GABB, DEM Partili Artuklu Belediyesi ile Nisêbîn Belediyesi’nce kadınların maruz kaldığı şiddet ve şiddete karşı mücadele yöntemlerine dair hazırlanan raporda kadınların yaşadıkları şiddetin yoksullukla birlikte arttığını ortaya koydu
Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) öncülüğünde, DEM Partili Artuklu Belediyesi ile Nisêbîn (Nusaybin) Belediyesi’nce Mêrdîn’de kadınların maruz kaldığı şiddet ve şiddete karşı mücadele yöntemlerine dair hazırlanan rapor paylaşıldı.
Raporda, her 10 kadından birinin çocuk yaşta evlendirildiği ve çocuk yaşta doğuma mecbur bırakıldığı kaydedildi. Yapılan araştırmada kentteki her 4 kadından birinin herhangi bir okuldan mezun olmadığı, kadınlardaki istihdam oranının 3 ilçe ortalamasının yüzde 16,3 civarında olduğu kaydedildi.
Şiddetin çoğu ‘kanıksanmış’
Rapora dair bilgi veren Nisêbîn Belediye Eşbaşkanı Gülbin Şahin, çalışmalarının yaklaşık bir yıl sürdüğünü belirterek, “Bu doğrultuda Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi ile Nusaybin, Artuklu ve Kızıltepe’de saha araştırmaları yaptık. Nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bu ilçelerde şiddetin haritasını çıkarmaya çalıştık.
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin yaptığı sunumda ise kadınların şiddeti çoğu zaman şiddet olarak görmediği ve bunu bir yaşam biçimi haline getirdiği ortaya çıktı. ‘Şiddet görüyor musunuz?’ sorusuna hayır diyen kadınların, daha sonra yöneltilen ayrıntılı sorularla aslında şiddetin hayatlarına nasıl işlendiği ortaya çıktı” dedi.
Yoksulluk şiddetle bağlantılı
Kadın çalışmalarını çok kapsamlı ve titiz bir şekilde yürüttüklerini ifade eden Gülbin Şahin, çalıştıkları tüm kurumlarla çözüm arayışında olduklarını ifade etti. Kadınların maruz kaldığı şiddet ve şiddete karşı yürütülen mücadele yöntemlerine ilişkin verilere dikkat çeken Gülbin Şahin, “Görüşmeler sırasında kadınlara ulaşmada karşılaşılan engeller oldu. Erkeklerin varlığı, çoğu kez kadınların özgürce konuşmasını engelledi; erkek yanında olan kadınlar hiç konuşamadı, erkek lehine cevaplar vermek zorunda kaldı. Cesurca yanıt verebilenler ise genellikle eğitimli, tek başına yaşayan veya yanında erkek bulunmayan kadınlar oldu. Kadınlar meslek edinme kursları talep ederken, en büyük şiddet kaynakları olarak geçimsizlik ve ekonomik sorunları dile getirdiler. Bu da yoksullaştırmanın, kadın şiddetiyle doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle meslek kurslarının artırılması ve kadınların kamusal alanlarda daha rahat varlık gösterebilmesi için yeni imkânların açılması gerekiyor” dedi.
Bütün kurumlar kapatıldı
Kadınlar için birçok alanda kadın çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Gülbin Şahin, “2012’den itibaren kadın sığınma evleri, kadın yaşam evleri, gençlik merkezleri ve yalnızca kadınların kullanabileceği spor kompleksleri açtık. Ancak 2016’da kayyumların atanmasıyla bu alanlara el konuldu. Kadın sığınma evleri kapatıldı, personellere mobbing uygulandı ve yapılar pasifleştirildi. Kadın yaşam merkezleri boşaltıldı; spor kompleksi, küçük bir diyetisyen salonuna dönüştürüldü. Gençlik merkezleri de aynı şekilde işlevsiz hale getirildi. 2019’da belediyeler tekrar alındığında bu kurumlar yeniden kadınların hizmetine sunulmaya çalışıldı. Ancak bu defa iktidar, kurumları valiliğe devrederek risk almak istemedi. Açılan davalarda kısa süreli kazanımlar elde edilse de valilik tarafından yürütmeyi durdurma kararlarıyla kadın kurumları tekrar işlevsiz hale getirildi” ifadelerini kullandı.
Dayanışma ile aşacağız
Kadınlara dair yürüttükleri çalışmaların iktidar tarafından sürekli engellendiğine vurgu yapan Gülbin Şahin, buna karşı ev ev dolarak iktidarın eve kapatmaya çalıştığı kadınlara ulaşmaya çalıştıklarını belirtti. Gülbin Şahin, bütün bunlara karşı kadın dayanışmasının önemli olduğunu vurguladı.
Kaynak: JINNEWS