• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Kasım 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Kitle ve İktidar’-Hicri İzgören

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
7 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kimi eserler insanı anlamamızda vazgeçilemez birer başucu kitaplardır. Düşünce zenginliğini edebi olanla harmanlayarak hemen her dönemde hayatı ve insanı çözümlememizde başvurulacak adresler niteliğindedir. Elias Canetti’nin ‘Kitle ve İktidar’ adlı eseri birçoğumuz için bu nitelikte bir kitap. Canetti, bu kitabında İnsanın hayat içindeki duruşunu şöyle dile getirir:

“Ayakta dik durabilmesiyle övünen insan, yerinden ayrılmadan oturabilir, uzanabilir, çömelebilir ve diz çökebilir. Bütün bu duruşların ve özellikle de bir duruştan diğerine geçişin özel anlamları vardır. Bu duruşlar günlük hayatımızda çok etkili ve anlamlıdır. Mevki ve iktidar geleneksel olarak belirli duruşlarla bağlantılanır… Bir de düşmek var. Düşmek hareketi kadar insanı daha fazla etkileyen başka hiçbir hareket yoktur; düşmeyle karşılaştırıldığında diğer bütün hareketler önemsiz ve ikincil görünür. Çok erken çağlardan itibaren düşmek insanın en çok korktuğu şeydir.”

Daha 1930’larda yazdığı bu durumlar tarihin belleğinde hala tazeliğini koruyor. Şöyle dönüp baktığımızda son zamanlarda içinde kelli felli kimi sanatçıların da yer aldığı duruşunu koruyamayan, omurgasız insanların iktidar karşısında tek tek düşüşlerini gördükçe Canetti’nin tespitleri bir kez daha doğrulanıyor.

Canetti; üzerinde 30 yıl çalıştığı bu kitabında “Kitle ve İktidar”ın birbirlerini nasıl etkileyip çoğalttığını, insanlar arasında “emir verme”nin emredilende özgür bir kişilik edinmesini önleyen bir sızı bıraktığını, bu sızının sürekli emredilenlerde katmerleşerek, itaati içselleştirdiğini gösteriyor.

***

Hayatın hemen her alanında kişi kendini nasıl bir duruşa ikame etmişse davranışı da ona göre şekil alır. Kendi inisiyatifi dışında sistemin çarkına bırakmışsa eyvahtır.

Böylesi insanlar aynı tornadan çıkmış, aynı kalıpta şekillenmiş gibidir. Söylemler aynı, replikler ve tepkiler aynı. Aynı mantalitenin ezberleriyle yorumlanır her şey. Tektip at gözlükleriyle bakılır, aynı frekansla konuşulur. Volüm yüksektir.

İnsana dair anlam ve işlevin kavranmadığı bir ortamda yaşıyor olmak kişiyi her gün daha da ezip silikleştirir.

Sistemin tektipleştirilmesi oluşan böylesi bir yabancılaşma kişiyi düşünmeyen, duymayan ve itiraz etmeyen sadece buyruğu uygulayan bir robota dönüştürür. Tek işlev biat etmektir.

Dünya tarihi mazlumun zalimlerle olan mücadelesi süresince korkuya esir olmuş mazlumken zalimin saltanatına harç taşıyanlarla doludur.

Korkularının esiri haline gelerek, mensubu oldukları kültüre ihanet eden, böylece insan imgesine uygun olmayan bir çizginin yapısına harç oldular.

Zorbayı rableştiren, güce tapınan biat kültürü de bu gelenekten beslendi.

Saltanatların devamı, topluma aşılanan önce biat sonra itaat kültürünün devamıyla doğru orantılıdır.

Otorite, etki altına almak, yönlendirmek, istediği gibi şekillendirmek konusunda elindeki tüm imkanları devreye sokar. Bu sayede kurulur hegemonya. Bir tür rızaya dayalı bir ilişkidir bu.

Böyle bir konumda olan biri yaşamının daha yaşanır olabilmesi için inisiyatif sahibi olamaz, örgütlenme ihtiyacı duymaz, mücadele etmeyi gereksiz görür hep, üstelik mücadele edenlerin de karşısında yer alır. “Köleler özgürlük isteyenlerden nefret ederler” der Ulrike Meinhof.

***

Eğitimde, ailede, yaşamın her alanında  yıllar boyu otoritenin yüceltilmesi ve kutsallaştırılması kültürüyle beslendi insanlar. Irk, cinsiyet, sınıf, dil, din bağlamlarında ayırımcılık kültürü sunuldu topluma.

Ne diyordu Nazım Usta:

“…İnsanlarım, ah, benim insanlarım,/ yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,/ söz yalan söylüyorsa,/ ses yalan söylüyorsa, / elleriniz balçık gibi itaatli/ elleriniz karanlık gibi kör,/ elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,/ elleriniz isyan etmesin diyedir./  Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız/ bu ölümlü, bu yaşanası dünyada/ bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.”

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Bugün yapılması gereken, 'barışı olmalı mı olmamalı mı?' sorusu etrafında demagoji yapmayı bırakıp 'barışı kim inşa ediyor?' sorusunu sormaktır. Çünkü...

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Unutmayalım ki, bugün geldiğimiz aşamanın yaratıcısı Önder Apo’dur. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne bu kapsamda stratejik adım attıran da Kürt halkını bu...

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Toplumsal değerlere öncülük eden liderlerin duygusal dehaları güçlüdür. Duygusal ve düşünsel zekaları birbirini beslediği gibi dengeler de. Her ikisi arasında...

Suriye’de meşruiyet savaşları 

Entegrasyon krizi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Uluslararası siyasetin farklı kulvarlarında, farklı aktörler arasında yeni jeopolitik dizilişler gerçekleşiyor. Dönemin sihirli sözcüğü ise entegrasyon. Kafkasya’dan Akdeniz’e, Lübnan’dan Körfez’e,...

Babamızın çiftliğinde OVP fermanı…

Selahattinimizi, Figenimizi bırakın 

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

İslam adına hareket ettiğini zanneden birkaç kandırılmış kişi ile ABD’nin maşası olan DAİŞ liderleri, dört bir yandan Kürtleri kuşatıp boğmak;...

Demokratik entegrasyon

Komisyon

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

Siyaset ve basın Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu İmralı’ya gidecek mi, gitmeyecek mi tartışması yapıyor. Neredeyse üzerine bahis oynanacak...

Sonraki Haber

HDP düzenin neresinde?-Ali Ergin Demirhan

SON HABERLER

Düşen kargo uçağındaki 20 asker yaşamını yitirdi

Düşen kargo uçağındaki 20 asker yaşamını yitirdi

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Suriye’de meşruiyet savaşları 

Entegrasyon krizi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Babamızın çiftliğinde OVP fermanı…

Selahattinimizi, Figenimizi bırakın 

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

‘Öcalan’ın çağrısı felaketleri önledi’

‘Öcalan’ın çağrısı felaketleri önledi’

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır