İnsan hakları savunucuları, cezaevlerindeki hasta tutsaklar için özgürlük çağrısını yineleyerek, ağır hasta olan Emin Gurban, Perihan Sevda Erkılınç ve Mehmet Emin Vural’ın derhal tahliye edilmesini istedi
İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir araya gelen insan hakları savunucuları, cezaevlerinde ağır hastalıklarla mücadele eden hasta tutsakların sağlık durumlarına dikkat çekti. Emin Gurban, Perihan Sevda Erkılınç ve Mehmet Emin Vural’ın cezaevi koşullarında tedavi edilemez hale gelen hastalıklarının bir an önce tedavi edilmesi için derhal tahliye edilmelerini talep etti.
İzmir
İHD İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla iki haftada bir yaptığı oturma eylemi 356’ncı haftasında Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleşti. “Hasta tutsaklar ölüyor. Susma, suça ortak olma” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Bu hafta Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutsak Emin Gurban’ın durumuna dikkat çekildi.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Av. İpek Sarıcı, Gurban’ın 29 yıldır tutsak olduğunu şu sözlerle vurguladı:
“Uzun hapislik koşullarından kaynaklı birçok hastalık meydana gelmiştir. 2018 yılında safra kesesi ameliyatı geçirmiştir ve ailesine zamanında haber verilmemiştir. 2022 yılı Eylül ayında İzmit Seka Devlet Hastanesinde göz muayenesi sonucu presbiyopi teşhisi konulmuştur. Tansiyon hastasıdır ve diyetle beslenmesi gerekmektedir. 6 Aralık 2022’de yeniden hastaneye sevk edilmiş ve 6 gün süreyle hastanede kalmıştır. Yapılan tetkiklerde boyundan beyne giden ana damarlarda tıkanıklık olduğu, beyincik bölümünde yüzde 60 oranında hasar oluştuğu tespit edilmiş ve aynı tarihte hastanede nöroloji bölümü tarafından verilen raporla G46.4 Serebellar Felç Sendromu, G46.8 Serebrovasküler hastalıklarda beynin diğer Vasküler Sendromu teşhisi konulmuştur. Aynı raporda hastanın kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğu, sürekli ve yakın bakım gerektirmesinden dolayı refakatçiye ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.”
Daha sonra Ereğli’ye sevk edilen Emin Gurban’ın 5 Ekmi 2023’de kalp krizi geçirdiğini belirten İpek Sarıcı, iki damarında tıkanıklık tespit edilelerek, bir damarına stent takıldığını söyledi.
16 Nisan 2025’te ise beyne giden boyun damarlarında tıkanma tespit edildiğini aktaran İpek Sarıcı konuşmasını şöyle noktaladı:
“Emin Gurban’ın ağır hastalıkları ve bu hastalıklarının sağlık açısından risk teşkil etmesi nedeniyle hapishanede kalamayacağı açıktır. Ailesinin yanında sağlıklı koşullarda tedavisinin yapılabilmesi için tahliye edilmesini talep ediyoruz.”
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, F Oturması eylemlerinin 694’üncü haftasını dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylem de Bakırköy Kadın Cezaevi’nde tutsak bulunan Perihan Sevda Erkılınç’ın sağlık durumuna dikkat çekildi.
Açıklamayı yapan İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Mukaddes Şamiloğlu şunları söyledi:
“Perihan Sevda Erkılınç; çölyak, kronik astım ve yaygın egzama hastası olup, hapishane koşullarının olumsuzluğu yanında ihtiyacı olan özel glütensiz beslenme, düzenli kontrol ve tedavi sağlanmadığı için durumu hızla ağırlaşmış, sürekli ishal, kusma, baş ağrısı, öksürük, tansiyon düzensizliği, halsizlik ve yorgunluk şikayetleri gelişmiştir. Erkılınç 10 Temmuz sabahı Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi sevk edildi. Sevk sırasında kelepçeli muayene dayatmasıyla karşılaşan Erkılınç muayene edilmeden tekrar cezaevine götürüldü.”
Öte yandan Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) de Sevda Erkılıç’ın tedavi hakkına erişimi ve glütensiz gıdaya erişimi için Kadıköy’de bulunan PTT önünde basın açıklaması yaptıktan sonra Adalet Bakanlığı’na dilekçe gönderdi.
KBG adına açıklamayı yapan Evrim Gürenin tedavi hakkına erişim için şunları söyledi:
“Sevda’nın kadın hakları için nasıl mücadele ettiğine yıllardır tanığız, onun yol arkadaşlarıyız. Gazetecilik faaliyetleri, basın açıklamasına katılmak, 1 Mayıs’ta Taksime çağrı yapmak suç değildir, serbest bırakılmalıdır. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne sesleniyoruz. Sevda’nın çölyak hastalığına uygun glutensiz yiyeceklere erişimi sağlansın. Tedaviye erişimi engellenmesin, kelepçeli muayeneye zorlanmasın, hastaneye sevk talebi karşılansın.”
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi eylemlerinin 566’ncı haftasında Sakarya Caddesi’nde gerçekleştirdi.
Bu hafta Metris Rehabilitasyon Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutsak Mehmet Emin Vural’ın sağlık durumuna dikkat çekildi.
Açıklamayı yapan İHD üyesi Tanju Gündüzalp, Metris Rehabilitasyon Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutsak Mehmet Emin Vural’ın sağlık durumuna ilişkin şunları aktardı:
“1986 doğumlu olan Mehmet Emin Vural 2016 yılından bu yana hapishanede bulunmaktadır. Doğuştan yüzde 61 engellidir, kalça çıkığı vardır ve bu nedenle çok fazla ameliyat geçirmiştir. Tutuklanmadan önce Adana Çukurova Üniversitesi’nden ameliyatı için gün beklerken tutuklanıp Kürkçüler Cezaevi’ne konulmuş ve burada tedavi olmaya çalışırken ani bir şekilde Hatay Cezaevi’ne sürgün edilmiştir. Hatay Cezaevi’nde tedavi edilemediğinden ve hastane yetersizliklerinden dolayı Kürkçüler F tipi Cezaevi’ne geri gönderilmiştir. Bunun üzerine heyete çıkmak istediğini belirtmiş ve uzun bir süre uğraştıktan sonra iki defa heyete girmiştir. 1. heyet raporunda ‘cezaevinde kalabilir’ denilmiş ancak 2. üst düzey konsey raporunda ‘cezaevinde bu tür bir ameliyat uygun olmadığı için ertelenebilir ve acil ameliyata ihtiyacı yoktur’ denilmiştir. Daha önce aynı hastanedeki hocalar tarafından, ‘Bu ameliyat olmadan iyileşme şansın sıfır ve geç kalınması halinde artık protez de olmaz, çünkü her geçen gün kalça yuvası aşındı’ denilmesine rağmen bu kararlar çıkmıştır.”
Hasta tutsağın hayatını idame etmekte zorlandığını ve derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Gündüzalp konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“10 yıldır, ağrılarından dolayı her türlü ağrı kesici ve kas gevşetici kullandığından dolayı ilaçlar da etki etmemektedir. Yürüyememekte ve ayakta durmakta da sorun yaşamaktadır. Hiçbir yere oturamamakta, yıllardır klozet olmadığı için de her lavaboya gidişi işkenceye dönüşmektedir. Sandalye dışında hiçbir yere oturamamakta, onda da en fazla 10 dakika oturabilmektedir. Günün çoğunu yatakta geçirdiğinden dolayı sırtında yaralar oluşmakta ve hareketsiz kaldığı için nefes darlığı çekmektedir. Kalça kemik çürümesi ilerlemiş ve durumu daha da ağırlaşmıştır. 2025 yılı başında, tedavi amaçlı olarak Metris R Tipi Cezaevi’ne sevk edilmiştir.”
Kaynak: MA
