünü belirterek, şöyle devam etti: “Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Benim kızım katledildi, ben kimsenin kızının ya da oğlunun katledilmesini istemem. Bugün biz barışı bu kadar talep ederken, devlet aylardır bir adım atmış değil. Taleplerimizin karşılıksız kalmaması gerekir, devlet artık adım atmalı.”
Türk annesi de amasız fakatsız barış demeli
Tüm yaşananlara rağmen barış talebinden vazgeçmediğini söyleyen Hatice Uyar, Türk annelere de seslenerek, “Ben her şeye rağmen bugün burada barış diyebiliyorsam Türk annesi de amasız bunu söyleyebilmeli. Daha fazla kanın akması kimseye bir fayda getirmeyecek. Barışa olan inanç bana güç veriyor. Ülkenin bir ucundan diğer ucuna bu inançla yürüyorum. Bu adımı herkesin atması gerekiyor” dedi.
Kaynak: ANF