• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Ağustos 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ahmet Güneş

İnsan mesafesi

9 Kasım 2024 Cumartesi - 00:00
Kategori: Ahmet Güneş, Yazarlar
Ciro ve Ben: Ülke değil, bir devletli filmi

İnsan bir yerden bir yere gelir. Bir yerden bir yere gider. Gitmek bir şiir gibi, nereye götüreceği belirsiz, hayat gibi ve yaşamak kadar. Bazen gitmek bir giyotin gibi keser yolları, dönmek artık efsanelerde kalan bir şey olup çıkar. Karabasanlar, çıkmaz sokaklar, uçurumlar ve her yerde hayaletler.

İnsan bir yere kadar varıyor ve sanki o yerden düşüyor. Düşerken düşler görüyor, düşüşler yaşıyor. Halüsinasyonlar ve gerçekler art arda bir yerleri deviriyor. Duvarlar yıkılıyor, pencereler kırılıyor, taşlar geliyor ve birileri ölüyor. Yoldur bu, kördüğüm de bazen ipin ucunu gösteriyor.

Hayat gayret istiyor. Hep bir adım daha, her şeyin birazı daha, herkesten biraz daha, her yerden biraz daha. Azap gibi bir korku tebelleş olunca, kaybetmenin ritmi insanı çarpar ve çaresiz koyar. Mesafeler insanı bir yerden bir yere götürmeye yetmiyor bazen.

Ayıklanmış keyifler, sayıklanmış rüyalar, ayıplanmış hatıralar hem insana hem de dünyaya bela. Sıradan suçlar, sınanmış korkular, sayılmamış cezalar, birbirini ezip bir sonrakine yol veriyor. İnsan arınmakla değil, taşınmakla bir yere gidebilir. Sonrasında hep bir efsaneye kapılar açılır.

Her halükarda burası kıyım ve yıkım yeri. Zamana ve mekana aldırmadan geliyor pek çok şey. Dağ taş arıyor, deniz su, çöl kum, ressamlar renk, şairler kelime, müzisyenler nota. Her şeyin bir eksiği, herkesin bir aradığı var. İnsan da insanı arıyor artık. Köhnemiş düzen, sisli yeryüzü, kapkaranlık gökyüzü.

Düzensiz günler, süresiz mevsimler, yaka paça sürüklenen geceler ve sonra uzun mu uzun süren sabahlar. Bir ömür misali, tek bir nefes ve bir gün yeterli. Yetmeli buraya artık ve bir şeyler değişmeli. İşler güçler hengamesinde yaşamanın adı değişmeli ve yeniden çağrılmalı.

İzahlarda kendine yer açan mizah, kovulmuştur, tüm cümlelerden atılmıştır. Anlatılanlar bizim değil, bizden kaçanların hikayesidir. Sınırlar, sınıflar, savaşlar, savrulanlar, sağ kalanlar, kalamayanlar kocaman bir haritaya çiziliyor. Kışkırtılmış ölüm her yerde kendine mekan arıyor, gölgesi sinmeli ve güneş bile ortak olmalı buraya.

Hayat memat çizgisi herkesin üstünü çizmeye devam ediyor. Dünya gittikçe ıssız bir yer, zaman geçtikçe seyrekleşen bir hız ve haz metaforu. İnsan yaşadıkça her şeye değiyor metamorfoz ve bir başkası kalıyor daime içeride. Aynalar kimseyi saklamaz ve göstermez de.

Bilinen gerçekler, sınanmamış sorular, kalbura dönmüş cevaplar yerlerde sere serpe ve herkeste bir maske. Vahşetler yaşanıyor ve barbarlar geliyor, bekliyoruz eski çağlardan kalma bir alışkanlıkla. Zaten beklemektir burada hayatın diğer adı. Değişmiyor dünya, sadece dönüyor.

Aşksız ilişkiler, isyansız günler, koparılmış güller, kurumuş dikenler ve elde kalan yaşlar bir taş ağırlığında ve mesafesinde. Uzaklar ve yakınlar durmadan yer değiştiriyor, başlangıçlar ve sonlar gibi. İnsanın ve dünyanın aslı harap oldu ve artık bir virane. Beklentiler konmuş enkazlara, bellek unufak olmuş molozlarla.

Renk kaybeden bir gökkuşağı, dalları kırılan bir ağaç, devrilen bir dağ, dudaklarda kalmış son sözler, ıslaklığını yitirmiş yağmur damlası, rüzgarını kaybetmiş mevsimler görülüyor ve gösteriyor. Çevre insanı kuşatıyor ve bir ıslık duyulmuyor. Oysa ses, nefes ve isyan enfes bir es veriyor hayata, sonrasıdır yaşamak.

Haftanın kitap önerisi: Achille Mbembe, Düşmanlık Politikaları / Çeviren Ayşen Gür, İletişim Yayınları

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kürtler ne istiyor?

Sonraki Haber

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık

Sonraki Haber
Kılavuzu AB olanın..!

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık

SON HABERLER

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Amedliler ‘yeni sürece’ dair sözünü söyledi

Birlik olunmadan ekolojik denge olur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Komisyon, H. Fidan’ın açıklamaları ve devletin tutumu 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır